• toptancı bakış açısından yaklaşırsak islam adına hereket eden tüm oluşumları ve hareketleri genelleyen tamlama. ancak bu islami hareketin içinde hepsi aynı temel kaynağı/kaynakları referans aldıklarını söyleseler de birbirlerinden taban tabana zıt satıhlara savrulmuş kişi ve grupları da vardır kuşkusuz. birbirlerini tekfirle suçlayanlar, en doğru yolun kendi yolları olduğunu savunanlar, diğerlerii kıyasıya eleştirenler..... var oğlu vardır. aynı allah'a inanıp inanmadıklarını sorgulayanları dahi vardır ki bu doğaldır aslında. tanımı kısa geçip başlığı açmama sebep olan alıntıya geçiyorum:

    -alıntı-
    islami hareket'in daha radikal görünen yüzü zaman zaman vahim ötesi tablolar yaratabiliyor. insan yakıyor, gazeteci dövüyor, birahane bombalıyor. söylemeye gerek yok, büyük bir tehlike bu; neticede insan hayatı sözkonusu... evet tehlike ama anlık tehlike. bu yolla varılabilecek bir yer yok; böyle eylemler hemen karşı tedbirleri getiriyor, büyük tepki uyandırıyor, infial yaratıyor... islami hareketin laik kesimden bile onay hatta takdir gören bir yüzü daha var ki işte o yüzdeki hesaplar anlık değil uzun vadeli. ve bu yüz, finans şirketleriyle, özel eğitim kurumlarıyla, örtülü kadrolaşma politikasıyla, medya kuruluşlarıyla, medyatik tavırlarıyla geleceğin iktidarına hazırlanıyor. eğer bu gerçekleşirse, asıl tehlike, dozu şimdiden kestirilemeyecek baskı, zorlama olasılıkları değil, mevcut düzenin daha bir muhafazakarlaşmış haliyle yenieden üretimi... çünkü bu kesimin ufkunda da islam var ama paranın iktidarına, keskin sınıfsal hiyerarşiye, muhafız devlet anlayışına dayanan, sonuçta yoksul ve yoksun islamcıları da ezecek bir islam... ben islami hareket başlığı altında, belki geleceğe vicdanları üzerinden bakmaya çalışan islami grupların da katılımıyla, asıl bu kesimin tartışılması gerektiğini düşünüyorum.

    -alıntı-

    can kozanoğlu/internet dolunay cemaat
  • sözlüğün en ünlülerinden gok yeleli bozkurt bile şevki yılmaz'ı, cübbeli ahmet hoca'yı, adnan oktar'ı islami hareket çerçevesinde zikrediyorsa ne olduğunu bilmeyen çoktur kanısına vardım, yazayım;

    tarikat erbabı bu gruba girmez. siyasi partiler (milli görüş dahil) bu gruba girmez. milli görüş (parti uzantısı) çok yakın olsa da, en temel noktada ayrışıyorlar. siyasi parti demokratik mücadeleyi tercih etmiş, diğeri öyle değil.

    islami hareket örgütü diye bir şey yok, bu kolpa. (yazmışlar zaten) örnek olarak müsgenç (müslüman gençlik) i örnek verebilirim ancak şu zamanlarda onlar da islami hareket değil de, ak parti iktidarı ile baya baya demokratlaşmışlar. zaten ak parti iktidarı ne sol a ne sağa, en çok islami harekete darbe vurdu. sistem ak parti ile birlikte, radikal olarak nitelenen islami kişi ve örgütleri demokrat çizgiye çekti. en azından, iktidarda islami görünümlü bir parti olunca, beklentilerin bu şekilde gerçekleşeceğine inanıldı, islami hareketlere ilgi azaldı. hatta türkiye'de islami hareket bitti diyebiliriz.

    türkiye'deki islami hareketler en çok müslüman kardeşleri örnek almıştır. hasan el benna'nın hayatına bakarsanız, mücadele anlayışlarını az çok kavrarsınız. bir diğer isim de seyyid kutub. iran islam devrimi'nden etkilenmişlerdir. (müslüman kardeşler, iran islam devrimi, abdullah azzam; yukarıda kafaları karışık denmiş, aslında temel anlayışta fark yoktur. çelişki yok.)

    tarihe gidersek; (bkz: milli türk talebe birliği)

    mustafa islamoğlu'nun islami hareketler ile ilgili bir ya da bir kaç kitabı vardı sanıyorum.

    nebevi metodtur kısaca.
  • bugün islami hareketin en büyük düşmanı hak ile batılı birbirine karıştıran kişi, kurum, ülke, ideoloji ve bu ideolojileri belirli bir menfaat veya düpedüz cehalet ile, taassub ile takip eden kitlelerdir. bugün yeryüzünde isimleri müslüman ismi, kendileri de müslüman bir sülaleden gelen insanlar ve bir zamanlar islam yurdu olan ülkeler vardır. fkat ne bu insanlar , ne de bu ülkeler ıstılahi anlamda "allah'tan başka ilah yoktur" sözüne şahitlik etmemekle birlikte, işaretlerin ve özelliklerin karışması, isim ve sıfatların birbirine girmesi, kur'ani terminolojinin içinin boşaltılması, tamamen dünyevi kutsallar üretilmesi ve bu kutsallar üzerinden küfrün ahkamının muhkim kılınması konusunda aralıksız çalışmaktadır.
    islami yani tevhidi hareketin ve davetin en büyük problemi budur. bu problem bir yandan allah'tan başka ilah yoktur ilkesi ve islam kelimesinin anlamının etrafını, öte yandan şirk ve cahiliyye terminolojisinin etrafını kuşatarak belirsizlik, kapalılık ve asıl manadan çok daha başka ve uzakta algılar peydahlamaktadır. bu ise ortalama bir için salih müslümanlar ile suçlu müşriklerin yolunun açık açık belli olmaması, cehalet ve şaşkınlığın egemen olmasını ve üstad seyyid kutub'un da ifade ettiği gibi "yolların ayrılış noktası" nın seçilememesini sağlamakta, bir zayıf nokta, bir gedik oluşmasını temin etmektedir.
    tevhidi hareketlerin düşmanları bu gediği çok iyi bildiklerinden ve bu gediğin daha da genişlemesi, sorunun laçkalaşması, birbirine girip karmakarışık olması istediklerinden bu uğurda büyük çaba sarfetmektedirler. öyleki gerçek sözü söylemek insanı, alnından ve ayaklarından bağlayan bir töhmete düşürür; "müslümanları tekfir ediyorlar!"

    yüce allah'a dönüp mealen haşa! "senin kanunların işe yaramaz! biz demokrasi ile insanlığın maslahatı peşindeyiz, öyleki senin gönderdiğin şeriata ve hatta daha ötesine bile onunla ulaşabiliriz" diyen ve isimleri yukarıda bahsettiğim gibi ali, mehmet, muhammed olan müşrikleri tekfir ettiğinizde sizi cendereye alırlar.

    işte en büyük zorluk bu "yolların ayrım noktasının" belli olmaması sorunsalıdır. her nesilden allah davasının taraftarlarının aşması zorunlu olan bir engeldir bu. insanları allah yoluna davet edenler, gerçek, kesin, ve engüzel sözü söyleme konusunda uzlaşmacılığa, yağcılığa yeltenmemeli, içlerinde korku ve endişe duymamalıdırlar. hiç bir kınayıcıdan ürkmeden "müslümanları tekfir ediyorlar!" çığırtkanlıklarından etkilenmemelidirler.

    sizin ve benim rabbimiz olan yüce allah buyuruyor ki;

    "günahkarların yolu açıkça belli olsun diye ayetlerimizi, işte böyle ayrıntılı biçimde açıklıyoruz."
    (enam 55)

    velhamdulillahi rabb-ül alemin.
hesabın var mı? giriş yap