• istanbulda bahar müjdecileri, boğazın pembe süsleri...

    bu bahar istanbulda erguvanlar erken açacakmış, ayrıca 15 nisan-15 mayıs arasında 5. erguvan şenliği düzenlenecekmiş.
    http://www.sabah.com.tr/…p/yas101-20060408-101.html
  • nisan sonu ve mayıs başına tekabül eden zamandır efendim... gönül yaylarının gevşediği zamana* denk gelmesi ve erguvan çiçeklerinin metroseksüel bir renge sahip olması nedeniyle pek bir ilgi çeken, güzel havaların insanı mahvetmesine örnek gösterilen bir zamanın simgesidir...

    boğaz'ın kıyılarına fütursuzca oturtulan "yalı apartman" garabetlerini bir nebze kapatır erguvanlar... boğaz ön görünümüne uzaklık olarak dahil olmayan ama göz ve izan gibi mevzuat dışı oluşumlarla çirkinliği hemen tespit edilebilen siteleri de kapatmaya çalışırlar kendi çaplarında; beceremezler o ayrı...

    memalik-i garbide bir hainin adıyla anılsalar da (bkz: judas tree), yaptıkları bir ihanete pek rastlanmamıştır... her sene zamanlarını beklerler sabırla, son cemrenin düşmesinden bir ay sonra bir anda yeşil ve maviye alternatif yaratırlar... son zamanlarda yeşilin griye dönüşmesini de umursamamışlardır... rokoko stili köşkleri kasırları çerçeveye alırlar, daha da bir güzelleştirmek için... hala serin olan boğaz akşamlarında gün batımındaki güneşle beraber parlayarak... kimisi yaylı tanbur seslerine eşlik eder, kimisi kazıklı yolların arkasında, veya yazın gelecek ve bilmemkaç desibel şiddetinde geçici sağırlığa yol açabilecek fabrikasyon "müzik"lerin farkında, sessizce ağlar...

    intiharı da ayrı güzeldir erguvanın, mayıs ortalarında yollara halı gibi serilir çiçekleri... o zaman asfalt gerçekten ağlar, kendi çirkinliğine ağlar, çatlar hasetinden...

    son çiçeğini de verdiğinde yere, sabırla beklemeye başlar bir sonraki seneyi...

    (bkz: pastoral entry)
  • insanı deli eden bir zaman dilimidir... istanbul'da böyle pembe pembe, yok böyle fuşya fuşya, yok böyle erguvan rengi erguvan rengi açar da ağaç aklını başından alır insanın.

    nisandır, şimdiki gibi...
  • istanbula yeni başlayanlar için tam başlama zamanı.

    boğaza inip sevgiliyle el ele dolaşma ve yorulunca çengelköyde çınaraltında birer bardak sıcak çay içme zamanıdır. boğazın dünyanın en güzel yeri olduğu ve parayı bulunca acilen boğaz gören bir ev almak gerektiğine karar verilir. istanbula olan sevginin artması izmiri küstürecek mi diye içten içe korkulur ama yazın da izmir çok güzel çeşme foça filan diye ilk gözağrısının unutulmadığı hatırlatılır.

    ama zaman erguvan zamanıdır ve boğaz dünyanın en güzel yeridir.
  • deliboynuz da denir ya halk arasında baharın delisidir, fütursuzca açar. belki de sırf bu yüzden bile baharda kıpır kıpır olur içiniz, erguvanların güzelliği, denizin rengi, baharın ılıklığı işler içinize...
  • bu sene de tüm güzelliği ile başlamıştır. insanın göksu deresinde yürüyüş yapıp, zeki müren dinleyesi geliyor.
  • nisanın ortası. güneşin altında parlayan erguvanlar, neşe, mutluluk.
    en sevdiğim zaman.
hesabın var mı? giriş yap