*

  • "kütahya'nın pınarları" , "ben kendimi gülün dibinde buldum" , "eremedim vefasına dünyanın" gibi iç acıtan türkülerin sahibi, kalan muzik'ten çift cd'lik arşiv serisi çıktı. parasız, pulsuz, çulsuz, gariban bi aşık.
  • elif dedim be dedim de bu yüce şahsiyet sayesinde bilinir söylenir dinlenir olmuş.
  • 1908 yılında kütahya’da doğdu. çocukluğunda sesinin gürlüğü ve güzelliği ile dikkat çeken ahmet, babasının engellemelerine rağmen türkülerden hiçbir zaman vazgeçememişti. baba mesleği olan yemeniciliği ve kavaflığın yanı sıra türküleri derlemiş, ses ve saz sanatçılığı yapmıştır.sanatını usta-çırak ve gezek ilişkileri içinde kelerlerin ethem efendi, dülgerin hüseyin ağa, nuri çavuş, kambur celal, arabacı ibrahim ağa, terzi sadık, fındık hüseyin’in bulunduğu eğlenceli eğitim yuvalarında olgunlaştırdı.önceleri üç telli bağlama çalan sanatçı yörede eli saz tutan herkese emeği geçmiştir.yöre türkülerini söyleyişindeki tavır ve ritim ve icrasıyla tanınan sanatçı bildiği türküleri trt repertuarına kazandırmak için muzaffer sarısözen, nida tüfekçi, yücel paşmakçı ile çalışmış ve yörenin kaynak kişisi olarak ünlenmiştir.inegöllü olan soyadı yerine, yöre de hisar olan lakabını soyadı olarak almıştır. hisar ahmet, sesinde ve söyleşindeki üslup ve teknik, icrasındaki sağlamlık ve repertuarındaki titizliğiyle tanınırdı.sevgi insanı hisarlı ahmet, amatör ruhu ve ustalarına saygısı nedeniyle türküleri aynen aldığı gibi kendinden sonrakilere aktarmaya çalıştı.
  • trt'de bir programa alkollu cıkıp söylediği kütahya türküsünden sonra "a..ni dinini si...rim kütahyadan baska memleket tanimam " diyen ozan
  • asıl adı, ahmet inegöllüoğlu imiş.
  • çok güzel ve armonik türkülere kaynak olan bir kütahya kişisidir.

    tabii internet gibi kontrolsüz bilginin çığ gibi yayıldığı bir mecrada yanlış ve efsanevi bilgilere rastlamak mümkün.

    kendisi hakkında kısaca bilgi vereyim

    radyo dışında trt'nin başka bir yayın ortamında sesi duyulmamış. kendisine yapılan radyo sanatçılığı teklifini ailesindeki bazı durumlar nedeniyle kabul etmemiş. 1984 yılında vefat etmiş. dolayısıyla televizyona çıkıp ana avrat küfredip kütahya en iyisi gibi bir kelam etmemiş.

    kütahya halkının pek küçük bir kısmı hakkında bilgi sahibidir. adını bilen yok denecek kadar azdır. hayatının son yıllarına kadar kahvehanecilik yapmıştır. kahvehanesi bir tür ozan kıraathanesi gibi olmuştur. aşık veysel, sulari gibi ünlü ozanların özellikle gidip ziyaret ettiği bir kahvehane kültürü oluşturmuştur kütahya'da. fakat ölümüyle birlikte bu kültür kaybolmuştur. neyse ki kaynaklık ettiği türkülerin tamamı trt tarafından derlenmiştir.

    mütedeyyin bir kişi olduğuna yönelik bilgiler de bulunmaktadır. hacı olduktan sonra hala saz çalmasına kızan çevresindekilere "ben sazımla rabbime sizden daha yakınım" dermiş.

    ne diyelim, güzelce gelmiş, güzelce geçmiş bu topraktan. sağolsun, türkülerindeki kadar armonik bir huzur içinde olsun.
  • asıl adı kimi kaynaklarda ahmet inegöllü olarak geçmektedir.
  • nasıl da seviyorum. yıllar önce kaybettiğim dedemmiş gibi. o titrek sesiyle türküye girdiğinde ben dünyadan kopuyorum. kazancı bedih, mukim tahir, tenekeci mahmut, hacı taşan, celal güzelses, çekiç ali, neşet ertaş bu ülke için nereden konuşuyorsa hisarlı ahmet de tam oradan konuşuyor işte. bu yüzden bizi canevimizden vuruyor.

    dışarıda hava eksi kaç bilmem derece olsa da ben senin elinden çıkan saz ve dilinden neşet eden sözünle ısınıyorum şimdi hisarlı ahmet dede. kahvehanenin köşesine çökmüş de sobanın başında hatrı ölçülemeyecek bir acı kahveni içer gibiyim. daha ne kadar okunmadık fermanım var acaba diye dalıp gidiyorum ateşe.

    yıllar evvel, bir çınar altında elime tutuşturulan cd'nin üzerinde, nefis bir elyazısıyla yazan ismini ilk kez okuduğumda anlamalıydım. ne ismin, ne sesin, ne sazın ben durdukça gitmeyecek aklımdan. ölümsüzlük size var. bize kalan yaşıyor olmanın o bitmez, tükenmez telaşı. sen her seferinde kendini gülün dibinde bulmaktan bahtiyarken, biz bu gülün dikeni de nereden çıktı diyerek isyan ediyoruz.

    siz gidince sıyırdılar serpuşumuzu başımızdan dede. başımız çıplak, ayağımız yalın kaldık meydanlarda. siz fenâlara karışırken biz sadece fenalaşıyoruz.
  • türkü söyleyişini seyretmek isterseniz:

    http://www.youtube.com/watch?v=onmuliv2zlw
hesabın var mı? giriş yap