• hazım fiilinin gerçekleşememe durumu

    (bkz: ününü hazmedemeyenler)
    (bkz: ununu hazmedemeyenler) (yukarıdaki ile aynı link)

    (bkz: hazımsızlık)
  • hepimizin boğazından geçmiştir o yutulamayan yahut yutarken parçalayan acı..acı diye nitelendirmeyi tercih ettiğim lokma; kimi zaman terkedilmişlik, kimi zaman itilmişlik, kimi zaman en baştan sevilmeme, kimi zaman..uzar da uzar bu hazin sebepler velhasıl..her yiğit yutamaz bunları bilinsin, yutamaz yutamaz da ağzından sitem yahut küfür şeklinde zuhur eden sözler taşar, midenin hazmedemediğini; sadece kendini hesaba katarak kusar o haline acınası kişi anlayacağımız..bazaen bilmeli insan acıyı yutmayı, elbet bir şekilde hakettiğini kabullenmeli, teslimiyet sahibi olmalı..önce kendinde aramalı kusuru, sebebi olanlara çamur atmadan..zordur daha önce de zikrettiğim gibi, zira değildir her baba yiğidin harcı kirpi yutmak....

    (bkz: hazimsiz)
    (bkz: hazimsiz bunye)
    (bkz: hazimsiz insan)
    (bkz: hazimsiz kisi)
  • dipsiz, karanlık bir kuyu..fazla derine inmemek lazim..
  • şöyle bir efradını cami ağyarını mâni tarifince düşünsek, desek ki, hazmetmek nedir? işte tüm verilesi cevabların aynasından arkada yansıyan o görüntünün çıplak doğrusu hazmedememektir. şöyle ki,

    bazı kullar, verilenle bazıları ise verilmeyenle idare eder,kendilerini o minval üzerine vâki ve hâkî görür. misal varsıl biri için gani ismi meful olurken, buna bakan iki haset göz yoksulluğunun manasını anlamadan sadece tüketme ve karanlığa küfredercesine lakırdı yapar. ki bu insancıklar ellerindeki servetin veyahut borç senetlerinin meblâğlarına bakmazlar da başkalarının işlerine ve güçlerine haset etmekten kendilerine zaman ve alaka ayıramazlar. yani, başka insanların değerlerine, zenginliklerine ve güzelliklerine hayran olmakla beraber sadece insanların dairesinden çıkamazlar. işte o insancıklar ne acıdır ki kendilerini bir halt zannederek o gıbta edilen insanların ulviyyetlerine laf söyleyerek ve değerlerine bir kac mugalata yaparak kendilerini tatmin ederler. bunlar tüketim insanlarıdır ve aslında hakikaten çok ama çok acınasıdır. bunun için şiddetle tavsiye edebileceğim husus da şudur (bkz: sevgililerin yanındaki üçüncü kişi)
  • insanın sınırlarını belirleyen kavram. bu sınırı zorlamak delilik olur....
  • mideye anlamlandirilamayan bir duygunun oturmasi. nasil olur sorulari tatminkar cevaplar buldugunda hazim da kendiliginden gelir diye umuyorum.
  • hazımsız bir insan başkalarının canını yakma potansiyeli intikam sevgisiyle orantılı olarak artandır. isteyerek veya istemeyerek, yahut hiç suçu olmadan kendilerinde hazımsızlık meydana getiren insana yöneltirler öfke oklarını.
    hazmedemediğimiz çok şey olur elbet ama öfke etkisiyle karşıdaki insanda da benzer bir hazımsızlık etkisi oluşturmaya çalışmak biraz çocukluk, hatta belki mızıkçılıktır.
    hata sevmeyi bilmemekte bazen azizim, nasıl seveceğini bilmemekte. nasıl seveceğini bilen adam hazmedememekle uğraşmaz zira "ben"e yöneldikçe zorlaşıyor hazmetmek.
    yeşil çay iyi geliyor diyorlar hazımsızlığa, belki her gün bir bardak içmelidir..
  • lafımı yutmak zorunda kaldığım zamanlar sonrası fiili.
  • sahip olan insanlarda kendini alakalı alakasız hemen her konuda çemkirmelerle belli eden, temeline kıskançlık olan duygu bütünü.
    ha tabi bir de bulgurlu yiyeceklerin dozajı fazla kaçırılırsa midede oluşan kaya yutmuşluk hissi de bu kapsama girer sanırım.
  • (bkz: sindirememek)
hesabın var mı? giriş yap