*

  • truva savaşı daha başlamadan önce tanrılar arasında başlayan güzellik tartışmasının çözüme kavuşmasının konu edildiği ikonolojik sahnelere verilen genel bir ad. hikayede zeus hakkında bir kehanet ortaya atılır. kehanete göre thetis'in bir tanrıdan olacak oğlu zeus'u devirecektir. zeus da thetis'i ünlü bir kahraman olan peleus ile evlendirir, düğün ve beyaz eşya masraflarını üstlenir. düğünde takılar takılır, ziyafetler verilir. poseidon peleus'a ölümsüz atlar hediye eder falan. lakin dediğim gibi zeus bu düğünü kendi iyiliği için yapar ve kesinlikle bir sıkıntı çıksın istemez. bu yüzden ne olur ne olmaz diye fesatlığın tanrıçası eris'i çağırmaz. eris de buna bilenir ve altın elmaya en güzeline diye yazarak düğünde masaya koyar ufaktan uzar.

    işler sarpa sarar tabi. zira evliliğin tanrıçası güzeller güzeli hera, aşkın, ihtirasın ve sevip de kavuşamayanların tanrıçası afrodit ve bekaretini bir zırh gibi kuşanan savaş ve bilgelik tanrıçası athena kavgaya tutuşurlar. en son giderler zeus'a hakem ol en güzelini seç der ve poz verirler. zeus eğer birini seçerse diğer ikisinin kendisine düşman olacağını çok iyi bilir. oğlu hermes'i çağırır ve hermes geldim babacığım diyerek pür dikkat babasından gelecek talimatları bekler. hermes'e altın elmayı verir ve bir ölümlüyü kurban seçer. bu kişi de bazı kaynaklarda alexandros* olarak geçen paris'dir.

    paris koyun güden bir çobandır. koyun otlatırken karşısına bir adam ve üç güzel kadın çıkar. hermes durumu anlatır ve seçeceği en güzel kadına altın elmasını vermesini ister ve arkada sırıta sırıta ölümlünün vereceği kararı bekler. paris tabi artık marabalıktan ağalığa terfi etmiştir. üç tanrıça karşısında bütün marifetlerini göstermek üzere soyunur. paris'in tereddüt etmesi üzerine tanrıçalar ona belirli vaatlerde bulunurlar. tabi paris'in seçeceği tanrıçadan sonra diğerlerinin ona bileneceklerinden haberi yoktur. yavrucak vaatleri bütün heyecanıyla dinler. krallıklar, hazineler, bilgelik gibi tanrı statüsünde olacak birinin ölümlüye vereceği klasik vaatleri dinler lakin afrodit ona farklı yaklaşır. bana kalırsa paris'in afrodit'i seçmesinde en önemli sebep, afrodit'in gerçekten farklı ve arzu uyandıracak bir teklifle gelmesidir. afrodit dünyanın en güzel kadınının aşkının vaadini verir. paris altın elmayı afrodit'e verir.

    destanın bu kısmı sanat dünyasında oldukça popüler olmuş, roma mozaiklerinden tutun da orta çağ el yazmalarına, rönesans zamanına kadar çeşitli yerlerde sıklıkla gördüğümüz bir sahne olmuştur. ikonolojik çözümlemesi bazen kolay, bazen zordur. bu biraz sanatçıyla alakalıdır. lakin tanrıçaların atribüleri kullanılmışsa kimin kim olduğu kolayca bulunabilir****. bunu örnekleriyle aşağıda inceleyeceğim.

    1615 tarihli joachim wtewael'in paris'in yargısı tablosuna bakalım. oldukça basit anlatımıyla birden fazla sahnenin kullanıldığı maniyerist bir esere bakıyoruz şuanda. ortada besi hayvanlarıyla paris ve hermes, karşısında üç güzel tanrıça var. sağ arka kısımda tanrıların düğününü görüyoruz. apollo kafasında halesiyle gökte duruyor falan. bu sahnede afrodit ve athena'nın atribüleri bariz bir şekilde belliyken hera'nın atribüsü sol üstte saklanmış gibi biraz renk yanılsamasıyla gizlenmiş. yine de göremeyenler için her atribüyü çizdim.

    görsel

    dediğim gibi oldukça sevilen bir sahne. dolayısıyla rubens de kolay bir şekilde okuyabileceğimiz bir eser çıkartmış. rubens diğer eserlere kıyasla athena'da baykuş* atribüsünü de kullanmış. hepsini işaretledim.

    görsel

    bir tane zor ve bir tane de imkansız örnekle bitirmek istiyorum girdimi. bu sefer karşımızda jacques wagrez'in tablosu bulunmakta. diğer tablolara göre gayet zor bir çözümlemesi var. sanatçı burada sahne olarak paris'in düşünme zamanını aldığı için kimin kim olduğunu atribüler olmadığı için anlayamıyoruz. bu yüzden bize gönderilen mesajlara bakmamız gerekiyor. sanatçı atribü yerine renkleri kullanmak istemiş. ortadaki beyazlar içindeki hanımefendinin üstündekiler pürlüğü, saflığı temsil etmekte. beyazın saflığını temsil edecek tek tanrıça bekaretiyle athena olmaktadır. bu yüzden ortadakinin athena olduğu çıkarımında kolayca bulunabilirim. bunun dışında gül koklamak, pembe renk gibi şeyler aşkı çağrıştırdığı için afrodit'in pembe kıyafetli kadın olduğunu söyleyebilirim. son olarak da hera kalıyor zaten. sanatçı hera'yı da elinde tuttuğu şeyi tavus kuşunda bulunan renklerle aynı renkte yapmasıyla bize aktarmak istemiş.

    görsel

    son olarak da imkansız olarak nitelendirebileceğim tablo örneğini de botticelli'den vermek istiyorum. bu tabloda tabi ki anlıyoruz sahnenin hangisi olduğunu lakin tanrıçaların hangi kadınlar olduğundan emin değiliz.

    görsel

    bu arada 2 yıl önce verilmiş panumbra uktesiymiş. selamlarımızı gönderelim.
hesabın var mı? giriş yap