• mevlana muridleri ile basdöndörücü ask hikayeleri yasamis, anilarini "the dancing dervishes" adli kitapta toplamis, kitap victoria ingilitere'sinin degerleri ile uzlasmadigindan aninda toplanmistir. ancak 1902'de kitaptan kimsenin tepkisini çekmeyecek bölümler yayinlanmistir ama pardoe'nin anlattigi danslarin sadece baslangiç bölümüne tekâbül etmektedir yayinlananlar.
    (bkz: victoria dönemi).
  • miss julia pardoe türkiyeye gelmeden önce (1833) portekiz’in gelenek ve göreneklerini konu alan bir kitap kaleme almıştır. (traits and traditions of portugal; portekiz’in destanları ve gelenekleri). türkiye üzerine en meşhur kitabı sultanın şehri ve türklerin aile hayatındaki gelenekleri adıyla bedriye şanda tarafından çevrilmiştir. bir kadın (kız) oryantalist gözüyle batılılaşma maceramızın 2. mahmut döneminde geldiği boyutu göstermesi açısından ilgi çekici sayılabilir. onun haricinde istanbula duyduğu hayranlığı anlatıp durur.
  • 1836 yılında istanbul' da on ay boyunca yaşadıklarını anlattığı üç ciltlik kitabı, sultanlar şehri istanbul adıyla türkiye iş bankası kültür yayınlarından çıkan gezgin yazar. tarafsız gözle anlattığı, doğal olarak kendi katıldığı eğlenceleri, şenlikleri ön plana alan bir kitaba imza atmıştır. en kısa sürede kitaba ulaşmak gerekmektedir.
  • "the city of sultan and domestic manners of turks" isimli me$hur seyahatnamesinde yahudiler hakkında iyi $eyler yazmamı$tır. hemen ardından gelen sayfalarda ise ermeniler hakkında iyi $eyler yazmı$tır.

    p.s.: ilgili yazıları bir $ekilde okumanızı sağlamak isterim.

    ya da bu kitabın 140 tl fiyata sahip türkçesini satın alıp kendiniz okuyacaksınız.
    http://www.idefix.com/…asp?sid=snpdmb54k1upeg39xg7m
  • miss pardoe'nin 1838 tarihinde yazdigi ve gerek resimlerle gerek yazilarla bogaz'in guzelliklerini anlattigi "the beauties of bosphorus" isimli kitabi mevcuttur. bakar bakar ic gecirir insan.

    https://books.google.com.tr/…bs_book_other_versions

    https://archive.org/…ils/beautiesofbospho00parduoft

    biz de yuzyillar sonra bugun o guzelim bogaza at siki gorunumunde "marti" kondurmaya calisiyoruz; yuksek mimar yuce mimar ulu mimar imzali. cidden buyuk basari. ama merak ettigim su; neden hep bokladigimiz yabancilar bizim hakkimizda en güzel eserleri onlar verirken, bizim milliler yasadiklari doğup büyüdükleri coğrafyayi her gecen gun daha da cirkinlestirmek, betonlastirmak, siradanlaştirmak icin muthis bir çaba sarfediyorlar?

    al o da burada: http://www.cumhuriyet.com.tr/…_en_kaba_martisi.html

    http://www.diken.com.tr/…er-iki-yil-sureyle-kapali/
  • iş bankası’nın sınırlı sayida bastığı the beauties of the bosphorus kitabı koleksiyon kitabı adına gösterilebilecek en güzel örneklerden biridir.
  • 1800'lu yillarin baslarinda istanbul'a gelen, istanbul ve turk'ler hakkinda yazdigi kitaplarla batida buyuk begeni toplayan ingiliz gezgin, yazar.

    klasik bir avrupali gibi istanbul'u anlatisi fazlasiyla oryantalist ve yuzeysel olsa da, hem istanbul'un yuksek sosyetesini, hem gundelik sokak hayatini, hem kentin tarihi anlatmasi acisindan onemli bir kaynaktir. cunku o tarihlere ait bu tarz siradan hayat anlatilari iceren kaynak neredeyse yok gibidir.

    yazdigi kitaplar avrupa'daki istanbul hayranligini arttirmis ve avrupa yuksek sosyetesinin istanbul'a turistik ziyaretleri fazlalasmistir. eger bugun hala avrupa'da istanbul'un masallar sehri/gizemlerle dolu sehir gibi bir imaji varsa ve saygi goruyorsa sebebi iste bu hanim kizimizdir. hepimiz tesekkur borcluyuz yani kendisine. soz konusu kitaplari okumak icin;

    (bkz: the beauties of the bosphorus)

    (bkz: the city of sultan and domestic manners of turks)
hesabın var mı? giriş yap