*

  • dogu$tan geldigine inandigim bir davrani$ $ekli. kimi insanlarin dusunce sistemlerinde baglanti kurma yoksunlugu ya da zayifligi, yuksek konsantrasyon sonucu butunden uzaklasmalarla ortaya cikan ve disaridan bakildiginda sacma sapan gorunen sonuclara ulasmasini saglayan ruh hali.
  • şımarık huysuzluğu.
  • küçükken yüzümün pancar gibi olup,deli gibi tepinmeme sebebiyet veren ruh durumu.allahtan yavaş yavaş bırakıyorum şu tepinme işini.
  • dombuldayıp durmak
  • temelinde huzursuzluk yatar.
  • tevfik fikret, pj harvey, aylin aslım, gheorghe hagi, hayko cepkin, behzat ç ve daha gider bu yollu uzayıp gidecek türlü patlayıcı bünyelerin karışımından oluşan pıtraşmalı, patlamalı ruh hali. üzerine thom yorke serpilir, arızalı servis edilir.
  • temelinde kişinin kendisine duyduğu kızgınlığın yattığını düşündüğüm ruh hali. öze yönelik kızgınlık isyana dönüştüğü anda başkasına yansıyarak biraz gerilimi atar ama bu halin herhangi bir şekilde çözüm olabildiğini gören varsa beri gelsin. gerilimin yansıtıldığı kişiyi kırmış olmanın verdiği vicdan azabı biraz daha ön plana çıkınca hırçınlık bir sonraki atağı beklemek üzere eski yuvasına sessizce geri döner. kızgınlığın sebebi bulunup itinayla temizleninceye kadar uyarıldığı her an- ki çoğu zaman hiç beklenmedik anlar olur- yine asmak kesmek kelle uçurmak moduna girilebilir. bazı durumlarda kişinin kendisiyle mücadeleye giriştiği, fark etmeden kendini cezalandırdığı durumlar olur ki onların yaralarını sarmak hırçınlığın sebebini bulmaktan daha uzun soluklu, daha yorucu bir mücadele gerektirebilir. en afilli mazoşistler de bu yara kabuklarını kaldırma sevdalılarından çıkar. işbu entry hiçbir bilimsel temele dayanmamakla birlikte türlü hırçınlık tariflerine sahip farklı yaş grupları üzerinde gayriresmi gözlemlerden aparmadır.
  • beyinsiz kadın tribidir.

    özellikle de sırf yakınlık göstermemek için, duygularını göstermemek için yapıyorsa cidden tiksindirir kendinden...
  • [bu tür durumları eleştirel olarak incelediğimizde maskedeki mükemmelliğin, arkasında sürdürülen "özel yaşam" ile ödünlendiğini görürüz. dindar drummond bir defasında "hırçınlık, erdemin belasıdır" şeklinde hayıflanmıştı. her kim kendisi için iyi bir persona oluşturursa bunun bedelini öfke ile ödemek zorundadır. bismarck, histerik ağlama krizlerine girerdi; wagner, ipek sabahlığının kemeri ile ilgili mektup yazmaktan keyif alıyordu; nietzsche, "sevgili lama" diye hitap ettiği kız kardeşine mektuplar yazmıştı; goethe, eckermann ile sohbet ederdi vs.] carl gustav jung - aspects of the feminine

    (bkz: hırçın kız)
  • erkeklerin bana aşık olma ama benle birlikte olmak istememe sebebidir.
    eski erkek arkadaşlarım olsun, yeni tanıştığım insanlar olsun beni hep bununla suçlamıştır. “hırçınsın, agresifsin, seninle olmaz.” tabi ki aynı adamlar köpek gibi kapımda kıvranır bir sevişelim diye. zira kendi ayaklarım üzerinde duracak kadar güçlü ve her şeyi açık açık konuşacak kadar cesur olmam, kendilerinde bu kadın tam götürmelik kadın, iyi sevişir, başa da bela olmaz algısı uyandırmaktadır.
    hayatımın en kötü anlarından birisi, eski erkek arkadaşlarımdan birinin başkasıyla evlenmeden bir kaç hafta önce bana, o senin gibi değil, sessiz sakin vs demesidir. yıllar sonra bu adam karısından ayrı yaşamaya başlayınca gece 3’e kadar kapımda beklemiştir. zira karısı benim gibi değildir. banka hesaplarından bihaber, her konuyu kocacığının aklına bırakmıştır ve de kocasının sırtını dahi liflememektedir. sevgili eski erkek arkadaşım, ben olsam her şeyin mükemmel olacağını ve benimle yeni bir hayata başlamak istediğini söylemektedir. sonuçta gece, kapıdan benim tarafımdan kovulmasıyla sona erer.
    özellikle son bir yılım, evli eski erkek arkadaşlarımı bütün mecralardan engellemekle geçmektedir. zira karıları yanlarında olmadığı anlarda bana sarmayı kendilerine görev edinmişlerdir. zamanında agresif, hırçın, huysuz diye istemedikleri ben, sabahlara kadar mesaj attıkları, mutsuzluklarını dile getirdikleri kişi olmuşumdur.
    evet ben maalesef ki bugüne kadar çok duydum bu lafları, çok suçlandım, itildim, kalbim kırıldı, üzüldüm. bu nedenle adam gibi bir ilişki yaşamama müsaade edilmedi erkekler tarafından.
    ama yine aynı ben, babam cezaevine haksız yere girip 100 seneden fazla cezayla yargılandığında ayakta durdum. bu süreçte tüm mal varlığımız icra kanalıyla satılırken, eve her gün, günde 3 defa icra memurları gelirken, bir eşyanın üzerine 10dan fazla haciz koyulmuşken herkesle mücadele ettim. yine aynı süreçte kendi canım ve ailemin canıyla tehdit edildim. bunların hiçbirisinde boyun eğmedim, hiçbir şeye sessiz kalmadım, birilerinin gelip bizi kurtarmasını beklemedim, tüm hırçınlığımla ve öfkemle savaştım. yaşıtlarım orada burada içip hayatlarının en güzel zamanlarını yaşarken kendi mesleğimi dahi borçlar nedeniyle kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldım. çalıştım, uyumadım, okudum, yazdım.
    öfkeliyim sevgili beyler. hırçınım. agresifim. beni sevmenizi bekliyor ve istiyor değilim. bugüne kadar her belanın içinden kendim çıktım, bundan sonra da son damlama kadar öyle yapmaya devam edeceğim. siz kendinize naif, kırılgan, söz dinleyen, sakin kadınlar bulunuz. ve lütfen egolarınıza dokunuyorum diye bana bok atmayı bırakınız.
hesabın var mı? giriş yap