• ing. yani. ben şunu kastediyorum, şöyle demek iştiyorum anlamında bir baglaç.

    telaffuzu; a miin [ çok hızlı bir şekilde söylenmesi gerekir. aksi takdirde çümle içerisinde çok fazla sırıtır. native olmayanlara ve ingilizceyi yeni öğrenenlere önerilmez ]
  • bi de tadını kaçırıp üstüste bi kaç kez söyleyenler vardır ki uçarak kafa atası gelir insanın. ör:" a! a! a mi! a miiin"
  • (bkz: hani)
  • ingilizcede güzel konusmanın içine sıcan kelime. bunun bir benzeri de you know dur..ikisi de türkçedeki "sey,ıııı,falan oldum,yani" gibi konuşmadaki gereksiz ve boktan kelimelerle ayni amaca hizmet eder.
  • (bkz: you see)
  • ingilizce'yi öğrenmeye başladığımda:

    -"niye bu elemanlar devamlı i'm in diyorlar ki?"

    dememe sebep olan ingilazca şey.

    ney? ne bileyim ney! bilsem şey yazmam, neyse onu yazarım. allah allah.

    (bkz: şizofren yazar)
  • konuştuğunuz cümleden sizinde bir bok anlamamanız durumunda kendinizi tekrardan ifade etmeye başlamadan önce kullandığınız ingilizce kelimeler. bunu kullananın anadili ingilizceyse, bir önce söylediğini basitleştirecekmiş demektir.
    bunu devamlı kullanan anadili ingilizce olmayanları daha fazla kullanmamaya çağırıyorum. refleks haline gelmişse bu ifadeniz, bunu kırmaya çalışın. duraksayın. nefes alın. neyse.
  • ingilizce öğrenmeye her beyaz türk ailesinin ferdi gibi 13 yaşımda başladım. (şimdi 4 yaşında başlıyor veletler) ingilizce eğitimimin ilk 4 senesinde ”ulan niye her tahtaya kalkan amin diyor?” diye düşünüp durdum. hatta ben de, bir bildikleri vardır herhalde diyerek arada sırada cümlelerimin arasında ”amin” diyordum. kimse ”amin” dememi yadırgamadığı için olayı iyice abartıp bir cümlede 4-5 kere ”amin” demeye başladım. ”ulan ülke elden gitmiş haberimiz yok, baya islam ülkesiyiz lan biz, ota boka amin diyoruz” düşünceleri içerisinde seneler akıp geçti. kimseye ”neden amin diyoruz lan biz?” diyemedim, diyemedim, diyemedim, gururum engel oldu ”amin ne lan” diyemedim. o senelerde süper zeka bir çocuk olduğum için hiç yardım almadan 4 senenin sonunda bir gün küvette yıkanırken ”eureka” diye çığlık atıp çırılçıplak okula koştum. meğer bu şerefsizler bana çaktırmadan ”amin” der gibi yapıp aslında ”i mean” yani ”demek istiyorum ki” diyorlarmış. (suyun kaldırma kuvveti olduğunu da eş zamanlı çözmüştüm ama onu fazla önemsemedim) tahtaya kalkıp ilk bilinçli ”i mean” dediğim günü dün gibi hatırlarım.

    önemli not: unutmayın! karşınızdaki bir süper zeka çocuksa ondan asla ama asla hiçbir şeyi saklayamazsınız. 4 sene de geçse sakladığınız şeyi bulur hatta ondan yıllardır saklanan suyun kaldırma kuvvetini de aynı anda bulabilecek kadar zekidir. beynini iki ayrı parça halinde eş zamanlı kullanır çünkü.
  • bu ifade olmasaydı başta ispanyollar ve fransızlar olmak üzere diğer milletler kesinlikle ingilizce konuşamazdı herhalde...cümleyi tam olarak kuramayıp, meramını anlatamadığında hemen bu kelimeye sarılmak o an için durumu kurtarıyor hiç kuşkusuz...i mean diyen insan ''dur şimdi sana ne demek istediğimi tam olarak anlatıcam, az zaman ver toparlayayım, ingilizcem çok süper değil zaten'' mesajını veriyordur...özellikle erasmus öğrenci ortamlarına bakın, bir i mean'dir gidiyor...yanlış anlaşılmaya mahal vermemek lazım malum...
hesabın var mı? giriş yap