into the blue

• aynı zamanda further albümünden single olarak yayınlanmış, "on a day like today, nothing gets better, come what may/i could just disappear...into the blue" - "can't you show me what to do? won't you?" dizeleriyle akılda kalan bir geneva kaydı.
• mumbo jumbo, listen to the whispers of madness
  we have climbed mountains of dust
  we have seen gold gather rust
  hocus pocus the stampede of my heart
  we have sailed on the stars through the air
  we have flown on the wings of a prayer
  into the blue, only with you
  into the blue, only with you, into the blue
  
  gasoline rainbows swimming in the puddles in the street
  whichever way the wind blows we've got the whole damn
  world crawling at our feet
  laughing canyons and everglades
  candle flames and razor blades
  dancing through the poppy fields, hand in hand we cascade
  into the blue, only with you
  into the blue, only with you, into the blue
  
  there's a singing dwarf on the streets of new york
  there's a shuffling man with plastic on his head
  there's a preacher woman crying in the traffic
  crying for the living crying for the dead
  the waste of it all, the waste of it all
  and there's more at stake than we could ever know
  'cos when we're together we always fall
  into the blue, only with you
  into the blue, only with you, into the blue
  
  the mission - carved in sand albumunden
• şişesi buzmavisi renginde olan, insana tazelik ve ferahlık hissi veren kokusuyla givenchynin 2002 yılında çıkarmış olduğu kadın parfümü.
• başrollerinde paul walker, jessica alba, scott caan ve ashley scott' ın oynadığı denizli, kumsallı, mayolu, batıklı film.
  
  http://www.mgm.com/intotheblue/
• artension'ın ilk albümü phonenix rising'de yer alan şarkı. albümün en dikkat çekici şarkılarından bir tanesidir aynı zamanda.
  
  born on the wings of a dream into the morning they fly
  there's no place that they'd rather be above the clouds so high
  
  light years are days the bravest of hearts lead the way
  while loved ones on earth are praying"come back to me"
  
  so far from home exploring dimensions unknown
  questions of man the answers are at your command
  
  light years away the final frontier, outer space?
  are we alone or is this our destiny?
  
  into the blue our future, it rides beside you we look to the sky
  and stare at our fate eye to eye into the blue our future is riding with you
  we look to the sky staring fate in the eye into the blue
  
  born on the wings of a dream into the morning they fly
  there's no place that they'd rather be above the clouds so high
  
  light years are days the bravest of hearts lead the way
  while loved ones on earth are praying"come back to me"
  
  into the blue our future, it rides beside you we look to the sky
  and stare at our fate eye to eye into the blue our future is riding with you
  we look to the sky staring fate in the eye into the blue
• john stockwell'in blue crush'ın ardından tekrar mavi sulara döndüğü, 2005 yapımı film. sadece jessica alba ve paul walker'ın vücutlarını sergilemesi için yapılmış hissiyatı uyandıran, başkada numarası bulunmayan bu gereksiz aksiyonun bende ki tek etkisi, spor salonunda daha fazla vakit harcamalıyım düşüncesi oldu.
• escada'nın son parfümü, escada signature'la aynı benzer kutu şişe konseptine sahip. notaları henüz internete düşmemiş olmakla birlikte (daha doğrusu bulamadım) bende çağrıştırmadığı koku kalmadı, angel innocent'in hafifi, barbie'nin sindy'nin çocuklar için çıkardığı parfümler, biraz kenzo l'eau par. "güvenli" die tabir edilen kokulardan, dolabımda olsa yaz sabahları bol bol sürerim, ama alır mıyım, sanmıyorum, yine de belli olmaz.
• (bkz: into the white)
• skin ve scuba dive'dan yola çıkarak ortaya karışık yapılmış filmdir. araya hazine, batık bir de uyuşturucu ticareti gibi temalar da sokuşturularak film renklendirilmiştir.
  
  eğer dalış yapıyorsanız içinizde en kısa zamanda bahamalar'da dalış yapma isteği uyanırken aklınıza 1 yıllık kalkınma planınız gelebilir ve farklı çelişkiler yaşayabilirsiniz.
• bol bol jessica alba poposu görmek için izlenecek bir filmdir bu. zaten filmin ilk yarısında bol bol görüyoruz bu popo olayını. popo izlerken gördüğümüz saçmalıklar bizi filmden soğutuyor. nedir bunlar dersek, denizin 10 metre dibinde tüpsüz geçirilen onlarca dakika diyebiliriz. köpekbalıklarına elle posta koymalar, tokat atmalar falan. insan bir süre sonra "tamam lan siz süpersiniz ben değilim" diyor ister istemez. mübarekleri sanki köpekbalıkları, foklar yetiştirmiş küçükten alıp; öyle bir dalma ve yüzme yeteneği ile süper vücutlar. uyuşturucu üzerine gereksiz bir konu falan. filmin yarısında sıkılıp kapattım ben, jessica ablamın poposuna rağmen. isterseniz bir de siz deneyin izlemeyi.