*

  • karınca: zar kanatlılardan, birçok türü bulunan böceklerin genel adı
    istila: bir ülkeyi silâh gücüyle ele geçirme/ yayılma, kaplama, sarma, bürüme.

    yukarıdaki tanımlardan da çıkartılabileceği gibi karınca istilası evde hayvan beslemenin istem dışı bir türüdür. bir sabah uyandığınızda sayıları milyonları aşan bu yaratıklarla evinizi paylaştığınızı fark ettiğinizde iş işten çoktan geçmiştir. eviniz yuvanız işgal altındadır. yapılması gereken açıktır. evin bölünmez bütünlüğünü sağlamak her ferdin görevidir ve hiçbir türk evladının yüreği bir karış vatan toprağını bile bu garip mahlukatlara teslim etmeye el vermeyecektir. diplomatik girişimler sonuç vermezse geriye tek bir çözüm kalmıştır. topyekun savaş!
  • düşmanını tanı!
    karınca her nedense böcekten sayılmayan, çalışkanlığı ve azmiyle yerlere göklere konmayan, çeşitli atasözleri ve deyimlerle yüceltilen bir mahluktur. karınca gibi çalışkan olmak erdemden sayılır. karınca çalışkan mıdır? sorarım size. evet dediğinizi duyar gibiyim. bir daha duymayayım fena yaparım. karınca emperyalist, doymak bilmez gözünü hırs bürümüş piçin tekidir. (bak hayatım buralar hep alegoriydi, yıktık entry yaptık) sizin alın terinizle kazandığınız yiyecekleri kendinde hak gören, canının istediği gibi evinizi istila edip vur patlasın çal oynasın yaşayan pezevengin neresi çalışkan? hep hazırdan yiyip evin doğal kaynaklarını tüketiyoruz bu böyle olmaz diyen karınca var mıdır? yiyip içip sıçıyoruz dur şu su faturasını bari biz ödeyelim diyen bir karınca görülmüş müdür? hayır. e ne anladım ben o çalışkanlıktan?

    iyi kalpliliğin bir göstergesi olarak karıncayı bile incitmeyen adam terimi kullanılır. karıncayi bile ne demek? karınca kolay mı incinir? tamam üstüne basarsanız ölür, ama hangi böcek bu duruma bir istisnadır? karınca ölür de hamam böceği "ah abi ayakların dert görmesin şöyle biraz daha sırtıma doğru ah ah işte tam orası, nasıl da iyi geldi sağ olasın" mı der. üç beş karıncaya bastın öldürdün de ne oldu? pezevenkler "bir gideriz bin geliriz" diyor, milyonuz, milyarız lan biz diyor. kolay mı lan karınca incitmek?

    karınca duası denen bir kavram da mevcut nedense. ne anlar lan karınca dediğin dinden imandan nasibini almamış haşere duadan. senin o müslüman sandığın börtü sahurdan kalma kırıntıları ramazan ramazan yuvaya taşıyıp içerde lüplemeyi biliyor sen hâlâ onu namazında niyazında biliyorsun. uyan!

    masallarda bile erdem sahibidir bu hesapta. yazın çaldın söyledin kışında oyna diyip arkadaşını karda kışta aç bırakan puştun ne işi olur erdemle. senin gözünü hırs bürüdüyse zavallı ağustos ne yapsın, hem keyfinden mi söylüyor sanıyorsunuz o zavallı böcekçik şarkıları. karıncanın üreme derdi yok. 100 milyon erkek bulmuşlar bir dişi, sırası gelen takılıyor. ulan insaf be! yazık be! ağustos böceği ise türünü devam ettirme kaygısıyla yaz boyu didiniyor. canhıraş çığlıklarla eşini arıyor. o senin duyduğun sesler yumurtalarını ısıtmaya çalışan zavallı bir annenin var gücüyle kanatlarını sürtmesinin ürünü, bir ananın çırpınışı . ve sen onu karda kışta açıkta bırakıyorsun ha? ulan la fontaine, sen de adam değilmişsin bak. seni de sildim.
  • düşmanını tanı bölümünü okuyup yeterince kinlendikse artık savaşa hazırız. bu iş sandığımızdan da zor olacak ama pes etmek yok! öncelikle karıncanın hangi türü ile karşı karşıyayız bu bilinmeli. bu hayati bir konu.

    misal aldık elimize terliği koşuyoruz ön saflarda, ya evimizdeki karıncalar marabuntaysa? hah işte o zaman elimize aldığımızın terlik olmadığını anlamanız an meselesidir. bu marabunta insan yer arkadaşım. hoş onların anavatanı afrika ama istanbul turistlik belde. vize mi koyduk biz bunlara? gelir gelir herifçioğlu, zevk onun. geldi mi de öyle üç beş tane ile değil. bu tür yuvada takılır en az bir yüz sene, sonra bir verir kendini dışarı sanırsın ki cengiz han, sanırsın ki büyük iskender. bir ordu ki dillere destan. sel olur akar, uzunluğu yirmi genişliği iki kilometredir. hiç bir güç karşısında duramaz. o elindeki terliği giyip derhal ortamdan topukluyosun arkadaşım. bükemediğin bileği öpeceksin.

    erkekliğe bok sürmedik, kaldık savaşıyoruz. iyi hadi bakalım gazamız mübarek ola. ama eskidi artık o ceddin deden neslin babanlar. savaşlar artık meydanlarda yapılmıyor. artık kol gücü değil kafa çalışıyor. ilk yapılması gereken istihbarat. bu mahluk şekeri, ekmeği yüklendi gidiyor. önce bir araştırın bakalım. gidiyor da nereye gidiyor. bu şer yuvasını bir bulun, konumunu bir öğrenin bakalım. eviniz sekizinci katta bile olsa bu pezevenklerin yuvası mutfağa yakın bir yerde, güneş almayan bir noktadadır. allahtan bu heriflerde güneş yağı denen olay yok. bazı türler basit bir çatlağı mesken bellemişken bazıları kendi evini kendi yapar. senin politikacın üç beş oy alıcam diye tırsa tırsa gecekonduna tapu verirken karınca gelip odanın ortasına kat bile çıkar. bazı karınca yuvaları beş metreyi bile bulur. hoş onların da anavatanı avustralya ama dünya artık küçüldü. nicole kidman denen avustralyalı bir nimet kendine los angelesda ev yaptırabiliyorsa karınca denen avustralyalı bir müsibet bunu neden istanbuldaki evinde yaptırmasın. (abarttık mı lan biraz. neyse siktir et zaten çok uzadı bu entry buraya kadar okuyan yoktur, kesip maç anlatmaya başlasam milletin ruhu duymaz.)
  • kimyasal silahla savaş
    evi ilaçlatırım. çağırırım bir adam parası neyse veririm basar filiti olur biter. cık cık cık! yazıklar olsun size. küçükken mahalle kavgalarında da sümüğünüzü çeke çeke eve koşup abinizi çağırıyordunuz siz zaten. öğrenin artık kendi başınıza bir iş yapmayı. işlem basit. yuvayı bulduk mu bulduk bu herifler burdan girip çıkıyor. peki bi puştluk da biz yapsak, yuvadaki bir daha çıkamasa, çıkan bir daha giremese? off süper. derhal alıyosunuz bi tüp bali. sıkıp izole ediyorsunuz yuvayı. yuvadakiler hapsolmakla kalmayıp bir de temizinden kafayı buluyorlar. hiç birinden hayır gelmez artık. amatem'e kadar yolları var. canları cehenneme. alın işte geldikleri gibi gittiler.
  • limon
    bu yaratıklara karşı alınacak en pratik ve kesin çözümlerden biri de limondur. limon dediğin kaç paralık şey. acımayın bol bol sıkın evin dört bir yanına. kendisine zeytinyağlı sarma muamelesi yaptığınız bir karınca bir daha evinize adım atmayacaktır. peki nedir bu işin aslı? başta dedik düşmanınızı tanıyın diye. bir karıncanın koku alma duyusu çoğu köpek cinsinden daha gelişmiştir. o göt kadar boyuyla metrelerce uzaktaki yiyeceğin kokusunu alır. ben nasıl kapuska pişen evde durmuyorsam karınca da limon kokan evde durmaz. baktınız olmuyor alın bir limonlu oda spreyi, tamamdır.
  • minyatür havayi fişek gösterisi
    bu biraz canavarca bir eylem. iyice nevrinizin dönüp gözünüzü kan bürümesi gerekiyor ama son derece basit. karınca yuvasına limonlu pe re ja'yı boca ediyorsunuz. sonrası bir kibrit. işin zevkine varmak için isterseniz kapatın ışıkları. o kaçışan minnacık alev topları ortama bir dört temmuz havası verecektir.
  • teknolojik savaş
    karınca ile savaşta bir karpuz ve bir elektrik süpürgesi kullanmayı akıl edeniniz var mı? derhal olsun. hem ceset derdi yok hem karambolde evi temizliyoruz hem de gözle göremediğimiz küçük besin maddelerini ortadan kaldırıp bir nevi ambargo uyguluyoruz. nasıl mı? mutfağı karpuz suyu ile güzel güzel ıslatıyoruz. bu mahluklar ziyafetin kokusunu alınca ortama akın ediyorlar. siz de elektrik süpürgesi ile hepsini çekiyorsunuz. sonra o karpuz sularını bir ıslak bezle silin ki ev bir de sinek istilasına uğramasın yeter.
  • seksist yöntem
    bu görece zor bir yöntem. karıncaların tamamı yeri geldiğinde erkek, ama genelde cinsiyetsiz. bir tane de dişi mevcut. bu dişi karınca öldü mü savaş bitmiştir. yerine bir kraliçe bulunana kadar siz yukarıdaki yöntemlerden biri ile köklerine kibrit suyu dökebilirsiniz. dişi karıncayı bulmak ise bir dert. yakaladığımız her karıncanın tek tek tenasül organına bakacak değiliz herhalde. bu dişi karınca genelde yuvadan hiç çıkmayan obez bi karı. diğerlerinin neredeyse üç katı büyüklükte. işte hedef o. onu cortlatmayı başarırsak zafer bizimdir arkadaşlar.
  • truva atı (yok daha neler) yöntemi

    savaşta ve aşkta her yol mübah. her türlü pislik serbest. bu da ruh hastası arkadaşlara tavsiye edebileceğim bir yöntem. onlar kendilerini biliyor. karıncalarla barış yapmış gibi yapıyoruz. ulan ben de yalnızlıktan sıkıldım iyi ki geldiniz falan diyoruz. hatta bazılarına isim misim takıp iyice laubali oluyoruz. sonra ikram kısmına geçelim. bu mahluk ne sever? tatlı. toz şeker? bayılırlar. buyrun arkadaşım toz şeker size. alın taşıyın yuvanıza. sıra geldi truva atına. o da bir çeşit şeker eriyiği. peki içindeki askerler ne? potasyum sülfat. (eheheh ulan biz de az puşt değiliz bak) şekerle kaplı potasyum sülfatı mahlukların önüne serpin. normal şekerden daha iri tanecikler olacaktır ama bir karınca kendi ağırlığının elli katını taşıyabilir. sıcak yuvada üst kaplama şeker eriyip kimyasal madde açığa çıkınca önceden yolladığımız şeker kristaliyle reaksiyona girip patlayacak. yani bu ibnelerin yuvasına el bombası atmış olacağız. oha değil mi? vallahi öyle.
  • savaşma seviş
    şahsen ben denemedim denemek de istemem ama karınca ile mücadelede bunu bile yapan var arkadaşlar. bilindiği üzere atasözleri deyimler atalarımızın geçmişte yaşadıklarından çıkardığı dersler üzerine söylenen özlü sözler. bunu yapan bir atam olduğu için utanıyorum ama madem geniş bir yöntemler dizisi sunma derdindeyim bu yöntem de bu yazıda yer almalı. siz karıncayı sikip belini incitmemek deyiminin dile nasıl yerleştiğini sanıyorsunuz?
hesabın var mı? giriş yap