kara lastik

• genelde kirsal kesimde ya$ayan insanlarin giydigi
  %100 plastik ayakkabi turu. plastik olmasindan dolayi su gecirmez ve kirlendiginde kolayca temizlenir. bayan ve erkek olmak uzere 2 tipi vardir.
  fiyati cok ucuzdur. karakoyden temin edilebilir.
  kaya tirmani$ina yeni ba$layanlar friction almak yerine bayan modelleriyle idare edebilirler bi sure.
• nike ile basedebilecek tek marka
• cok rahat giyip cikarilmasi sebebiyle oldukca kullanislidir. bakkala, komsuya vs. gitmek icin birebir.
• benzer bir piyasa başarı öyküsü için (bkz: mekap)
• karadeniz menşeili diye okumuştum şimdi hatırlamadığım bir yerde. karadenizde de durdum durmasına ya buradaki kadar yoğun kara lastik görmedim o bir yıl boyunca. yol; yol değil, dağlık taşlık işte. sizin ayağınızdaki kunduradan bile hissediyorsunuz batan taşları. memur/çiftçi/aşmış kaçakçı... çocuklarının dışında kalan tüm çocuklar kara lastikle koşturuyor sokaklarda, buldukları bir topun peşinde ya da arkasına asılıp sallanacakları bir pickupın ardında... üzerine ip takılacak delikler ve ip çizmiş kara lastik ustası; içim yanıyor her defasında. biri ayakkap iplerini özene bezene bağlayıp hatta iki de arkadan çevirip sağlamlaştırırken, erkan izliyor biraz, sonra birden geçiriyor lastiği ayağına müthiş bir çeviklikle ve çıkıyor hızla. öyle bir koşuyor ki gidecek yeri olmadığından mı, sinirinden mi, üzüntüsünden mi, kalakalıyorsunuz öyle. bu ayakkabı var ya! diyorum "düşman ediyor çocukları birbirine"
• kara lastik satılan dükkanların çok ağır bir kokusu vardır. böyle lastik kokar, yoksulluk kokar, toz kokar, öğleden sonralarının umutsuzluğu kokar, anadolu kokar.
  
  çocukken delik deşik olsa da dağılana kadar giyilir, yaşlanınce mes üzerine giyilir. zaten çocuklar giyer, yaşlılar giyer, bir de tarlada çalışan kadınlar giyer. ekonominin bir fotoğrafını verir bize kara lastik.
  
  "o zamanlar kara lastik bile yoktu, çıplak ayakla davar gütmeye giderdik." diye anlatılır. şimdi az kalmıştır giyeni, ama kalmıştır. çarıktan sonra, çin malları her tarafı sarmazdan evvel; gelişmemiş toplumun gelişmesinin başlarında en alt tabakalara sunduğu ucuz malzeme kolaylıktır kara lastik. belirli bir devri vardır, o devir bitmektedir.
  
  dandik malzemeden yapılmış, hemen dağılıveren "iskarpin" ayakkabılara inat olduğu gibidir, rahatı veya rahatsızlığı, fazla vaadetmez, fazla vermez, ama işinizi görür.
  
  ek: bir de arkadaşı vardır kara lastiğin, şöyle bir parlayıp sönmüş: plastik ayakkabı. genellikle yeşil mavi renklerde ve daha sert plastikten olan bu ayakkabılar ayakları terletmek için idealdiler. bağ yerine genellikle tenekeden bir tertibatı olurdu bunların. kara lastiğin orta dönemlerine rastgelen bu plastik ayakkabılara başka bir şey deniyorsa bilmek isterim. (vaktinde trt'de bir film veya dizide de bahsi geçmişti bu ayakkabının, bıyıklı bir amcam bu ayakkabıların yazın nasıl rahatsız edici olduğundan dem vurmuştu.)
• (bkz: kara araba)
• (bkz: kayruka)
• diğer ayakkabılara oranla karda daha çok kayan ayakkabı çeşidi. ayrıca futbol oynarken krampon'u aratmayan bir rahatlığı vardır.
• bir köy çocuğunu harikulade bahtiyar edebilir. nasıl mı? anlatalım.
  
  kara lastik öyle denenip alınmaz. kasabaya giden büyüğe numarası söylenir ve o alır size. siz o kara lastik bir kara poşetin içinde eve girdiğinde görün çoşkuyu. nasıl da giyilir hemen çıplak ayaklara nasıl da gururla vurulur ayaklar yere. nasıl da diktir baş! dağlara değer sanki.
  
  sonra çorapla giyildiğinde ayağa daha rahat oturur. çamurun içine gidrdiğinizde üzülürsünüz ister istemez; ama bu ayakkabılar da çamur için üretilmiştir işte. ne yapacaksınız? köy okulu na gitmeden önce kara lastikler giyilir, sonra deri ayakkabı varsa onlar okulda ayağa geçirilir.
  
  kara lastik insanın ayağını yara eder azıcık oturmayınca. yara bere dolaşırsınız. kimi zaman kesip biçerek yara yapan yerinden kurtulursunuz. içine su girince bir çeşmenin başına oturup içine ot yaprak koyup ayağınıza öylece giyebilirsiniz. ne güzeldir onunla doyasıya koşmak kırlarda.
  
  yahu ne güzeldir bilir misiniz upuzun çamurlu yollarda bulutların gölgelerini kovalamak kara lastikle.
  
  yahut dereden ellerinizle tutuğunuz balık yavrusunu su doldurduğunuz kara lastik içine koyup ta eve kadar getirmek.
  
  kara lastikle büyüyen çocuk hep duygulu basar toprağa, kara lastiğin altı incedir ve toprağı duyarsınız tabanınızda ve şunu iyi bilmelisiniz ki toprağı incitmek en büyük ayıptır köylerde.
  
  kara lastik ayağınızda bir hayat yürürsünüz işte böyle!