• - hoşgeldin adem... şöyle geç...
    - çağrınızı alınca derhal yola çıktım efendim... bu yeni mi? yakışmış...
    - evet ama yalnızca kendim için yarattım... senin şuradaki için çağırmıştım...
    - nedir bu?
    - futbol topu... hani sana da "adet sancısı" vermemi istemiştin ya...
    - evet...
    - hazır ol öyleyse... (dorp)
    - ınggghhh!!! hiaa!!!
    - işe işe...
    (vuuup.... tırrrrrrrrrr)

    kısa filmimizde de değinildiği gibi, hayalara top gelmesi taa eski yunandan beri tanrının erkeklerde adet sancısı simulasyonu olarak görülmüş ve kutsal kabul edilmiştir. ortaçağda asıl acının "hayalara top gelmesi" olduğu, adet sancısının ise buradan yola çıkılarak yaratıldığını iddia edenler olsa da azınlıkta kaldıkları için ciddiye alınmamışlardır.

    hayalara top gelmesi, futbol oynayan her erkeğin başına bir şekilde gelen garip bir hayat gerçeğidir. muska taşımak, pirinç yemek, okunup üflenmek bu kutlu hadisenin yaşanmasının önüne geçmeyeceği gibi bu ve benzeri davranışların uğursuzluk getireceği dahası ibnelikle neticeleneceği inancı bir hayli yaygındır.

    nefes kesen, mideye oturan, "ulan ölüyor muyum" dedirten bir acısı vardır. en çok barajda duranların başına geldiği için baraj kurarken hayaları korumak neredeyse refleks haline gelmiştir. barajda dururken ellerini hayalarına koydu diye kimseyi kınamamak gerekir bu arada. saatte 100 km ile hareket eden 400 gramlık bir cismin üzerinize gelme olasılığı yüksekse ellerinizi korunmak amacıyla kullanmanız akılcı olacaktır.

    baraj kurarken hayaları korumak ilk kimin aklına gelmiş, bu cins bir futbol tarihi anlayışı olmadığı için bilemiyoruz. dahası en sağlıklı duruşun bu olup olmadığını da bilemiyoruz. ancak önümüzdeki dünya kupası "değişik duruşlar" denemek için iyi bir fırsat sunmaktadır. edindiğim bilgilere göre "küçük iskender" tarafından ilhan mansız için geliştirilen "istiridye duruşu" bu yaz bir hayli sükse yapacağa benziyor. kısaca tarif etmek gerekirse; tek el hayaları tutarken diğer el karşı omza koyuluyor. böylece göğüs kafesinin de emniyet altına alındığı söylenebilir, 10 üzerinden 7 veriyorum ben bu duruşa.

    konuya döndüm. tanrının da filmde dile getirdiği gibi, hayalara top gelmesine karşı geliştirilmiş en etkin tedavilerden biri "derhal işemek"tir. aslında buna tedavi demek doğru değil. "işemek" vücutta bir problem olup olmadığını anlamak amacıyla yapılır. benim bilebildiğim tek bir tedavi vardır. hayalarına top gelen kişi yere oturtulur ve koltuk altlarından tutup bir iki santim kaldırıldıktan sonra kıçüstü bırakılır. bu hareket bir kaç kez tekrarlanır. lokantada boğaza kaçan yemeği çıkartma manevrasına bir hayli benzer ancak bu yöntemin ilişki başlatma olasılığı daha düşüktür. böyledir.

    not: yazının başında anılan film, 1986 yılında norveç hükümeti tarafından halkı hayalara top gelmesi konusunda bilinçlendirmek amacıyla yaptırılmıştır...
    cast-
    tanrı: ola bergson (oslo itfaiye müdürü)
    adem: henri henrikson (temizlik işçisi)
  • türk halkının ar ve haya duygularının farklı bir şekilde incinmesine sebep olan durum.
  • her ne kadar adet sancisi cekmemis olsam da bu iki durumun alakalari olmadigini tahminle soyleyebilirim. adet sancisi gercekten yogundur, konsantrasyonu etkiler, gununuzu mahveder ama hayalara top gelmesi durumunda insan girdigi 8 seklinden uzun sure kurtulamaz. kurtulduktan sonra da olayin dinmeyen agrisal bolumu baslar. burasi adet sancisina benzer, icten ice agriyan bir uzuv. ardindan da olayin "acaba bir sey oldu mu" psikolojik travma donemi baslar. gece uygun ortam hazirlanir, denemeler yapilir, biraz aci cekilir yine ancak calistigi gorulunce huzurla uyunur.
  • hatunkisi : sinavdan yeni çiktim. biseler yapalim mi?

    erkisi : gülüm, aksama dokuzda hali saha maçim var be. liseden arkadaslar falan..

    hatunkisi : iyi peki anladim. paralama ama kendini yesil sahalarda olur mu?.. sen bana lazimsin. (bkz: ekikiki)

    erkisi : sikma canini güzelim. bi maçla üzülmez benim bünyem (bkz: muhahaha)

    saat 10.30 civarlari

    hatunkisi : fazla yorulmadin insallah maçta... (bkz: hala ekikiki)

    erkisi : yok canim hala isine yararim. (bkz: hay amina koyyim)

    hatunkisi : ay nasi yani?.... (bkz: hayir olamaz)
  • her yasta, her zaman ve her maçta olabilecek talihsiz sakatlanmadir. talihsiz oyuncumuz bir iki dakika islevini kaybeder. genellikle isetmek suretiyle, uzuv'un bekâsi test edilir*.
    yillar önce bir halisaha maçinda*yilmaz vural'in basina gelmesiyle "büyük adamlar da aglar" dedigim talihsiz hadise.
  • ergen yaslardayken bir arkadaşım bu durumu -bir dilbilgisi yanlışı olarak- "hayallerime top geldi" cumlesi ile anlatirdi.

    haklı sayılırmış bir yerde...
  • bilinen tek tedavisi işemek olan durum. talihsiz kurbanı bir an önce işetmek için iki takımın oyuncuları da seferber olur. fair-play ruhu yaşanır.
hesabın var mı? giriş yap