• şimdilik en beğendiğim kısa tanımı; "herkesin kendini satışa çıkardığı bir fuhuş toplumu" olan sosyal yapıdır.
  • kapitalist üretim biçiminin temel nitelikleri
    kapitalist üretim basit meta üretiminden doğmuştur. kapitalist üretime geçiş çok uzun bir süreçi kapsar, kapitalist üretimden bahsedilebilmesi için bir metanın üreticinin kişişel ihtiyaçlarını değil satmak amaçlı üretilmesi gerekmektedir. bu nedenle üretim her toplumda gerçekleşmiş fakat kapitalist üretime ne komünal toplumda ne köleci, ne de feodal toplumda geçilememiştir. kapitalist meta üretiminden önceki üretimi basit meta üretimi olarak değerlendirecek olursak, basit meta üretimi ile kapitalist üretimi karşılaştırabiliriz. bu iki üretim tarzında ortak ve ortak olmayan yanlar bulunmaktadır. ortak özellikler; üretim araçlarının özel mülkiyeti ve iş bölümüdür. nitekim kapitalist toplumdan önceki toplumlarda üretim araçlarındaki özel mülkiyetin olduğu ve günümüzden daha ilkel düzeyde iş bölümü gerçekleşmektedir.
    iki üretim arasında önemli bir farklılık daha bulunmaktadır. basit meta üretiminde elde edilen nihai ürün üreticinin eseridir. fakat kapitalist üretiminde elde edilen ürün gelişen iş bölümü neticesinde artık tek bir üreticinin değildir o meta üreticilere olabildiğince yabancılaşmıştır.
    kapitalist toplumdan önceleri de meta üretimi gerçekleştirmek için ilkel düzeyde üretim yerleri mevcuttu bu üretim yerlerindeki üretim tarzını kapitalist üretim olarak nitelendirmiyoruz çünkü burada çalışanlar ücretli işçi değildi köle veya serfti (buradaki köle ve serf sömürülen sınıftır fakat işçi snıfından farklıdır öncelikle işçi özgürdür işçi zorla çalışmaz işçi üretim aracına sahip olmadığı için kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamak zorunda olduğu için kendini kapitalistine sunar)
    kapitalist toplumda genel olarak iki sınıf üzerinde yoğunlaşabiliriz üretim araçlarına sahip olan ve üretim aracına sahip olmayan iş gücünden başka satacak bir şeyi olmayan sınıf (ara sınıflarda mevcuttur).
    kapitalist üretimde; üretim ilişkileri, üretim araçlarının mülkiyetini, toplumsal grup ve sınıflarının üretimdeki yerini elde edilen ürünlerin paylaşılmasını belirlemektedir. bu üretim sonucunda kapitalist elde ettiği artı değer ile kişisel ihtiyaçlarını ve üretimini genişletecek karı elde eder.
    kapitalist kavramı kapitalist toplumda ortaya çıkmıştır. zengin ile kapitalist kavramlarını karıştırmamak gerekir. zengin eğer parasını özgür olan işçilerin sömürülmesi için kullanıyorsa kapitalist olmaktadır.
    üretim araçlarına sahip olmayan işçi hayatını devam ettirebilmek için üretim araçlarına sahip olan kapitalistin yanında çalışmak zorundadır. kapitalist ise artı değer elde edebilmek için işçiye muhtaçtır. burada işçinin emek gücü meta haline gelmektedir. burada önemli bir nokta işçi iş gücünü satmakta özgürdür( kölede veya serfte durum böyle değildi) fakat üretim aracına sahip olmadığı için geçimini sağlamak için kapitaliste emek gücünü satmak zorundadır.
    yani kapitalizm kısaca, özgür ama geçim ve üretim araçlarından yoksun ve bu nedenle kendi emek güçlerini satmak zorunda olan insanların ortaya çıkışı ile doğdu.
    metenın değeri:işçinin emek gücünü kapitaliste sunması ile meta elde edilmektedir bu metanın bir değeri olması gerekmektedir. metanın iki yönü vardır; elde edilen meta ihtiyaçları karşılamaktadır ve metanın değişimi, satılması söz konusudur. yani meta kullanım değerine ve asıl değerine sahiptir. bir metanın değeri miktar olarak değişim değeri ile bulunur. her metanın değeri içerdiği emek miktarı bağlıdır. emek miktarı ise emek-zaman miktarı ile belirlenir bu da onu üretmek için gerekli olan emek-zaman miktarı ile belirlenen emek gücünün değeri ile belirlenir. bu zaman nasıl ölçülmeli? işçinin emek gücünün devamlılığını sağlayabilmesi için kendisinin ve ailesinin belli başlı ihtiyaçlarını karşılaması gerekmektedir. böylece emek gücünün değeri işçinin ve ailesinin geçimi için gerekli geçim araçlarının değeri ile ölçülür. emek gücünün değeri ücret adını almıştır.
    emek gücünün üretimdeki rolü: burjuva iktisatçılarındam adam smith ve ricardo işçinin kapitaliste emek gücünü değilde emeğini sattığını iddaa eder eğer öyle olsaydı yani işçi kapitaliste emeğini satsa idi emeğinin ücretini alırdı kapitalist ise sermayesinin işlettiği için karını alırdı ve sömürme kavramı olmazdı. gerçekte durum, işçi kapitaliste emeğini değil emek gücünü satmaktadır. ve kapitalist emek gücünün getirdiğinden fazlasını kazanır.
    artı değer: hammadde, enerji, makinelerin amortismanı gibi maliyetler ile emek gücünün (ücretin) bize üretilen metanın üretim maliyetini verir (kabaca) kapitalist elde ettiği metayı pazara bu maliyetin üzerinde bir değer ile satar ve kar eder. işçi emek gücünün karşılığı olarak çalıştığı belirli bir saatin karşılındaki ücreti alır kapitaliste ise geri kalan zamanını verir. oluşan artı değer kapitalist sömürünün özüdür.
    işçinin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan metayı yaratan emeğe gerekli-emek bu iş için gerekli emek zamanına ise gerekli emek zamanı denmektedir. fazla ürünün elde edilmesi için harcanan emek-zamana, artı-emek-zaman denmektedir. artı emeğin gerekli emeğe yada artı zamanın gerekli emek- zamanına oranı işçinin sömürülmesinin oranını verir.
    kapitalist üretimin amacı: elde edilen artı değerin yeni bir artı değer sağlayan sermayeye dönüşmesidir.
    artı değer oranının artırılmasının ilk yolu iş gününün uzatılmasıdır. bu noktada dikkat edilmesi gereken gerekli emek-zamanı değişmemektedir. fakat artı-değer-zamanı olabildiğince artmıştır. iş gününün artması ile birlikte işçilerin ömür süreleri kısalıyordu. proleteryanın gelişmesi ile birlikte günlük çalışma zamanın kısaltılması için savaşım vermeye başlamıştır.
    işününün mutlak olarak uzatılması ile elde edilen artı değere mutlak artı-değer denilmektedir.
    iş gününün uzatılması proleterya tarafından direnç ile karşılanmıştır. kapitalist diğer bir yöntem olarak gerekli emek zamanını kısaltma yoluna gittiler verimliliği artırarak gerekli emek süresi kısaltıldı gerekli emek zamanı 4 saat ise bu 3 saate indiriyordu burada çalışılan iş günü uzunluğu sabit kaldı ve sömürü oranının artırılması sağlandı.
    emeğin verimliliğinin artması sonucu gerekli emek-zamanının azalması ve artı-emek-zamanının artması sayesinde elde edilen artı değere nispi artı-değer denir.
    sermaye; artı değer sağlayan değerdir. her değer sermaye değildir. burjuva iktisatçıarına göre sermaye para, makine, bina, mamül.. her şey olabilir (artı değer üretip üretmediğine bakılmaksızın)
    burjuva proleterya
    sınıflı her toplumun sınıf ve tabakalar arasında, toplumsal karşıtlığın birinci derece ifade eden karşıt sınıflar vardır. köleci topluda, köle ve köle sahipleri feodalitede, toprak sahipleri ve selfler kapitalist düzende ise proleterya ve burjuvazdir. kapitalist toplumda proleterler ile burjuvalar çözülmez bir bağ ile birleşirler. burjuvalar ancak ücretli işçiyi sömürerek yaşayabilir ve zenginleşebilir. proleterler ise kapitaliste emek gücünü sunmaz ise var olamazlar. diğer taraftan bu iki sınıf uzlaşmaz karşıt olan sınıflardır. burjuvazi ile proleterya arasındaki çelişkiler, kapitalist toplumun başlıca çelişkisidir.
    kapitalist toplumda temel çelişki: proleterya ve burjuvazi arasındaki uzlaşmaz sınıf karşıtlığı ile açıklanabilir. üretimin başlıca iki öğesi, yani kapitalistlerin elinde toplanmış olan üretim araçları ile üretim araçlarından yoksun olan ve yalnızca emek-gücüne sahip doğrudan üreticiler arasındaki fark, aşırı üretim bunalımları sırasında, bir yandan üretim araçlarının ve ürünlerin, öte yandan emek gücü fazlalığının, geçim araçlarından yoksun bir işsizler yığınının görüldüğü zamanlarda, bütün çıplaklığıyla kendini ortaya koyar. bunalımlar ile proleterya ile burjuvazi arasındaki, köylüler ile tarım alanındaki sömürücüler arasındaki sınıf çelişkilerinin derinliğine işaret eder. sınıf savaşımı şiddetlenir ve geniş yığınları harekete geçirir.
  • emma goldman'ın şu sözleri ile tanımlamıştır.

    "kapitalist toplum, hiç durmadan çalışanların hiç bir şeye sahip olamadığı, buna karşılık hiç çalışmayanların her şeyin keyfini çıkardığı toplumdur."
  • keynes'in tanımı:

    "mutlak olarak dinsiz, içsel bütünlükten ve kayda değer bir toplum ruhundan yoksun, her zaman olmasa bile çoğunlukla, bir sahip olanlar ve sahip olmaya çalışanlar topluluğundan ibaret olan"
  • dünyanın genelini kapsayan toplumdur.
    kapitalizm insan egosu ve nefsiyle yönlendiği için aslında yenilmezdir.
    tersi için (bkz: komünizm)
  • lenin in de dediği gibi emperyalizm kapitalizm in en yüksek aşamasıdır. günümüz toplumu (bkz: corona) dan umarım alacağı dersi almıştır. sözüm burjuva sınıfınadır. bu yazımı okuyan süslü burjuva takımı varsa da kusura bakmasın.
hesabın var mı? giriş yap