kaşer

• (bkz: kashrut)
• (bkz: kosher wine)
• cem yılmaz'ın da bahsettiği, bir istanbul kelavının bakkala gidince, damarlarında dolaşan kelav kanı sebebiyle konuşmasını istanbullular'a^** benzeterek muhtemelen sarfedeceği "bakkal bey, bana 1 kilo kaşer verebilir misiniz?" şeklindeki cümlenin içinde geçen kaşar kelimesinin deforme edilmiş hali
• bir yahudi'den duyduguma gore, güya bu kosher mamülleri üretme işlemlerinde hep üretimin başında bir haham dururmuş ve bu haham üretilen mamül usüllere uygun hazırlanıyor mu diye teftiş yaparmış. (bkz: inanmamak)
• (bkz: kasrut)
• turk damak tadına pek uymayan bir tur gıda. cok mu tuzsuz, cok mu yagsız bilmiyorum ama denendi ve begenilmedi.
• american psycho'da, bateman'in kapildigi bir panik atak sirasinda, gozu donmus bir sekilde bir kosher lokantaya daldigi komik bir sahne vardir. markalar disinda dunyadan bihaber, kepaze, akilsiz kahramanimiz "cabuk bana bir cheeseburger" der, kadincagiz "afedersiniz, burasi kosher" deyince, "tamam o zaman, kosher cheeseburger olsun" der ve haliyle bir turlu anlasamazlar, sonunda yahudilere agiz dolusu kufrederek dukkandan cikar.
• yediginiz yemek istediginiz kadar kosher olsun eger yediginiz yemek takimi daha once kosher olmayan bir yemegi yemekte kullanilmissa ve mikve adi verilen su ile temizlenmemisse yediginiz yemek kosher degildir...
• bir de bunun hamursuz bayrami^* icin daha sıkı duzenlenmis bir versiyonu bulunmaktadir...
• turkiye'de duzenlenecek koser sertifikasi yani dini caizlik belgesi ancak ve ancak,istanbul'da bulunan hahamci basinin tayin edecegi bir hahamin gozetiminde yapilan üretimlerden sonra duzenlenir.eger üretim asamasinda her hangi bir uygunsuzluk olursa,siparis komple iptal dahi edilebilir.
  haham üretim sonuna kadar isletmenin bulundugu yerde misafir edilir hele isletme istanbul disindaysa deymeyin haham kardesin keyfine.