• ısınamadım ben bu filme.

    özellikle toplumsal cinsiyet alanından bakarsak, söyledikleri pek karışık.

    --- spoiler ---

    kadın askerlerin önce çok sert davranması ama sonra çok yumuşaması, alman esirlerin kasabanın kadınlarına dağıtmak, esir kampının "kadınların yumuşaklığı" sonucu mesire yerine dönmesi...
    bunları militarizmin erkek egemen bir kültür olması sonucu anti-militarist bir bakış açısıyla mı okumak gerekir, yoksa "kadınlar yumuşaktır" diye seksist bir yerden mi okumak gerekir bilemedim.

    esirleri geç, üç adet rus erkek karakter var, biri otoriter çılgın albay, onun psikopat yaveri ve doktorun akıl hastası kocası.
    asker kadınların "düşman askerlerle" yatması bir yana, toplama kampının kapısına erkek almak için 20 tane rus kadın geliyor ve o esirler aylarca o kadınlarla yaşıyorlar.
    kamp komutanıysa albaya olan aşkının melankolisiyle "sal gitsin ne olursa olsun" havasında.

    kadın askerlerin yönettiği bir kamp hakkında "kadın"a bu kadar klişe yaklaşan bir filme içim çok ısınmadı açıkçası...

    --- spoiler ---
  • john malkovich'in kariyerinin en kötü filmi olabilir.
  • 2. dünya savaşı esir kampları temalı izlediğim en kötü film. vera farmiga'nın anatomisi hariç hiçbir kazanımım olmadı bu filmden.
  • haftasonu tv'de denk gelmem sonucu izlediğim film. ikinci dünya savaşını takip eden dönemde, kadın rus askerlerin yönettiği bir esir kampında yaşananları konu alır. yaşanmış bir olaydan esinlenmesinin yanısıra olayları anlatış üslubu ve karakter çözümlemesi ile tavsiye ederim.

    --- spoiler ---

    öncelikle, filmlerde işlenen cinsiyetçilik konusunda ben de hassasım. (bkz: #59081412)ama bu filmde bir cinsiyetçilik olduğunu düşünmüyorum. savaş sebebiyle yakınlarını kaybetmiş, maddi ve manevi yaralar almış kamp sorumlusu kadın rus askerler ilk başta esir alman askerlerine derin kin beslemektedirler. bu kin hatta bazı alman askerlerinin yoktan sebeplerden öldürülmesine dahi yol açar. ancak esirler ile kamp sorumluları birbirlerini tanıdıkça arada empati ve yakınlaşma olur. kamp sorumlusu sarışın rus güzeli zina ile alman askerinin bir sahnesinde bu çok açıktır hatta. alman askeri ailesinin fotoğrafına bakarken, zina bunu görür; o da tamamı ölmüş olan ailesinin fotoğrafını gösterir. iki taraf da anlamaktadır ki, savaşın verdiği acı ve yaralar tek taraflı değildir. bu empati ve yakınlaşma eğer taraflar aynı cinsiyetten olsaydı yine olabilirdi. ama tarafların farklı cinsiyette olmaları yakınlaşmanın boyutunu değiştirir sadece. ama rus kadınların, konser sahnesi sonrası askerlerin peşinden gittiği ve kamp kapısı önünde dans ettiği askerleri beklediği sahne bana da çok abartılı geldi.

    ayrıca vera farmiga'nın canlandırdığı karakter çözümlemesi bence harika. hem alman askerine duyduğu duygular ve albay'ın ona verdiği görev hem akıl sağlığını kaydetmiş kocasına duyduğu sadakat.

    bir de bu nasıl savaş filmi, aksiyon yok, yavaş ilerliyor diyenlere bir çift lafım var. arkadaş filmdeki olaylar savaş sonrasında geçiyor zaten. o sırada savaş yok ki. bu bir savaş filmden öte bir dram filmidir. o gözle izleyiniz lütfen
    --- spoiler ---
  • saçmalığın daniskası film.
hesabın var mı? giriş yap