kırık vazo
-
sully prudhomme'un bir şiiri. [fransızca: le vase brisé] (bkz: divan-ı kebir/#52855160)
menekşenin solduğu şu billûrdan vazocuk
yelpazenin ucuyla birdenbire çatladı;
hafiften mi, hafiften dokunmuştu fiskecik,
gözle görmek bir yana, ses bile duyulmadı.
açılan hafif çatlak gerçi küçük bir şeydi,
fakat ince billûru günden güne yiyerek
sinsi bir yürüyüşle boyuna ilerledi.
kuşattı her yanını yavaşça kemirerek.
vazodaki taze su boşaldı damla damla
menekşe çiçekleri kurudukça kurudu,
ilgilenmedi kimse bu küçücük olayla,
dokunayım demeyin, billûr vazo kırıldı.
seven el de çok defa, sevdiğini okşarken,
farkında olmayarak, kalbinde yara açar.
kırılır kalp sessizce, hiç mi hiç sezdirmeden,
sevginin çiçeği kısa zamanda solar.
kimsecikler göremez olup biten bu işi,
yara büyür gizlice, işler hep daha derin,
kahredici derdine deva bulmaz o kişi:
billûr gönül kırıldı, dokunayım demeyin.
çev. ihsan akay
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap