• 80'lerin başında italya'da ortaya çıkan, elektronik temaların ağırlıkta olduğu müzik ekolü. avrupa tipi synthpop gibin bişey de diyebiliriz.
    90'lı yıllardan itibaren yerini euro dance'ye bırakmıştır. dipsiz bir kuyu misali, 80'li yıllara ait parça arayan adamın karşısına çıkar. yüzlerce, binlerce adı sanı duyulmamış grup ve şarkı ile boğuşmak zaman öldürmenin daniskasıdır aslında. ancak arada bir süper bir parça yakalarsınız. her şeyi alır götürür.. onlardan bir kısmı fikir vermesi açısından yararlı olabilir:
    http://www.youtube.com/watch?v=k9pqlekis2y
    http://www.youtube.com/watch?v=9uexci61eq8
  • (bkz: spacerwoman)
  • italo disco 1980lerin başında, sonradan modern talking gibi grupların öncülüğünü ettiği euro-disco tandanslı türdaşının haricinde ortaya çıkan bir müzik türüdür ve 85lere kadar bayağı tutulmuştur . sound olarak genellikle post-disco / boogie / garage / r&b çizgisinde yer alır, ancak zaman zaman hi nrg stili şarkılar da bu kategoriye dahil edilir. mauro malavasi, luciano ninzatti, jacques fred petrus gibi italyan kökenli prodüktörlerin 70'lerin sonunda disko müziğine el atmalarıyla brooklyn bronx and queens band, the jumpers, zinc, vin zee, ritchie family, change, high fashion, kano, arpeggio, macho, peter jacques band, gino soccio yetmiş sonu ve 85 arasındaki dönemde bu türün müzik piyasasına kazandırdığı en bilinen gruplar ve isimler olmuşlar, şarkıları paradise garage, loft, zanzibar gibi efsanevi new york kulüplerinde sıklıkla çalınmıştır.
    (bkz: on the beat)
    (bkz: feelin lucky lately)
    (bkz: paradise)
    (bkz: a lover's holiday)
    (bkz: the louder)
    (bkz: dancer)
  • bu akımdan en çok etkilenip akabinde de me$hur olan grup modern talking'dir.
    bilmem anlatabiliyor muyum.
  • zamanın amerikan dans müziğine nazaran daha melodik,daha az agresif bir tür disco müziği.
  • 80'li yılların başında çok güzel bir çıkış yakalayan, ancak birkaç yıl içinde tam anlamıyla boku çıkan ve yüzlerce taklit şarkı ve ıvır zıvır şarkıcıyla çöplüğe dönen italya kökenli müzik ekolü. bırakın gruplar arasındaki benzerliği, bir şarkıcının kendi albümleri de çok küçük farklar haricinde birbiriyle aynıdır. bir adam gerçekten güzel bir albüm mü yapmış? en az on kişi daha onun ritminde arka arkaya single çıkarır. hemen akabinde albümün sahibi arkadaş da onun bir kopya albümüyle sanat hayatına devam ederdi. bundan dolayı olsa gerek italo disco fazla uzun ömürlü olmadı. 88-89'da bu çılgınlık son nefesini verdi..

    rock, metal, pop gibi birçok müzik türünde olduğu gibi italo disco da zamanla kendine has bir yapı üzerinde gelişmiştir. biraz uğraşan biri bu noktaları kolayca fark edecektir. işte bunlardan benim gözüme takılanlar:

    erkek şarkıcılar için kısa isimler çok revaçtadır. nasıl pornocu isimleri bir sistematiğe göre oluşturuluyorsa italo'cular da aynı şekilde bir sistem bulmuşlar. isimler kısa olacak: fancy, rofo, joe fox, p. lion, aki, scotch, albert one, max him, lee marow, mike mareen, ken lazlo, den harrow diye gider.

    kadın şarkıcılarda ise erkeklerdeki gibi isimler kısadır. ayrıca tek rumuz kullanmak da yaygındır: sandra, gina, sabrina, cc.catch, primadonna, samantha fox, shy rose gibi..

    yok arkadaşım, biz birkaç kişiyiz grup kuracağız deniyorsa modern talking, fair control, device, blue system, silent circle, aeg lavamat gibi teknolojiyle yakından ilgili isimler seçilmelidir. neticede org elektronik bir cihazdır.

    hadi rumuzu, grubu kurduk diyelim şimdi şarkı sözü yazacağız. night kelimesi üzerine odaklanacaksınız. içinde night geçmeyen italo disco olmaz.

    ilk başta basit örneklerle konuya girelim: night train, tonight, hey tonight, sunglasses at night, tokio by night gibi. sonra gece yapılan bir eylemden söz eden şarkılar da sayıca çok fazladır: stop the rain in the night, touch in the night, everybody have fun tonight, beşe on in the night, hamza yerlikaya in the night*. daha sonra iş romantikleşmeye başlar: i can loose my heart tonight, never let you say goodbye tonight, in the heat of the night gibi.. bazen de dark kelimesi bunun yerini alır: voices in the dark, out of dark parçaları ve benzerlerinde olduğu gibi..

    ama baktık ilham gelmiyor, iş çıkmıyor hemen yabancı dillerden birkaç apartma ile şarkı ismi oluşturabilirsiniz. sayanora, bonasera çav çav, tora tora, kokomo kokoye türünden şarkı isimleri az değil..

    parçalarda geçen en yaygın kalıplar ise şunlardır:
    -don't break my heart kalıbı.
    -set me free kalıbı.
    -can't stop, don't stop, heigh ho, hey hey, gak guk gibi anlamsız şeyler.
    -hold me tight kalıbı.
    -sana'dan hanımlara özel kurabiye kalıbıdır..
  • araştırdıkça daha çok sevdiğim, sevdikçe daha çok araştırdığım engin müzik alemi.. her kim italo disco'nun boku çıkmış, çöplüğe dönmüştür diyorsa dombilinin önde gidenidir*. yalnız bu türle uğraşırken en büyük handikap eldeki kaynakların sınırlı olması. grupların çoğu bir albümlük ya da tek parçalık geçmişe sahip. ne kadar sistematik olmaya çalışırsanız o kadar sistemden uzaklaşıyorsunuz, tıpkı 80'lerdeki o curcuna misali...
  • kullandıkları orglara özenip, bende bi tane alıyım dediğim, fakat fiyatlarının 15000 dolardan başladığını görünce azımda uçuk çıkan müzik türü. çevremde sadece 1 kişi tanıyorum italo disco seven fakat ben hastasıyım. adamlar orgu öyle bir kullanıyolar ki; 21 yüzyılda bu tür bir şey çalmaya çalışsan düğünde çalmış gibi olursun.
  • 'italian progressive rock'ın gölgesinde kalmış hep ne yazık ki. kimi kendini bilmezler dekadans filan diyor. 'hadi oradan' diyeceğim geliyor, hep içime atıyorum.
hesabın var mı? giriş yap