• doğrultu, yön anlamdaşı bir kelime; terminallerin vazgeçilmez kelimesi.

    - anya istikametinden gelip, konya istikametine gitmekte olan şereflikoçhisar tur yolcuları, hareket saatiniz gelmiştir, hatta geçiyor ama yayla gibi yayılmışız bakıyorum. lütfen.
  • bir tur nobet tutma sistemidir. korunacak yada nobet tutulacak mekanin cevresinde dizili olan kisiler, sirayla once birincisi bir sure sonra ikincisi, ucuncusu sirayla duduk calarlar, bu siralama nobet surecinde surekli devam eder, boylece korunan mekan bu duduk sesiyle cevrelenir. duduk seslerini takip eden nobetci, siralamada herhangi bir aksama olursa istikamet sasmis oldugunu kanisina vararak hemen gerekli kontrolleri yapar.

    (bkz: bayrak yarisi)
    (bkz: elin sende)
    (bkz: daisy chain)
  • bir de bu isimde döküm firması varmış. adamlar iski (kanalizasyon), telekom vb. firmalar için asfaltta gördüğümüz döküm kapakları, mazgalları falan üretiyorlarmış. fakat bunların üstüne sadece "istikamet" yazınca ben de bunu doğal olarak bir kanalizasyon terimi olarak algıladım, "vay be, bunlara istikamet deniyormuş demek ki" dedim; "istikamet haliç, istikamet baltalimanı atıksu kolektörü"* gibi...

    http://www.istikamet.com.tr/ (meselâ http://www.istikamet.net/ de güzel bi domain olurmuş)
  • askerlikten soğutan ender cezalardan biri. yat sürün yuvarlan gibi kombinasyonlarla tadından yenmez hale gelir.
  • askerde yemekten daha çok yiyeceğiniz güzide komut.
  • askerde bir görev belirteci.

    örneğin;

    "istikamet sağınız, dağılın marş marş."

    evet böyle bir emir duyulduğunda şöyle bir tepki veriyor bünye;

    istikamet sağınız - 1-2 saniyeliğine sağınıza bakıp yeniden ileri bakıyorsunuz.
    dağılın marş marş - allah ne verdiyse, sağ tarafa doğru yardırıyorsunuz. dur diyene kadar durmak yok. e ya dur demezse... o zaman dünya üzerinde tam bir tur atıp başladığınız yere geleceksiniz tabi hala dur dememiş olabilir. neyse dur diyene kardar koşacaksınız işte...

    eee koştuğum tarafta 200 mt yükseklikte duvar varsa?

    o zaman o duvarı tırmanacaksın asker ya da çevresinden dolaş yapabiliyorsan içinden de geçebilirsin ama dur diyene kadar durma...
  • zorların zoru bir iştir.

    "istikamet kelimesindeki sin harfi, arapça'da herhangi bir şeyi talep etmek için kullanılır. buna göre istikametin manası şudur: istikamet sahipleri, hak teâlâ'dan, kendilerini tevhid üzere tutmasını, sonra verdikleri sözü yerine getirmede ve kendilerine çizilen sınırları korumada sürekli muvaffak etmesini isterler." (ebû bekir b. fûrek)

    istikamet çizgisinden sapmamak için tenzih ve teşbih kanatlarını ahenkli çırpmak gerekir.

    eğer tenzihe ağırlık verip allah'ı ötelerin ötesine atarsak, bir müddet sonra şuurda zorunlu olarak alemleri yaratıp bırakmış, alemlerden el etek çekmiş veya yüceliğinden ötürü bizle uğraşmaya tenezzül etmeyecek bir tanrı imajı oluşur.

    işlerin bu noktaya varmasıyla yahudi tipi bir zihniyete bürünmemiz, gırtlağımıza kadar dünyaya batmamız kaçınılmaz hale gelir.

    eğer teşbihe ağırlık verip, allah'ın her birimde "görünen-zahir olan" olduğuna yoğunlaşırsak da, hristiyanlık türü bir sapmaya uğrarız. din büyüklerini kutsallaştırma hatta ilahlaştırma, azizler üretme, deccallar türetme safhasına gireriz. hatta materyalizmi andırır şekilde, donuk bir evren-tanrı, mekanik-tanrı yanılgısına düşeriz.

    veya sanki allah kendisiyle konuştuğumuz, tartıştığımız, kimi zaman yalvardığımız insani özellikli hayali bir arkadaş konumuna iner.

    hasılı, bu iki kanadı dengeli ve ahenkli çırpmadığımız sürece istikametimizi koruyamayız. bu tıpkı, müslümanın hep ümit ile korku arasında olmak zorunluluğu gibidir.

    gazali, iki aşırılık arasındaki orta çizginin “kıldan ince kılıçtan keskin” olduğunu ifade ettikten sonra(dikkat! burada sırat köprüsünün aslında ne olduğu ortaya çıkıyor) iki aşırılıktan birine sapmadan dosdoğru çizgide ilerlemenin neredeyse imkânsız olduğunu, bu sebeple kurân-ı kerîm’de (meryem 71-72) sırât-ı müstakîme yakınlığın kurtuluş için yeterli görüldüğünü belirtir ve şöyle der:

    “istikametin zorluğundan dolayı her mümin kulun günde on yedi defa (beş vakit namazın farzlarında), ‘bizi sırât-ı müstakîme ilet-istikamet çizgisinde tut" (el-fâtiha 1/6) diyerek dua etmesi gerektiği ifade edilmiştir”
hesabın var mı? giriş yap