• kızanı değildir, düşmanıdır çakırcalının. vuran da çakırcalıdır, hem de kendi eliyle.
  • ama yiğittir, vurduktan sonra çakırcalı bayağı üzülmüş, dert edinmiştir kendine, uzun süre dertlenmiştir "ben nasıl vurdum böyle yiğidi, elim kırılaydı da..." diye. ama aynı dağların efeleriydiler, ve dağlar iki yiğit kaldırmazdı. ya biri, ya öbürü idi..
  • 1873’de ödemiş’in kışla köyünde doğmuştur. babası, kocahasanoğulları’ndan deli veli’dir. kamalı lakabını, çocuk yaşlarındayken babasının hediye ettiği bir kamayı sürekli yanında taşımasından dolayı aldığı söylenmektedir. ancak özellikle zeybeklik yaptığı dönemlerde düşmanlarına ileteceği mesajları bir kama ile yapmasından dolayı bu lakabı aldığı da söylenmektedir.

    çakırcalı mehmet efe, kızanlarından birine sevdiği kızı kaçırman isterken yanlışlıkla kamalı’nın karısını çakırır. bu olayın ardından kamalı, çakırcalı’nın bulunduğu köye tek başına baskın yaparak çakırcalı’nın iki adamını öldürür ve sonra da babasının çocukluk arkadaşlarından olan köseoğlu’nun çetesine kızan olarak girer. bu sırada köseoğlu ve çetesine af çıkar ve düze inmekte olan çete, çakırcalı’nın kurduğu pusu sonucu imha edilir. bu olaydan yalnızca kamalı zeybek kurtulur.

    efesinin bu biçimde öldürülmesini hazmedemeyen kamalı, yeniden dağa çıkarak kendi başına bir çete kurar. çeteye ilk olarak yeğeni kurucaovalı ismail katılır. gökdeli mehmet, kargalı ali, semitli mehmet, arap beşir gibi kızanların katılımıyla çete büyür. bu çetenin en büyük hedefi çakırcalı mehmet efe çetesidir. ellerine geçen her fırsatta bu çete ile çatışmaya girerler. kamalı ile karşı karşıya gelmemek için çaba harcayan çakırcalı ise, zaman zaman yönetim tarafından bağışlanması nedeniyle zaptiye güçlerinin de desteğiyle kamalı’nın takibine çıkar.

    gün geçtikçe büyüyen çete, özellikle çevrede türk köylerine baskınlar yapıp buraları talan eden rum eşkıyalara da göz açtırmıyor, ilk fırsatta bu çeteleri imha ediyordu. bunlardan giritli kaptan hrisyo, izmir’in kokluca köyünde (şimdiki adı altındağ) üslenmiş olan koklucalı vasil çeteleri başlıcalarıdır. kamalı’nın rum eşkıyalara karşı aldığı bu tavır, rum azınlıkların büyük tepkisini topluyor ve osmanlı yönetimini de zor durumda bırakıyordu. bunun üzerine kamalı çetesine yönetimden af çıkar. ancak af sırasında düze inmekte olan çete, birgi taraflarında verdiği bir molada çakırcalı’nın tuzağına düşer. kamalı zeybek mustafa efe ve birçok kızan bu pusu sonucu öldürülür.

    kamalı zeybek mustafa efe, halk tarafından oldukça sevilirdi. ölümü; özellikle çakırcalı tarafından yörenin tabiriyle “kancıklanarak” öldürülmesi halk arasında büyük üzüntü yaratmış, ardından ağıtlar yakılmıştır. çakırcalı üzerine yakılan “izmir’in kavakları” adlı türkünün adlı türkünün ezgisiyle söylenen kamalı üzerine yakılmış sözleri şöyledir;

    mustafa derler adıma
    şeker uymaz tadıma
    beni vuran bir hacı (yar fidan boylum)
    ermesin muradına

    aradılar buldular
    bahçıvanda vurdular
    kamalının naaşını (yar fidan boylum)
    bir hasıra sardılar

    kamalı dağdan insene
    mor fesini giysene
    kamalı zeybek vurulmuş (yar fidan boylum)
    ben vuruldum desene
  • izmir'in yiğit efelerinden. altındağ'daki koklucalı vasili çetesini imha hikayesini altındağlı bir büyüğümüzden şöyle dinledim. nakledeyim isterim;

    "burada rumlardan vasili diyerekten bir şey varmış, hırsız başı diyelim. eşkıya. o buraya geliyor. bu tarafta tahtalı derler bir yer vardı. gece gitmiş ben kamalı zeybeğim diyerekten orayı soymuş gelmiş. kamalı zeybeğin yolu da bir gün oraya düşmüş. kimsin sen? kamalı zeybek. utanmadın mı köyü soydun gittin de geldin. kim soymuş ya diyor. e sen kamalı zeybek değil misin? kamalı zeybek tabi. o vasili’nin soyduğunu öğreniyor. biliyor. buradan ileride çınar diye bir yer vardır. orada su vardır. o sudan şu taraf geçtin mi, rumların keçi ağılı var. keçi ağılından çobanı alıyor. çobanı alıyor, bana vasili’nin evini göster. eyvah diyor, beni öldürteceksin. yok diyor sen ölmeyeceksin. vasili ölecek diyor. ama sen yanlış gösterirsen sen ölürsün diyor. o dağın dibindeymiş evi o vasili’nin. oraya geliyor. işte diyor şu ev. hiç kıynaştırmadan dağın böğrüne çıkıyor penceresinin karşısına. oraya çıktıktan sonra aşağıdan kızanlarına bağırttırıyor. vasili teslim ol. ben kamalı zeybek diyor. filintası takılıymış, sedef saplı. onu oradan kaptığı gibi ateş edecek. o oradan gelince pencereye doğru, o da yukarıda hazır. bir mermiyle kafasını dağıtıveriyor."
hesabın var mı? giriş yap