• film ve sloganlar bir yana, insanın kendi iç sesinde zaman zaman yankılanan gizli bir hayat mottosu olabilir bu. herhangi bir işaret vermeden gelen; bazen yorgunluk, bazen de umursamazlık bırakıp kolay kolay gitmeyen bir içgörü. ya bastırılır ya da kabul edilir. ya daha da güçsüzleşir ya da hissizleşme pahasına güçlenirsin. hangisi doğrudur kısmı hala bir bilinmez benim için.

    fernando pessoa şöyle der: insan, ilginç ya da yararlı ne anlatabilir? başımıza gelmiş olan şeyler, ya herkesin başına gelmiş ya da yalnızca bizim başımıza gelmiştir. ilk durumda bayatlamıştır, ikinci durumda da bizden başkası anlayamaz onları.

    bunlar dünya üzerindeki en hüzünlü cümleler olabilir.

    çağrışımlarda dolanırken şunu fark ediyorum. kötü anlarda içlenip sinirle ve hissetmeden söylediklerimiz gibi değil, gerçekten yapayalnız olabiliriz. her birimiz her birimizin arasında; kaybolmayan ve bitmeyen anlar yığınlarında, evrende sonsuza kadar yankılanan ama unutulan onca değerli kelime ve harflerle boğulurken, kendimizi ait hissettiğimiz ve bizden kopup giden şeylerle birlikte dağılırken, arabalar, köprüler, gökdelenler, kornalar, milyonlarca yüz ve göz arasında yapayalnız olabiliriz. iletişim kurmak ve ” biz olmak ” dediğimiz şey, en az kansız devrim kadar güzel ve ütopik bir rüya olabilir.

    her yaşam sadece bir savaştan ibarettir belki de: herkese karşı tek başına.

    daha yakın bir yerden şöyle söyler yılmaz odabaşı: ” herkes kendi sevgisini sever. ” çevrenizdekilere bir bakın ve bu önermeye düşünmeden ” hayır ” diyebiliyorsanız onlara bir kez daha sarılın.

    duyduğunuz sevgi bir anda bitip tekrar başlayabiliyorsa, üstelik nesne hiç değişmemişken, değişen sizsiniz. eğer öyleyse, kendi sevginizi lütfen tekrar sevmeyiniz.

    belki değişiriz bir gün, bilmem kaç milyar yıl sonra, ilk kez…
  • kişiyi daha güçlü yapar
  • öyle sanıyorum ki herkesin başından bir kere geçmiştir.
  • yaban diri meme avcılarının dünyaya karşı tavrı.
hesabın var mı? giriş yap