*

  • ismet özel in son siirlerinden biridir. temmuz 2004 damgali.

    gök gürledi
    canı sarsılmadı şimşek çakışından
    ve yağışlar dilinden döküleni epritemedi
    sert esen poyrazın dayattığı siliklik
    ağustos sıcağı gerekçesiyle pelteleşme
    dilsizlik sağırlık çolaklık körlük
    mızrak değdiremediler güzelim gövdesine
    değiştirilsin aniden coğrafya dersinde konu
    kaçmak isterken vuruldu.

    burukluk enginine düşsek kalfadır aradığımız
    yücelik katlarına çıksak gözleri yakan yazıt
    kıt
    vurulduğunu bilmesek
    daha da kıt kalırdı hakkında malumatımız
    oydu dalgınlık arastamızdan belli belirsiz
    belli belirsiz belki utangaç geçiveren karaltı
    göz göze geldiğimizde bize düşen yutkunuş
    paydoslar çalkantısından yara almamış çehre
    türkçe konuşmasıyla hayranlık uyandıran
    duruşu çocuklara örnek olur diye korktuğumuz
    kanamayı durdurmak için gerek duyduklarımızın ilki
    neye acıktığımızı tek fark eden oydu
    kaçmak isterken vuruldu.

    tarihten kopmuş yaprakları sığaya çeken hançer
    denk getirilmiş bütün şeylerin kırbası
    kırbacı kötülükten zevk çıkaranların
    neyi ihmal ettiysek utanmamıza sebep
    bize bundan böyle onu hep
    yakınımızda peyda olan hışırtı
    yakınlık yakınmalarımızda kopan tel
    bize bundan böyle hep onu hatırlatacak
    çalılar aşk acısı çingeneler
    ondan aldıkları komutla
    tecavüz tadı yaydılar ortalığa
    vitrinlere mitralyöz
    kaldıysa inek fışkısı neonlu lambalara
    işini tek koluyla görürdü
    tek koluyla eziyet ederdi sakız çiğneyen erkeklere
    çiğ renkleri tek koluyla canından bıktırtırdı
    boştaydı, bizi kollamak üzere boştaydı öbür kolu
    kaçmak isterken vuruldu.

    cesedinin savcılıkça görüldüğünü söylediler bize
    rafta matlup kataloglu kayda geçen cansız bedeni
    cansız ama kim hele bir
    canlanma furyası açılsın onsuz edecek
    her an itirafı gereken şeymiş gibi kalacak akıllarda
    yüz yıkar saç tarar diş fırçalarken
    giyinirken buluşur karşılaşır vedalaşırken
    neden uğramaz oldu bize artık sorusu
    kefeyi ağdıracak ciğeri gerdirecek
    düştüğü yerin tozuna bulanmış karnındaki kıllar
    dizlerine kadar ıslak kollarında tırnak izleri var
    bu bir elmas kol düğmesi tekidir ki yelek
    astarına teyellenmiş bulundu
    kaçmak isterken vuruldu.

    kapandı mahremiyetine kapanıp yere düştü
    kan yok işte kan çekilmiş meleksi çehresinden
    kül gibi benzi gövdesinin görebildiğimiz yerleri külrengi
    kaçı aklındaydı acaba annesinin tembihlediklerinin
    en küçük kardeşine en son neyi vaat etti
    fütursuz ömürler kısadır bilmez miydi
    bilmez miydi herkesten iyi bunu
    kaçmak isterken vuruldu.

    ey pazarlıkçı dul kadınların dillerindeki yapışkan!
    ey kusurları tadat edip vakit öldüren tembel amcazadeler!
    ey gişelerin önünde sabırsızca bekleşenlerin bahanesi!
    ey gövdelerin pişmanlığı!
    ey en çürük meyvesi dünya dillerinin!
    bayramın hamursuzu!
    iftar vaktinin kuşkusu!
    haçın dumuru!
    kaçmak isterken vuruldu.

    yetti yokuşların yarılandığı saatte hatırdan çıkarıldığı
    endamını ilginç bulmak yetti kilosunda esrar bulmak
    yazın kumsalda el yapımı kunduralarını görmek
    kışın ayağında sandalet omuzsunda harmani
    yetti alelusul yetti ayaküstü yetti baştan savma
    yetti saydamlığın inkarı
    her kıpırdayan şeye ateş etmek emri alan nemrutun
    silahından fırlayan kurşun değil
    beklentisindeki asit öldürdü onu
    kaçmak isterken vuruldu.

    bakakaldık bakakaldık bakakaldık bak gücümüz
    sessiz kalmakla ıssız kalmak arasına sarkıtıldığımız kadarmış
    yıldızların zillerini çaldıramıyoruz karanlık bastırınca
    acı gün yasa kesiyor vurduramıyoruz güneşe gongunu
    bir sevişme fasılasından santur imal edemiyoruz
    dolunay imbiğinden damıtamıyoruz bir çalpara
    bizi sarmış bizi sarmış bizi sarmış baştanbaşa mucizesizlik
    ferman okuyan kölenin yan tarafında mahcubiyetinden
    kıvrılmış son sayfanın ütüsünde hiçbir keramet yoktu
    kaçmak isterken vuruldu
  • beni etkileyen "son" ismet özel şiiri. bir önceki ise ((bkz: of not being a jew)
  • "bizi sarmış bizi sarmış bizi sarmış baştanbaşa mucizesizlik"
  • "kapandı mahremiyetine kapanıp yere düştü
    kan yok işte kan çekilmiş meleksi çehresinden
    kül gibi benzi gövdesinin görebildiğimiz yerleri külrengi
    kaçı aklındaydı acaba annesinin tembihlediklerinin
    en küçük kardeşine en son neyi vaat etti
    fütursuz ömürler kısadır bilmez miydi
    bilmez miydi herkesten iyi bunu
    kaçmak isterken vuruldu."

    (bkz: abdullah cömert)
    (bkz: ali ismail korkmaz)
  • bu cümle, auschwitz toplama kampında ss subaylarının yahudileri öldürme ve öldürdükten sonra - sanırım - kendilerini tatmin/savunma için kullandıkları yaygın bir tabirmiş. şöyle bir şey var mesela;

    bir yahudi'nin kipası elinden alınır ve tel örgülerin öte tarafına atılırmış. yahudiye, belirli bir süre içerisinde tel örgüden atlayarak kipasını alıp tekrar geri gelmesi söylenirmiş. tabii, tel örgüye tırmanmaya başlayan yahudi kurşunlanarak tam o esnada öldürülürmüş.

    im labyrinth des schweigens filminde de bununla ilgili bir sahne var.

    haa şaire gelince; şiir hayatını '' yahudi olmamak hakkında '' isimli bir şiirle noktaladığını açıklamış biri olarak; ' kaçmak isterken vuruldu ' isimli şiirini bu bilgiden yoksun bir şekilde kaleme aldığını düşünmek saçma olur. hem de dahiyane biri varken karşımızda.
  • ismi bile tek başına bir şiir olabilecek (bkz: ismet özel) şiiri.
  • vurulmak için kaçtığımız da, doğrudur.
hesabın var mı? giriş yap