just a perfect day
-
igrenç günlerde bıkmadan tekrarladıgım laf..
-
(bkz: day)
-
(bkz: just a day)
-
bir zamanlar çok ama çok değer verdiğiniz birinden duyduğunuzda paramparça olursunuz. 'madem öle düşünüyordun neden yaşamadık bunu?' diye sorarsınız içten içe..
-
iğrenç günlerimde ben de bıkmadan rusçasını tekrarlıyorum bu lafın. rusça bilmemem kötü oluyor tabii. insan tekrar ederken susunca ; bir işi daha becerememenin başarısızlığında zaten iğrenç olan günüm daha da iğrenç oluyor. e madem daha iğrenç olmuş , ben bir daha söylüyorum. uyuyunca geçiyor ama.
-
duran duran'ın mtv unplugged versiyonu da süperdir. sözlerini de yazayım tam olsun:
just a perfect day..
drink sangria in the park
and later, when it gets dark
we go home
just a perfect day..
feed animals in the zoo
and later, a movie too
and then home
its such a perfect day
im glad i spent it with you
such a perfect day
you just keep me hanging on..
you just keep me hanging on..
just a perfect day..
problems all left alone
weekenders on our own
such fun
just a perfect day
you made me forget myself
i thought i was someone else
someone new
(chorus)
-
youre gonna reap, just what you sow. -
bir sürü haşerat ile aynı odada, sadece florasan vızıltısını andıran insan sesleri ve sen, başka hiç bir şey değildir hayat başka hiç bir şey değildir hayat derken kendine, ayırken herşeyi senden ve seni herşeyden, sanki herşey içinde değilmiş gibi hissederken, sanki herşey senin içine girmemiş gibi dalarken uykuna; biri istanbul'u andıran bir şarkı söylerse sen hiç görmemişken istanbul'u hayatta kalırsın sadece o kadar ama istanbul'u düşünüp hayatta kalırsın. işte bunu anlatan şarkıdır bu tek bir anı herşeyden bağlantısız tek bir anı anlatan şarkıdır en kötüsü bilmektir kaldığın o yer, kalacağın o yer, dönneceğin o yer, haşerat doludur ve florasan vızıltısıdır fon müziğin yinede hayatta kalırsın istanbul'u anlatan bir an daha için. ne acıdır bu şarkı, ne kadar büyük bir acıyı anlatır.
-
dinledikçe sevgiliyle beraber güzel bir gün geçirmişçesine mutlusundur. -drink sangria in the park-parkta sangria içmişsinizdir. ( ki denedim berbat bir tadı var) . -feed animals in the zoo-hayvanat bahçesinde hayvanları beslemişsinizdir (ne romantik!) -and later, a movie too, and then home-sonra sinema..sonra ev...-its such a perfect day
im glad i spent it with you-mükemmel bir gündür işte sevgiliyle beraber geçirilen..tam melodi mest etmişken.. şarkının bitiminde -youre gonna reap, just what you sow- ne ekersen onu biçersin- limon sıkar güzelim şarkıya.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap