• brian wilson in 60 lardan arda kalan smile albumunden insani 60 larin ortasina goturup orada birakan muhtesem sarkisi.

    bir beach boys klasigi.
  • bir grup tembel(!) ingiliz dili ve edebiyatı öğrencisinin final öncesi yana yakıla hakkında bilgi aradığı (özet olur, analiz olur, az çok demeyin, yardımınızı esirgemeyin) angela carter romanı. bi' çok sınava sözlükteki roman başlıklarından çalışarak iyi notlar alan bünyenin, bu romanla sıçışına şahitlik etmeyin, bir omuz da siz atın!
  • tek kelimeyle "şaheser". o enfes armoni, binbir çeşit enstrümanın müthiş bir uyum içinde kullanımı, brian wilson'ın eşsiz vokali insanı alıp öyle bir yere götürüyor ki, tarif etmek imkansız. hele o sondaki yaylı çalgıların girdiği bölüm...

    the beach boys'un onlarca eşsiz eserinden sadece bir tanesi, belki en güzellerinden biri.

    http://www.youtube.com/watch?v=blrpcqg6-94
  • bbc'nin ürettiği tarihi kişilikler belgesel serisi.
    atilla bölümünde bilinçli bazı çarpıtmalar gözüme çarpsa da genel olarak kaliteli bir yapımdır.

    tarihi bir kişilik olarak napolyon'u başarısız bulsam da herhalde en çok severek izlediğim bölümü napolyon hakkında olanı.
    napoleon: heroes and villains
    bbc saygı uyandırıyor. türkler tarihi düşmanları hakkında gidip belgesel çekseler gidip düşmanı embesil ve uyuşturucu satıcısı gibi gösterirler ( kurtuluş ve cumhuriyet hariç de lan) ama adamlar gayet karizmatik bir karakter ve atmosfer yaratmışlar. tabi bazı yerlerde de böyle bir kezbanlığa girişmeden hafiften dalgalarını da geçmişler. örneğin napolyon'un ahaliyi gaza getirip ingiliz gemisine ateş açtırdığı sahnede ingiliz gemisinin napolyon'un topçu bataryasını sallamayarak karşılık olarak tek top ateşlemesi gibi.
    diğer taraftan aslında propagandanın allahını da yapmışlar. bir taraftan seyircinin benimsediği ve hayranlık duyduğu bir karakter yaratırken bir taraftan da napolyon'u "krallar her zaman olacaktır, isimleri değişik olsa bile" gibi laflar söyleterek fransa'nın cumhuriyet efsanesine ağır bir darbe indirmiş oluyor ve resmen cumhuriyet dönemi napolyon'unun imajını kullanıp ingiliz kraliyet yönetiminin dolaylı olarak varlığını onaylatmış oluyorlar. tabi napolyon'un tarihte gerçekten de daha sonra kendini imparator ilan etmiş olması da bu tür propagandaların altını doldurmuş, belli bir ciddiyete eriştirmiş oluyor.

    bunun zamanında ntv'de yayını olmuştu. fakat ntv'deki yayınında her nedense pauleta (napolyon'un kız kardeşi) ile freron (napolyon'a takık adam) arasındaki diyalogları kesmişlerdi. freron hep %100 kıskanç ve kötü bir karakter gibi duruyor öyle olunca. ama asıl versiyonunda pauleta'ya öyle bir cümle diyor ki işin rengi değişiyor. ben bu cümleyi atlamıştım ve duyunca vay anam vay neler dönmüş serhat dedim. pauleta "abimle niye bu kadar uğraşıyorsun, ona yardım et hep birlikte yükselelim" mealinde bir soru sorunca freron da aynen şunu diyor "you don't understand, i can't, just can't, what i believe in everybody equal, he(napoleon) threads all of that, he doesn't mean to, but he does". ve böylece bir görsel yapımda sadece ana karaktere düşman görevi görsün diye konulmuş gibi duran ve yaptığı kötülüğü kıskançlık ve çekememezlik gibi yapıyor gibi duran freron asırlar öncesinin cicero'su (muhteris julius sezarın düşmanı) ile aslında aynı yolda yürüdüğünü göstermiş ve asıl kahraman pozisyonuna erişmiş oluyor. tarih ise gerçekten belgeselin kötü adamı freron'u haklı çıkarıyor. napoleon önce cumhuriyeti lağvedip kendini imparator ilan ediyor sonra da yarattığı savaşlar ile fransayı ve fransız nüfusunu yıkıma sürüklüyor.
  • metro boomin'in 2 aralık 2022 günü piyasaya sürülen yeni stüdyo albümü. the weeknd, asap rocky, gunna, john legend, travis scott, chris brown, 21 savage, young thug, future ve don toliver işbirlikleri içermekte.
  • olmuş bu albüm. beklentileri karşıladı bence.

    metro boomin travis scott, 21 savage ve future’dan birini neredeyse her şarkıya koymuş. bunları rotasyonda oynatan bir takım koçu gibi. *

    özellike 21 ve travis’i beğendim. future zaten harika. mustafa adlı bir eleman var, o hiç olmamış. 21 düetinin içinden geçmiş. bir de lock on me ve niagara falls’ta travis scott’ın flow’u aynı gibi.
  • metroboomin ikinci stüdyo albümü. (bkz: dj holiday) tarafından 2021 kasım'da albüm hakkında çalışıldığına ve plan yapıldığına dair haber alınmıştı zaten. aslında albüm aylar önce çıkacaktı ki metroboomin samplelarla alakalı haklar ve teknik kısımlarla ilgilenmek zorunda olduğu için kısa süreliğine ertelendi.

    kapak tasarımı "wish you were here"dan esinlenilmiş. asıl hikayesi de şöyle:
    "insanlar başlarının belaya girme korkusuyla gerçek duygularını gizleme eğilimindedirler, bu yüzden telaşlanan yanarken diğer iş adamında hiçbir şey yok."

    metro hangi kafayla böyle bi tercih yapmış bilemeyiz tabii ki ama herifin zevki iyi, genel kompozisyona ayak uyduruyo.

    albümün içeriğine gelirsek fena değil, biraz sinematik biraz da trap sentezi olmuş. etnik stringler, değişik değişik enstrümanlar duymakta mümkün. bi tek yüksek performans beklediğim the weeknd üzdü beni. drumlar çok sade geldi. küçük bi switch olması sonrasında biraz heycanlandırdı. bi de dikkat ettim her beatte banko "crash" zili sesi var, bozmamış. albümün özünü hatırlatıyo.

    gelelim "niagara falls"a. leak hali daha "savage"di sanki. aranje çok değişmemiş ama eklenen perküsyonlar vs. normal vibe'ını baya kaçırmış. şahsen leakini dinlemeye devam edicem gibi.

    son olarak, metroboomin "yılı kurtarıcam" gibi bi tweet atmış. "her loss"tan sonra aradan kaynama ihtimalinin olduğunu düşünüyorum (tabii ki endüstriyel anlamda diyorum, yoksa daha fazla bile dinlenebilir). metrocum, maalesef ki bu sene daha iyi işler de dinledik.
  • daha her loss'u sindiremeden geldi. bu nice albümdür ya metro. albüm prodüksüyonu zaten metro kalitesi ancak isimler beni benden aldı. travis scott, future, don toliver, asap rocky, 21, takeoff(rip) ve morgan freeman tabi ki. yılın albümüdür net.
  • metro boomin'in "if young metro don't trust you motherfucker you better run" diyerek anasını ağlattığı albüm. yer yer 2017-2018'e götürmüş alt yapılarla yer yer ise yeni şeyler denemiş, kafasını açmış.

    tek hayal kırıklığım don toliver oldu çünkü çok daha iyi olabilirdi bence. daha iyi kullanılabilirdi. onun dışında favori parçalarım:

    niagara falls
    trance
    superhero
    walk em down
    lock on me
    feel the fiyaaaah

    edit: yine de too many nights iyi lan. kabul.

    öyle işte.
  • thuggerın döktürdüğü albüm
hesabın var mı? giriş yap