• tektanrililik ile coktanrililik arasindaki cok enteresan bir a$amayi olu$turan inanctir.

    burada, her kentin, her bolgenin, dolayisiyla her kavmin bir tanrisi olduguna inanilir, dolayisiyla yunan/roma gelenegindeki gibi bircok tanrinin oldugu bir duzen du$unulmez, herkesin tanrisi kendine prensibi gecerlidir.

    ancak bu tek ve yerel tanrinin bir yetki bolgesi, bir "kapsama alani" vardir, boylece, atakule'nin tanrisi karakusunlar'in tanrisindan farklidir, ve atakule'nin tanrisi atakule'de, karkusunlar'inki karakusunlar'da gucludur; atakule tanrisindan size karakusunlar'da guc vermesi, destek ve bereket sunmasi beklenemez ve bir tanrinin gucunun digerinin uzerinde olduguna da inanilmaz. her kavim, kendi tanrisina kendi muhitinde saygi gosterilmesi gerektigini du$unur, ama bu kenttekiler melech'e taparken yandakilerin baal'e tapmasina ses cikartmazlardi; bir tanriya inanmak digerlerinin ba$ka yerlerde guclu oldugunu inkar etmek anlamina gelmezdi. hazreti ibrahim babasinin urettigi tanri putlarini kirdiktan sonra harran'a goctugunde, oranin tanrisina kar$i saygisizlik etmedi, cunku oranin tanrisi farkliydi, digerinin kapsama alaninin di$indaydi.

    tanrilar, kapsama alanlarina gore degerlendirildiklerinden, ba$ka bir $ehre sava$a gitmek zordu, cunku tanrinizin kapsama alani di$inda sava$maniz gerekirdi. bu, kentler/ulkeler arasi sava$i bugun algilandigindan cok daha zor ba$vurulan bir yonteme donu$turur.

    bu arada, yahudilik, bir henoteist din olarak ba$lami$, babil surgunu sonrasinda, pers [zerdu$tluk] etkisiyle evrensel tektanrili hale donu$mu$tur. bu arada, yahudiler, kendi tanrilarini yanlarinda ta$idiklari icin*, jericho $ehrinin duvarlarini 7 gunde 7 defa ba$tan sona "tanrilari e$liginde" tavaf etmi$ler ve 7. gun jericho'nun duvarlari yikilmi$tir ki bunda, dini toren alayi $ehrin cevresini dola$irken birtakim ajanlarin da jericho'nun surlarinda gedikler acmasinin buyuk etkisi vardir.

    henoteizmin tanrilarini, gunumuz anlayi$i icerisinde kavramak amaciyla uluslarin bayraklarina benzetebiliriz. nasil ki turkiye'de turk bayragi'na kimseden bir hakaret beklemeyiz ve britanya'dayken union jack'e saygisizlik etmeyiz, ve bayraklarimiza kar$i gerekli torenleri yapariz (mar$ soylemek, haftasonu/haftaba$inda torenle bayragi gonderden indirmek/gondere cekmek vs.), aynisi bu evrensel tanri kavrami oncesi din anlayi$i ile ozde$le$tirilebilir.
  • gunumuzde de var olsaydi, muhtemelen su tarz igrenc esprilere konu olurdu.

    "aradiginiz tanriya su an ulasilamiyor, lutfen daha sonra tekrar deneyiniz. the god you have call..."
  • bir çok tanrı arasında yalnızca bir tanesini diğerlerinden üstün tutmak ve diğerlerini, "hafif bir tabir ile", hoşgörmektir. türkçe'ye kelime olarak "birtanrıcılık" olarak çevrilebilir.

    hz. musa, peygamberliğini kabul eden kavmini mısır'dan çıkarıp vaadedildiğini iddia ettiği topraklara götürürken yahve isimli tanrının diğerlerine karşı üstünlüğünü kavmine kabul ettirmiştir. musa'nın ölümünü takiben, kendilerinden önce kenan ükesi olarak adlandırılan, bugün de adı filistin olan topraklara yerleşik hayata geçen museviler henoteizmin etkisi ile verimli filistin topraklarına bereket getiren tanrıları reddetmemiş hatta bazıları yahve'nin yanında bereket getiren bu tanrılara da tapınma konusunda eğilim göstermiştir. bunun yanısıra, yerleşik hayata geçiş ve göçebelikte geçerli olmayan kişisel mülkiyet, borç hukuku, miras hukuku gibi yerleşik hayata özgü kavramlar da musevilerin yahve'den uzaklaşmalarında ve tanrısal buyruk olarak gördükleri yasalardan ve kardeşlik adını verdikleri ilkelerden uzaklaşmalarına sebep olmuştur.

    yahve'den bu kopuş, musa'ya sadakat konusunda diğerlerinden daha ateşli olan (bugünki tabir ile fundamentalist) bazı musevilerin yahve'ye olan bağlılığını artırmıştır. bu kişiler yahve'den kopuşun başlarına bela getireceği yönünde fikir bildirmişlerdir.

    m.ö. 8. yy'da asurluların ülke üzerindeki baskısı ve istilası tektanrıcılık açısından önemli bir olay olarak görülür. musevi ileri gelenleri asurluların bu başarısını asur tanrılarının başarısından ziyade yahve'nin gazabı olarak nitelendirmişler ve yahve'nin evrensel güce sahip tanrı olduğu ve onun gücünün karşısında diğer tanrıların esamesinin okunamayacağı yönünde fikir bildirmişlerdir. dinlerine ve yahve'ye sadık olsalardı bunların başlarına gelmeyeceğini söylemişlerdir. her nesil bir öncekinden daha radikal davranmıştır ve yahudilik tam tarihi belli olmayan yumuşak bir geçişle birtanrıcı olmaktan çıkıp tektanrıcı bir din haline gelmiştir.
  • en sevdiğim monoteizm türü.

    (bkz: tekbir'den önce bence demek)
  • uzun zamandır benimsediğim inanç. fakat başta yahve olmak üzere bazı tanrıların cok kıskanç olduklarını biliyoruz, eminim birçoğunuz bunu zaten farketmiştir. birine sarılırken diğerine uzaktan göz kırpsan sana yapmadığını bırakmıyor. üstelik saplantılı bir şekilde takip ettiklerini, çayır çimenin arkasına saklanıp seslendiklerinde anlıyorum. hayır, hepsine ayrı ayrı saygım var ama yeri ve zamanı belli. baştan bu şekilde yaptık antlaşmayı sanıyorsunuz ama öyle olmuyor, biri tutturuyor illa ben, hep ben, tek ben olucam diye. nedir bu hırs, bu sevgi arsızlığı, tek olma arzusu anlamıyorum. kaç bin sene geçti biraz olgunlaş, bi sakinleş, paylaşmayı öğren be? hala 5 yaş kafası, sunak istemeler, hayvan kestirmeler...kusura bakma ama ben karsılıksız verenleri daha cok tercih ediyorum ve bu sartlar altında seni daha az anmamı anlayışla karşılaman lazım. burdan belirteyim dedim.( o kendini biliyor)
  • bir tanrıyı ön planda tutmakla birlikte, çok sayıda tanrıyı kabul eden dini inanışları tanımlayan bir terminoloji.
  • kendine ait belli bir tanrısı olan bir toplum inancı anlamında kullanılmasına karşılık,belli bir tanrının diğer tanrılardan oluşan hiyeraşide ki egemenliği inancı anlamında da kullanılmaktadır.hiçbir durumda bu inanç söz konusu tanrının tek tanrı olduğu anlamına gelmez.
  • ilk kez duyduğum bir kavram olmakla birlikte david eddings'in belgariad serisindeki çok sayıda tanrı ve her birine inanan ayrı ayrı kavimlerden oluşan evrenin, kurgu-edebiyat düzleminde bu inancın iyi bir örneğini oluşturduğu sanırım söylenebilir.
  • grekçe heis theos yani bir tanrı olmasından mütevellit benim de türkçeye birtanrıcılık olarak çevrilmesi gerektiğini düşündüğüm bir teizm türü. max müller tarafından ortaya atılmıştır. alt tipleri monolatrizm ve katenoteizmdir.

    bazı sufi topluluklar ve tarikatlar özellikle esmalar üzerine teker teker yoğunlaştıkları dönemlerde henoteistik kaymalar yaşıyorlar kanımca.
  • dini bilgi de diğer bilgi türleri gibi öncelikle duyu verileriyle elde edilmiştir. bu nedenle bu yolların dışında, vahiy ya da dini içgüdü yoluyla elde edildiği söylenen her bilgi türü reddedilmelidir, der.
hesabın var mı? giriş yap