• (bkz: şaheser)
  • 25 haziran 2014 tarihinde yayınlanmış olan 95. buckethead albümü. pike serisinde 65. sırada yer alıyor. annesinin anısına yaptığı bu albüm aşağıdaki şarkılardan oluşuyor;

    1. "n" 3:48
    2. "y" 2:36
    3. "c" 1:42
    4. "4" 4:49
    5. "ev" 2:02
    6. "er" 13:38

    şarkıların baş harfleri "nyc 4 ever" oluyor ki nyc annesinin adının baş harfleri. (nancy york carroll)

    buckethead'den şimdiye kadar dinlediğim en büyük eser olabilir, hayatımda gitarla çalındığını duyduğum en güzel melodiler sanırım bu albümde yer alıyor. bir çok yerinde durdura durdura dinliyorum ki melodileri hazmedebileyim diye. (hayır bu teknikle, ya da hızla alakalı bir durum değil)

    https://www.youtube.com/…r-xoijly25wrsltu5i&index=3
    https://www.youtube.com/…r-xoijly25wrsltu5i&index=5
  • şu ana kadar dinlediğim enstrümantal(elektro gitar) albümler içerisinde jason becker- perpetual burn ve tony macalpine -maximum security ile beraber en iyisi, en sevdiğim 3 albümden biri.
  • oturup guitar pro ile bir taraftan dinleyip bir taraftan izlemekten de ayrı bir keyif aldığım albüm. gerçi tamamı yok ama olsun. bu entry'mi bir youtube yorumu ile sonlandırayım;

    "i have like 110 buckethead albums, when he's on... nobody is better. this is when he's on..."

    hiç "off" olduğunu görmedim bugüne kadar.
  • son ses, kulak içi kulaklık kombinasyonuyla 28 dakikalık bir orgazm sunan nimet.
  • dinlerken gözlerimi dolduran* buckethead albümüdür. annesi ölünce bu albümü kaydetmiş ve yayınlamıştır. yanlış bilmiyorsam annesinden çok kısa bir süre önce babası tom caroll'da vefat etmiştir ki buckethead babası hastaneye kaldırıldığında pike 13'ü çıkarmıştır. bu albümün kapağı çok özeldir. kapak buckethead ilk defa kendi yüzünü bu albüm ile yayınlamıştır. duygusal biridir yani buckethead bunu yaptığı şarkılarda da hissedebilirsiniz. yine aynı şekilde sail on soothsayer şarkısı da suzie teyze diye bir tanıdığını kaybedince onun anısına bestelediği bir eserdir. bu duygusallığı orada da hissedebilirsiniz. (bilhassa şarkının sonuna doğru killswitch ile çaldığı bölüm bence efsanedir.)

    ama hold me forever gözlerimi dolduruyor dedim ya işte bu albüm kaybedilen bir anneye yapılacak en iyi albümdür. dinlerseniz ne demek istediğimi anlarsınız. çoşkulu bir girişi ve ritmi vardır. bir çocuk için anne mutluluk ve sevinç değil midir? işte şarkının ritmi bana onu hissettirir. ama o ritm üzerine öyle sololar, öyle cümleler yazmıştır ki, bir yandan da hıçkıra hıçkıra ağlamış, resmen ağıtlar yakmıştır. yani hem annesine olan sevgisini hemde onu kaybetmenin verdiği büyük üzüntüyü müziğe çok iyi yansıtmıştır. bu sebebten bu albümünde, buckethead'in de bende yeri çok ayrıdır.
  • sanıyorum hayatım boyunca dinlediğim en güzel 3 şarkıdan ( yada albümden ) biri..olamaz böyle bir şey..olmamalı
  • john petrucci'nin suspended animation'ıyla birlikte en güzel enstrümantal albüm. ötesi yok.
  • kesinlikle buckethead'in yaptığı en güzel ve en duygusal albüm.
  • bucketheadin en iyi eserlerinden. o kadar güzel ki böylesine bir güzelliği dinlediğim için mutluluktan gözlerim doluyor.
hesabın var mı? giriş yap