1 entry daha
  • m.s. 3'üncü asırda sasani imparatorluğu topraklarında yaşamış olan, döneminin tartışmasız en güçlü ve nüfuzlu din adamı; nam-ı diğer kırdîr.

    meşhur nakş-ı receb anıtları içerisinde bir yazıtı bulunmasıyla "şahanşah mısın sen arkadaş?"* diye sordurtan kartir'in bu yazıtın üzerinde sakalsız bir biçimde ve dönemin sasani modasına kıyasla kısa saçlı olarak tasvir edilmiş olması, kendisinin bir hadım olabileceğine işaret etmektedir.

    tamı tamına altı sasani şahanşahı döneminde etkin bir figür olmayı başarmış olan kartir için "zerdüşt'ün dünyaya ikinci gelişi" demek pek de yanlış olmayacaktır. zirâ; zerdüştlük ya da zoroastiranizm'in yeniden güçlenmesi ve devletin dini haline gelmesinde diğer dinlere ve geleneklere karşı takınmış olduğu sert ve yıkıcı tavrın yanı sıra aynı zamanda sasani şahanşahları, yani imparatorları, üzerindeki etkisi de büyük etken olmuştur.

    askerî ve diplomatik olarak kolay kolay yenilmeyen, koskoca roma imparatorunu tutsağı yapmış ama bir yandan da zerdüştlük dışında kalan dinlere de sempati beslemesi nedeniyle içeride muhalifi çok olan birinci şapur'un helen panteonundan ve dönemin yükselen akımlarından zurvanizm ile maniheizm'den ciddi şekilde etkilendiğini düşünen ve hatta şapur'un roma'nın önemli kentlerinden kaisareia'yı* ele geçirip yağmaladıktan sonra ahura mazda uğruna bir hayvan kurban etmesi gibi hadiseler dolayısıyla kendisini pek de zerdüştlüğün bir mensubu olarak görmeyen kartir, yine de bu dönemlerde acımasız şapur'un gazabına uğramamış, aksine şahanşah ile birlikte seferlerde bile bulunmuştur.

    m.s. 270 sonrasında taç giyen şahanşahlar tarafından ise büyük saygı gördüğü anlaşılan kartir, tam 19 sene hüküm sürecek olan ikinci behram dönemindeyse saraya girmekle kalmamış, sarayın en üst düzey makamlarından biri olan bezirgan unvanına layık görülmüştür.

    bilhassa 270'ler ve 280'lerde nüfuzunun doruğuna ulaşan ve zerdüştlüğün kendi içerisindeki tüm kol ve mezheplerinin de sapkınlık ilân edilmesine gidecek kadar büyük bir hararetle dinî etkinliğini genişleten ve ortodoks bir zerdüştlüğü en nihayetinde devletin de dini haline getirmeyi başaran kartir, bu dönemlerde sasani imparatorluğu bünyesinde girişilen hıristiyan, yahudi ve maniheist katliamlarının da doğrudan olmasa da dolaylı olarak sorumlusu olmuştur.

    m.s. 4'üncü asırda komşu roma imparatorluğu'nda hıristiyanlığın yükselecek olması ve imparatorların kısa bir süre içerisinde kendilerini tüm hıristiyanların hamisi olarak görmeye başlayacak olması gibi gelişmeler düşünüldüğünde; sasaniler'in de aslında orta vadede tek bir din altında birleşecek hale gelmesini sağlamış önemli bir figür olan kartir, hem tarihî hem de sosyokültürel açıdan belki de çoğu şahanşah'a ve fars soylusuna göre imparatorluğun geleceğini daha net ve daha derinden etkilemiştir demekte bir beis görmemekteyim.
hesabın var mı? giriş yap