haze
-
-
iluvatar'ın children albümünün harika açılış parçası...
lyrics - glenn mclaughlin
wandering in and out,
never wandering close.
scarlet letters laced with prose.
i saw she took your hand,
from the moment you stepped in.
not asking any questions,
when the rain set in.
i know the wind is in your eyes,
but you've paid the price to pretend.
you'll never rest on compromise.
who will be with you in the end?
you've traveled in and out of time.
left to right you run your hand.
i should have kept a photograph,
but i'll shut your memory out instead.
was it a waste of your time,
to be held behind your lines?
and without the haze...
shooting out fantastintense,
a dashing array of timelights.
elysium's diamond arcade.
what he felt inside,
he couldn't quite put his finger on;
an earmarked strip of an afterlife.
glistening over the water,
a path of rippled sun blades
across an empty lake.
his vacuous mind recalls
a date in 1971,
when her touch was warm inside,
encircled on her face.
she won't be home tonight,
and she won't be home tomorrow.
he remands alone beside an open laroquet.
his broken heart lies on the floor rejected.
in an evil slump his soul's been circumcised.
she restricted him from her light.
blind eyes were lost somewhere in time.
within his eyes her pretty lies,
were lost somewhere in time. -
ing. kafasi karismis olma durumu.
-
-
-
bahcesehir universitesinden cocuklardan olusan guzel, taze bir muzik grubu. pek anlamasam da muzigin iyisinden kotusunden, epey guzel bir gece yasattilar caldiklari sarkilarla, yollari acik olsun diyelim..
-
nettle'ın grubu, gurur kaynağımız. çok şeyler bekliyoruz kendilerinden. her ne kadar daha dinleme fırsatı bulamamış olsam da grubun içinde nettle ismi geçiyorsa mutlaka grubunun ismini duyuracak kalitede müzik söz konusudur. kefilim ben, alacağı olan varsa gelip benden tahsil edebilir, evet.
-
vital filminin ve tetsuo serisinin de yonetmeni olan shinya tsukamoto'nun dijital olarak cektigi orta metrajli * 2005 yapimi filmi.
-
klotrofobisi, niktofobisi ve kan gorme korkusu olanlarin kesinlikle izlememeleri veya bu korkularinin ustesinden gelmek istiyorlarsa kesinlikle izlemeleri gereken bir film. cube ve saw filmlerinin japon usulu harmanlanarak, farkli bir bakis acisiyla yorumlanmasi da denebilir film icin.
filmin konusu ise soyle;
--- cok hafif spoiler icermektedir ---
adamin birisi kendini tamamen zifiri karanlikta bulur, zar zor hareket edebilmekte ve uzerinde yaralar bulunmaktadir. bu dehliz benzeri garip yerden parcalanmis bedenler ve kan golunden kurtulmak icin bir seyler yapmasi gerekmektedir...
--- cok hafif spoiler icermektedir ---
imdb'sini vereyim de bari tam olsun: http://www.imdb.com/title/tt0491399/ -
valla gittim gördüm, mekandan başlayarak saydırıyorum:
1. pulp eğlenceli bir yermiş tamam, ama karanlık konusunu abartmışlar. fotoğraf makinesinin flaşı olmasa sahnede kardeşimi tanıyamayacağdım öyle bi ışıksızlık söz konusu. sahnede hiç renk yok idi, vokalin panda misali gözlerini de yine flaş sağolsun seçtik.
2. aksaklıklar grubun peşini bırakmadı, bi zil fırladı sonra mikrofon kendini kaybetti. yine de bunlarla başa çıkmayı başardılar şahane bir mücadele vardı sahada. (bu kısımda palermo maçını konser nedeniyle izleyememin etkileri görünüyor)
grubun kendisini şöyle bir ilk görüşte irdeleyecek olursak:
3. bası alan arkadaş gerçekte elinde ne tutuyor nasıl bir sanrı içerisinde çok merak ediyorum. tamam sahne duruşu diye bir şey var, belki de kendini doğal hissediyor ama biz izleyiciler arasındaki genel kanı "nasıl bi trip bu yahu" idi. ama görüntüyü bir yana bırakırsak adam harika çalıyor, kulaklar bayram ediyor. yani içeriğe bakacaksak sadece, 10 üzerinden 10 bile verebilirim o derece. "maşallah" dedim kendilerine.
4. bateriste çok yüklendiler mekandaki öğrenciler, baterist de onları haksız çıkarmayıp ablasına vs. hasreti gönderdi. ataklar iyiydi genel olarak davulu da beğendim yani.
5. gelelim gitarist adlaşmış sıfatına sahip can ciğere. bu çocuğun gelmişini geçmişini bildiğimden alışık olmadığı tarzda çalmaya başladığını bunu da iyi kotardığını söyleyebilirim. aslında gitarı ön plana çıkaran uzun sololar yoktu bu konserde hiç, gitar askısı gevşetilmişti ve her allahın günü evde dinlediğim gitarları şimdi sahnede de gayet başarılı dinliyordum. rahatsız edici bir ton duymadım, bi ara "şu kısım bi değişik olmuş" dedim ama bet gelmedi hiçbir şey. bekvokeller üzerine biraz daha çalışması gerekiyor, sürekli arıza yapan mikrofondan mıydı nedendi bilemedim ama bekvokelleri duyabilmek için kulak kesilmek gerekiyordu. bir de saçlarını uçlarından aldırması gerekiyor, ayrıca yogaya göndericem gitaristi omurgasının selameti açısından.
6. vokalin duruşunu da sesini de beğendim. hem gitarı hem vokali süper halletti. zaten musesever olduğunu biliyorduk bir de kendisinden dinledik. tek eleştireceğim nokta bazı şarkılarda eksik kalan duygu faktörü olabilir, özellikle in my place'te öyle sert bir tonda kaldı ki, "abi naaptın sen duygulanacağdık ağlayacağdık biz" dedim. bir de konserden eve gidene kadar içinde bulunduğum uykusuzluğun da etkisiyle kendisinin kim olduğunu unutmam nedeniyle gidip bi merhaba demediğim için de özürlerimi sunuyorum.
playliste geçiyorum:
tek kelimeyle çok popüler demek istiyorum. popüler ama güzel, ve fakat madem bu kadar popüler olunacak bar+eğlendirme hedefleniyorsa türkçe şarkılara ağırlık vermek hedef kitleyi memnun edecektir. hep birlikte gördük "aaaaaffet neeğfreeğt ettim senden" diye böğüren arkadaşları (ben de bağırdım tamam) bu türkçe şarkılarla güruh böğürtme konusunda uzmanlık sertifikası olsaydı onu da anemiye verirdim diye aklımdan geçirdim yazmadan edemedim.
son söz:
keyifli bi grup olmuş haze ve güzel bir konser verdiler gecemi şenlendirdiler. ufak ve göze batmayan hatalardan bir şey olmaz çalıp durdukça onlar da geçer diyor, teknik aksaklıkların peşlerini bırakmasını diliyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap