• fishermans woman albümünde bulunan şarkıdır.
  • emiliana torrini'nin fisherman's woman albumunun en muhtesem sarkilarindan biridir. cok da guzel bir klibi mevcuttur.
    sozlerini de yazayim tam olsun:

    you said i began
    this messy state of love affairs
    and i drink too much and smoke too fast
    and this city's cleared my innocence

    coffee is pouring out my ears
    it's the only thing they have in here
    and my heart stops beating

    and when it stops it stops
    my heart stopped beating
    and when it stops it stops
    my heart stopped beating

    number three still on my plate
    i heard the trains are running late
    and i laugh out loud
    my life is a mess
    i have gone too far
    in my lifelessness

    another coffee it's on the house
    the poor girl look is on the owners spouse
    and my heart stopped beating

    and when it stops it stops
    my heart stopped beating
    and when it stops it stops
    my heart stopped beating

    outside your house
    to make a scene
    in my head you grabbed me passionately
    but the lights are out
    and in an hour i walked on home
    in the pouring shower
    lost my keys in front of me
    my neighbor's smile he's handing me
    the blackest coffee you will ever see

    and my hearts stopped beating

    and when it stops it stops
    my heart stopped beating
    and when it stops it stops
    my heart stopped beating
  • böyle şeker gibi bişi,hani allmusic.com da şarkıları türlerine göre ayırıyolar ya, efervesana bir numaradan giriş yapardı emiliana torrini'nin olanı. hoş başka da yok zaten. böyle sevdiğim bi şarkı oluyo, ismi de acayip piyasa oluyo ya, giriyorum başlığına hiç bilmediğim bir sürü grup... çok içleniyorum be sözlük. neyse bundan bi örnek yok. klibinde de kuklalar falan vardı hatırladığım kadarıyla.
  • keith richards'ın 2018 çıkışlı crosseyed heart albümünden güzel bir şarkı
  • netflix'in 8 bölümlük dizi olarak uyarlayacağı grafik roman . euros lyn (doctor who - sherlock ) ise projenin yönetmeni olacak.

    --- spoiler ---
    the half-hour series will be written by oseman, who previously published ya novels including solitaire, radio silence and ı was born for this!.

    heartstopper tells the story of nick and charlie, two british teens at an all-boys grammar school. charlie, a highly-strung, openly gay over-thinker, and nick, a cheerful, soft-hearted rugby player, who one day are made to sit together. they quickly become friends, and soon charlie is falling hard for nick, even though he doesn’t think he has a chance. but love works in surprising ways, and nick is more interested in charlie than either of them realised. heartstopper is about love, friendship, loyalty and mental illness. ıt encompasses all the small stories of nick and charlie’s lives that together make up something larger.

    --- spoiler ---
  • yabancı yayınlarınca (bkz: kalp çarpıntısı) adıyla türkçe olarak basılan grafik roman. yazarı çizeri alice oseman.

    iddialara göre içinde eşcinsel karakterleri olması dolayısıyla bazı kitap satış sitelerince sansüre uğramaktaymış. kayıprıhtım'ın haberi

    zaten ziraat bankasından alınan ve ödenip ödenmediği hala bilinmeyen
    kredi ile birileri medya patronu yapılmıştı yine benzer bir yağma sırasında ülkenin en büyük online ve fiziki kitap satıcısı ve dağıtıcısı olan d&r el değştirmişti. hakeza idefix'de aynı yere bağlı. kitapyurdu'da afedersiniz dinci... kardeşim sana saygı duymayandan sen de alışveriş yapma böylece.
  • line webtoon'da okuyup bitirdiğim roman. lgbt ergenleri overseksüelize etmeden, sırf cinselliklerine odaklanmadan, çok da acındırmadan, hayatın akışında yaşadıkları ve gerçekten ergen halleriyle resmeden bir hikaye olmuş. gay/biseksüel/trans olup türkiye'de yaşayan bir genç için can simidi olabilecek nitelikte, "tüm bu nefret ve şiddet olmasa, normal bir hayatım nasıl olabilirdi"yi gösteriyor.

    hikaye ingiltere'de bir lisede geçiyor, gay bir çocuğun aşık oluşunu yaşadığı sorunları vs tertemiz bir şekilde, gereksiz dramalar yaratmadan, sırf heyecan olsun diye aksiyon çıkarmadan, gerçekçi bir şekilde anlatıyor. karakter çeşitliliği geniş; her beden tipinde ve her kimlikte, farklı ırklardan insanı görebiliyoruz.

    webtoon'un çizim stili çok hoştu, panel yerleşimleri ve çerçevelerinin hikayenin gidişatıyla uyumlu şekilde akması çok güzeldi. hikaye anlatımında bunları bile kullanmış olması saygımı kazandı. estetik anlamda keyifli bi okuma sunuyor.

    "kalp çarpıntısı" adıyla türkçeye çevrilen kitaplarının d&r idefix vs mağazalarda toplatıldığını duymuştum. biraz araştıracağım nerede satılıyorsa birer kopya almak istiyorum. yazar da bu toplatılma olayından haberdar olmuş, bunu duyunca daha da üzüldüm.

    netflix dizisi de çıkacakmış, yazar dizinin senaryosuna odaklandığı için biraz ara verdi webtoona. dizi nasıl olacak bilemiyorum.

    hetero halimle beni çok duygulandırdı severek okudum. webtoon linki buyurun
  • şu hayatta sansür kadar sevmediğim çok az şey var. bir yazar oturmuş demiş ki ben bunları bunları düşünüyorum ve kendimi ifade etmek istiyorum. bu insani anlamda en güzel çabalardan biri bence çünkü yayınevlerinin reklam kampanyalarının falan ötesinde iki insan arasında karşılıklı anlayış kuruluyor böylece.

    işin içine sansür girdiğindeyse birileri şunu şöyle anlatma aman buna dokunma demiş oluyor. neden? çünkü benim hassasiyetlerim var. iyi de senin hassasiyetin neden benim okumak istediğim şeye müdahil oluyor? çok üzülüyorsan git köşede ağla. bizim yazarla niye aramıza girmeye çalışıyorsun?

    heartstopper'la yolumuzun kesişmesine sebep olan nokta da tam olarak burası. çünkü bu seriden, kitapların bazı yerlerde toplatılmasıyla haberim oldu. o andan sonra nasıl ya kitap toplatmak diye düşündüm, bi ara yazarını falan araştırdım en nihayetinde de serinin birinci kitabına göz atmaya karar verdim. kitabı okurken çok hoşuma giden noktalar oldu. dedim madem öyle gelip size de anlatayım. şimdi bu kendi halinde serinin ilk kitabına göz atalım.

    --- spoiler ---

    yazıya başlamadan önce bir öz eleştiri yapmak istiyorum. ben lgbt edebiyatına çok aşina değilim. en fazla orlando ya da dorian gray falan. onun dışında okuduğum çok bi örnek sayamam ama bu durumda suçlunun ben değil edebiyat dünyası olduğunu düşünüyorum.

    sebebi de şu; okumaya merak salan herkes gibi ben de işin başındayken onaylanmış listelere yöneliyordum. ve tahmin edebileceğiniz üzere genele yayılmış hiçbir listede böyle kitaplar yer almıyordu. bunun sebebini tahmin etmek de çok zor değil. çünkü lgbt konuları günlük hayatta bile tabu olduğu için edebiyata yansıdığı zaman underground kalıyor haliyle.

    o nedenle şuan netflix dizilerinde lgbt karakter var diye eleştiriliyor ya o bence çok garip. çünkü bu insanları yaklaşık 2000 senedir en iyi ihtimalle görmezden geliyorsunuz, en kötü ihtimalle işkence ederek öldürüyorsunuz. bu nedenle tarih boyunca lgbt bireyler (belki antik yunan ve roma'dan sonra) ilk defa ana akımda kendilerine yer buluyorlar. bu bastırılmışlığın bu şekilde ortaya çıkması da gayet doğal aslında. bu kavramlar tabu olmaktan çıktığındaysa dengenin sağlanacağını düşünüyorum.

    heartstopper'a dönecek olursak kitabın dikkat çeken ilk noktası her şeyi nahif bir şekilde anlatmaya çalışması. ben de lgbt bireylerin toplum baskısına karşı koymak için sürekli mücadele etmek zorunda olduklarını biliyorum ama bu tonu yumuşatılmış daha tatlı bir hikaye. eğer yazarımız aile baskısı, topluma açılma gibi konulara girse işin rengi koyulaşacaktı. bunun yerine birbirine aşık olan iki kişinin başına gelenleri anlatmayı tercih etmiş ve işin güzelliği bu aşkı olabilecek en doğal şekilde bize aktarmış.

    mesela her şey ufak bakışmalar ile başlıyor, ondan sonra karakterlerimizin arasında diyalog gelişiyor ve ortak noktalar ortaya çıkıyor. işte azıcık karşındakini düşünmeden edememek, azıcık arada oluşan çekim, gelen mesajı gördükten sonra yüzde oluşan kontrol edilemez sırıtış, o başlardaki tatlı şüpheler falan okuyucunun gözüne çok sokulmadan adım adım ekleniyor hikayeye.

    bir de çiftimizin birbirlerinden hoşlanmaya başladıktan sonraki halleri de çok sade ve güzel anlatılmış. charlie, kendi cinsel kimliğini keşfettiği için durumdan daha önce haberdar oluyor ama nick bir süre boyunca ilgisini tam olarak anlamlandıramıyor. yine de ne hissettikleri belli oluyor. işte birbirlerini pozitif anlamda değiştirmeye başlamaları, nick’in charlie varken her şey daha güzel diye düşünmesi, diğer insanlardan farklı olan hallerini birbirlerine göstermeleri ve nick’in charlie’nin yanındayken daha kendi gibi hissetmesi gibi güzel emareler var.

    kitap toplumsal zorluklara çok sert bir şekilde yaklaşmıyor dedik ama bu demek değil ki her şey çiçek böcek. mesela lgbt bireylerin ilişkilerinde yaşadığı zorluklardan birini burada görüyoruz. biz heterolar olarak mesela karşı cinsten hoşlandığımız zaman en fazla klasik bazı engeller çıkıyor karşımıza. lgbt bireyler için ise işler daha karmaşık çünkü çok iyi anlaştığınız ve sevdiğiniz biri sizinle aynı cinsel yönelime sahip olmayabilir. bu bile aşılması gereken başlı başına bir problem aslında. çünkü kadın erkek ilişkilerinde bir şeyleri konuşarak çözmek mümkün ama gay olmayan birini gay olmaya ikna edemezsiniz. bu tamamen farklı bir durum. çünkü cinsel kimlik nedir ve bir insanın cinsel kimliği diğerinden neden farklıdır bunu bile bilmiyoruz aslında. o nedenle her şey bu kadar belirsizken karşındakini kırmadan düzgün bir ilişki yürütmenin hayli zor olacağını tahmin ediyorum.

    yalnız bu seri bir webtoon olarak tasarlanmış ve yayınlanmış sanırım. o nedenle eğer günde 120 bölüm manga okuyabilen biriyseniz takribi 25-30 dakikada biten birinci cilt size pek yetmiyor. ha bu bir problem mi? bence değil çünkü hikayenin bazen yüzünüzde bir gülümseme oluşturan bazen olanlara öfkelendiren bazen sizi çekingen hale getiren güze bir yapısı var. bir de bu kadar hızlı bitiyorsa demek ki öykü akıcı demektir. o nedenle bu noktanın iki taraflı olduğunu düşünüyorum ve teknik olarak başarılı yönü bence ağır basıyor.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak heartstopper, belki de aşina olmadığınız ya da görmezden gelmeyi tercih ettiğiniz konuları olabildiğince sempatik bir şekilde okuyucusuna aktarıyor. ben mesela merkeze aşkın alındığı şeylerden o kadar hoşlanmam ama hikayenin birinci cildini okurken inanılmaz mutlu hissettim kendimi. o nedenle size de okumanızı tavsiye ederim.
  • yakin zamanda muhafazakar toplumlari bati toplumlarindan ayiran en bariz ayrinti bu olacak. batida boyle bir kitabin yazilmasi, yayinlanmasi gayet normalken bizde (sadece bizde de degil, bir cok ulke var bizim gibi) toplatiliyor.

    netflix orneginden gordugumuz gibi artik bati toplumunda escinsellik hayatin icinde acik secik olan bir olgu. iki anneli veya iki babali bir suru cocuk var. fakat bizim en demokratik olanimiz bile bu ikilemi yasiyor. ergenlik cagindaki oglunun bu kitabi okumasini ister misin istemez misin? alip okudugunu gorursen irkilmez misin? endiselenmez misin? bu yuzden "herkes istedigi gibi yasamali" diyebilen bir cogumuz bile belki bu sansur uygulamasini makul karsilayabilir.

    ıste bu ucurum onumuzdeki 10-15 senede gozle gorulen en buyuk fark olacak bati ile dogu arasinda...
  • muzır kitap olarak ilan edilmiş. bu kadar korkmayın insanların birbirini sevmesinden ya. sevgisiz insanlardan korkun. çok üzücü çok.

    ayrıca kimse eşcinsel bir kitap okudu diye eşcinsel olmaz. zaten eşcinselse ve bunun normal bir şey olduğunu görürse açılmak için cesaret bulur. artık bırakın kimseye zararı olmayan insanları. kimin kimi sevdiğine, kiminle olduğuna karismak kimsenin haddi değil. haddinizi bilin artık!
hesabın var mı? giriş yap