jelibon

• bu da haribo'nun (bkz: haribo) yerli versiyonu.kanserojen madde içerdigini ögrenene kadar hastasiydim.
• (bkz: kanserojen madde)
• cok severim, ortaokul hazirlikta yatiliyken her gun bi paket alir, kupamin icine doldurur biriktirirdim hafta sonuna.. sonra da hepsini birden yerdim. bi de 64'ler dergisi vermisti bi kere, abdurrahman abi'nin yanina gidip bi suru jelibon yemistik, sam vardi o zaman, tabii simdi sam napiyo bilmiyorum. bi yildir falan gorusmuyoruz bi ara evlenicem gibi biseyler sacmaliyodu belki de evlenmis, coluk cocuga karismistir.
  jelibon cok guzel
  (bkz: gures ata sporudur)
• küçükken annemin..
  - yeme çocumm.. kanser olursun
  dediği..
  ve benim okulda sanki annem görecekmiş gibi gizli gizli yediğim cıvık yiyecek.
• en sevimli seker..
• eskiden tadi daha guzel olan, sonra kanserojen oldugu gerekcesiyle meyve sulu versiyonu cikartilan fakat tadi bozulan yumusak seker. topik, frutty gibi kardesleri vardi. hala da var belki.
• dar bi çevre içerisinde ugur getirdigine inananılan, yumuşak şekerleme. içinde sığır jelatini bulunur ki, bu otlmaya filan giderken sığırların zarar görmesinler diye paketlenmesine yarayan bi nesnedir. (bkz: igrenç espiriler)
  bu nesne yüzündendir ki benim diyen vejeteryanın jelibon yemesi caiz degilidir. zira bu nesne, bildiğim kadarıyla sığırcığın kemik suyundan elde edilir.yani "sığır jelatini is muder" durumu vardır. aynı durum meyvalı jöleler için de geçerlidir.
• çogu insan tarafından (bkz: celibon) diye telaffuz edilen sekerleme
• paket açıldığı anda teker teker yenilmeye başlanır, zamanla kendine hakim olmakta zorlanan insan ikişer ikişer derken üçer üçer mideye indirir jelibonları... ilerleyen günlerde carrefourdan kilolukları alınır ama hemen biter...
  (bkz: otlakçı)
  (bkz: biliyoruz da konusuyoruz)
• ufakken ad benzerliğinden takım^* tutmamı sağlayan şekerleme. (bkz: aysenin jelibon keyfi). keyif verebiliyordu bazen çokça bunlar^***.