*

  • artikin hakkin rahmetine kavusmus olan kisi...
  • geçirdiği beyin ameliyatından sonra eski sağlığına kavuşamamış ve bu sabaha karşı tedavi gördüğü taksim ilkyardım hastanesinde hayatını kaybetmiş, 1957 doğumlu, yapımcı.
  • 1 eylül 2003 itibariyle hayatını kaybetmiş müzik yapımcısı.mahsun kırmızıgülün arkasından ağlaması ilginç.iyi reklam yapar artık herhalde.
  • neredesin firuze'nin sonunda "gittiği yerden bizlere gülen hilmi topaloğlu'na..." yazıyor.
  • özcan deniz’le tanışma hikayeleri ve tanışmaları esnasında yaşanan, insanı gülmekten yaran olaylar, deniz’le yapılan bir röportajda, deniz’in ağzından şöyle anlatılan, merhum yapımcı.

    —� alıntı —
    “1992’nin yılbaşı gecesi. çok parasızım. aldığım parayı eve yolluyorum. iş de yok. temizlik şirketinde çalışıyorum. evde kız arkadaşım var. dışarıda millet eğleniyor, biz yattık uyuyoruz. saat 12'yi geçti. telefon çaldı: bir gazino işletmecisi... türkiye'den yılbaşı gecesi için yaşar yağmur'u çağırmışlar, uçak rötar yapmış, millet delirmiş. ‘tamam abi hemen gelirim' dedim. sevgilimle koşup gittim. sabaha kadar hem biz eğlendik, hem gelenleri eğlendirdik. meğer o sırada yaşar yağmur gelmiş beni dinliyormuş kulisten... o zaman motorola'nın ilk cep telefonları var. aramış almanya'dan istanbul'u... hilmi topaloğlu'na dinletmiş benim sesimi, telefonda."

    meğer o sıralar hilmi topaloğlu son parasıyla bir çocuğa albüm yapmış. büyük beklenti içindeymiş. çünkü piyasaya 3 milyar borçları varmış. çeklerin arkası yazılmış, polis onları arıyor, icracılar takip ediyormuş. ama umut bağladıkları tenor çocugun sesi altyapıdaki müziğe yetmemiş stüdyoda... bunlar ellerinde kayıtlar, solistsiz kalakalmışlar. ve aradıkları solisti o sırada almanya'da son perdeden uzun hava okurken bulmuşlar.
    yaşar yağmur, telefonda "işte hilmi abi, aradığın sesi buldum. hem eli ayağı da düzgün" demiş.
    "hemen kap getir" diye gürlemiş topaloğlu...
    özcan deniz kendini bir anda istanbul'da bulmuş.
    sonrası yine inanılmaz bir filmi öyküsü...

    “hilmi ağabey'le buluşmam inanılır gibi değil.
    ben tanımıyorum kendisini...
    almanya'dan elimde valiz ve palto ile çıkageldim, ofiste bekliyorum.
    o aralar michael jackson geliyor türkiye'ye... mustafa topaloğlu giriyor ofisten içeri... diyor ki:
    allah'ın ışınlarını yollayacağım. bu adam çıkamayacak sahneye...
    o sıralar türkiye gündeminde ‘beyaz balina aydın' var. topaloğlu bir şarkı yapmış ‘beyaz balina’ diye... son paralarını buna yatırmışlar. albüm 40 bin basılmış, 60 bin iade var. korsanı da geri gelmiş. işte ben tam bu tartışılırken büroya geldim.
    benden sonra mustafa topaloğlu girdi içeri, ‘demedim mi ben, çıkamadı işte michael jackson' dedi.
    bunun üzerine hilmi delirdi. gitti bir koli beyaz balina kaseti aldı, topaloğlu'nun ayaklarının önüne attı ve bağırdı:
    o allah'ın ışınlarını buna yolla da satsın şu kaset ulan...
    — alıntı —

    can dündar / yıldızlar
  • prestij muzik
  • özcan deniz, haluk levent ve mahsun kırmızıgül’ü keşfedip son kalan kuruşlarını bile bu üçüne yatıran angel investor yapımcı. özel hayatında yediği boklara rağmen iş hayatında büyük başarılara imza atmış bir adammış.
  • hakkında günümüz itibariyle çekilmiş son filmini izleyip buraya geldim.
    buralar nasıl böyle boş kalmış, şaşırdım. hayatı çok serüvenli, gerçekten filmlere konu olacak şekilde geçmiş.
    karadenizli bir ailenin çocuğu olan hilmi topaloğlu, kardeşlerinden birisi de (bkz: mustafa topaloğlu). tam 11 kardeşler.
    ilkokuldan itibaren pazarda, lokantalarda çalışmış, sokakta boyacılık yapmış, 1 yıl futbol hayatı olmuş ve sakatlanınca bırakmış.
    en sonunda istanbul'a gelmiş. gece kulübü ve barlarda en dipten komilik ve garsonluk ile başlamış çalışmaya. daha sonra komilik ve garsonluk yaptığı bu yerlerde uzun yıllar işletmeci olarak görev yapmış. çok büyük gazinolarda metrdotel olarak çalışmış, sonrada kardeşi (bkz: mustafa topaloğlu) ve istanbul'a ilk gelişinden itibaren yanında olan prestij meselesi filminde (bkz: eser yenenler)'in canlandırdığı arkadaşı burhan aydemir ile birlikte ortaklık kurup müzik sektörüne giriş yapmış. bir müddet sonra (bkz: mustafa topaloğlu) ortaklıktan ayrılmış ama firmanın sanatçılarından (bkz: mahsun kırmızıgül) ortaklığa katılmış.
    bunca geçen gece kulübü, bar, gazino geçmişinden sonra haliyle çok fazla çevre, her alanda önemli temasları bağlantıları oluşmuş. bu müzik sektörü başarısını sağlamasında önemli bir fayda sağlamış. türk müzik sektörüne birçok önemli isim kazandırmış. özcan deniz, haluk levent, mahsun kırmızıgül, ebru gündeş, ibrahim tatlıses, sibel can, hakan peker, zerrin özer, serdar ortaç gibi sanatçılarla çalışmış.
    ayrıca çokta çapkın, kazanova bir delikanlıymış.

    mahsun kırmızıgül'ün 2003 yılında ölümünde ağladığını kendisine minnet duyduğunu biliyorum ama diğer sanatçılarından gerek röportajları gerek katıldıkları programlar, söyleşiler, biyografiler hatta yazdıkları kitaplarda bile hiçbiri hilmi bey'den hiç bahsetmezler. sanki kendileri şapbadak ünlü olup piyasaya çıkmışlar gibi davranıyorlar. bu çok ilginç. mesela (bkz: haluk levent)'i çok çok iyi tanıyan biriyim ben. hep adana'dan gitarını alıp istanbul'a gelen mekanlarda çalıp söylerken spontane şekilde ünlü olduğunu sanırdım. her yerde de hayat hikayesi biyografisi böyle yazar. çok çok önceleri halukweb topluluğunda bile böyle yazardı. hilmi bey'in hayatına dokunuşunu her biyografisinde, kitaplarında önemli bir yeri olmalıydı bence.

    son olarak hilmi topaloğlu sen ne kral adammışsın.
    kendisine saygımız sonsuzdur.
hesabın var mı? giriş yap