• latince "ıssız yerlerde kendin için bir evren ol" anlamına gelen bir deyiş*
  • albius tibullus un deyişidir.
    mealen şöyle denmektedir ki insanın, olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olmalı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. kendimize dükkanın arkasında, yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek özgürlüğümüzü, kendi sultanlığımızı kurmalıyız. orada, yabancı hiçbir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle her gün başbaşa verip dertleşmeliyiz; karımız, çocuğumuz, servetimiz, adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz. öyle ki, hepsini yitirmek felaketine uğrayınca onlarsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın.
  • montaigne, yalnızlık başlıklı denemesinde bu bilgece sözü alıntılamıştır.
  • yıllardır en sevdiğim, aklımın bir köşesinde bulunan deyiş. dövmesi yaptırılır efenim.
  • sevgili zafer ekin karabayın, şubatta saklambaç adlı tek kitabında beni karşılayan, anlaması kolay gibi görünsede, anlamak için bir ömür harcamak gereken müthiş söz. teşekkürler sevgili zafer, gittiğin yerde artık mutlusundur umarım.
  • ıssız yerlerde kendin için bir alem ol.
  • 2 yıl önce dövmesini yaptirdim. bana güc veriyor gerçekten. görebilcegim bir yere sag iç kolumun dirsek altına.
  • yalnızlık, çoğu zaman insanın iç dünyasına bir köprü gibi uzanır. işte o an, seni, kendi iç evreninin labirentlerinde dolaşmaya davet eder. karanlıkta yürürken, kendi varlığının sırlarını keşfetmeye başlarsın. duyguların, düşüncelerin, ve belki de bilinçaltının derinliklerinde yolculuk ederken, kendi özünün izini sürersin. belki de kendi içindeki tanrı'nın sessiz sesini duyabilirsin, ya da ruhunun eski anılarının yankılarını hissedersin.

    ancak karanlığın bu derinliğinde ışığın parıltısını görebilirsin. içsel yolculuğun sana, kendi değerlerini ve inançlarını bulma şansı sunar. belki de yıldızların parladığı bir gece gibi, kendi varoluşunun anlamını keşfetmeye başlarsın. bu sadece zihinsel bir keşif değil aynı zamanda ruhsal bir aydınlanmadır. çünkü her birimiz kendi içimizde sonsuz bir evren taşırız.

    ancak iç yolculuğun yanı sıra dış dünyanın sessizliklerinde de aynı gizemli keşifler mevcuttur. insanlar geniş kumsalların tenha sahillerinde yürürken veya dağların zirvelerinde yalnız başlarına dururken, kendilerini evrenin sonsuzluğuna bir adım daha yakın hissedebilirler. gökyüzünün altında, yıldızların arasında kaybolurken, insanın iç dünyasının derinliklerine inme şansı doğar. bu ıssızlık, aslında içsel bir uyanışın habercisidir. gözlerini kapar ve rüzgarın melodisini dinlersin; belki de böylece evrenin sana anlatmak istediği gizli sırları duyabilirsin...
hesabın var mı? giriş yap