have to

• gramer kurali soyledir bu guzelligin (!)
  
  present tense
  positive, negative and question forms
  i / you / we / they --> have to go (+) / don't have to leave (-) / do i have to go? (?)
  he / she / it --> has to finish now (+) / doesn't have to stay (-) / does he have to stop? (?)
  
  past tense
  positive, negative and question forms
  i/ you / he / she / it / we / they --> had to go (+) / didn't have to go (-) / did they have to go? (?)
• ingilizce'de zorunluluk bildiren durumlarda kullanılır. present, past, perfect tense ve de first conditional cümlelerinde will ile kullanılır.
  
  have to: do it! it's necessary.
  yapılması zorunlu ifadelerde kullanılır. ayrıca bu durum dışarıdan gelen bir zorunluluğu ifade eder. (external obligation)
  present tense:
  i have to get up early on weekdays.
  she has to pass this exam in order to get the job.
  past tense:
  when my parents were high school students, they had to wear uniform at school.
  
  her üç durumda da dışarıdan bir zorunluluk vardır. sabahları erken kalkmak işten dolayı bir zorunluluk, sınavı geçmesi de işi elde edebilmesi için iş veren tarafından dayatılan bir zorunluluktur. anne babanın lise öğrencisiyken üniforma giymesi okul tarafından konulan bir kuraldır.
  
  perfect tense:
  she has had to wake up early since she started working there.
  future will: (1st conditional)
  if it rains, they will have to stop woking outside and move all the material inside.
  not: gelecek zaman zorunlulukları için geniş zamandaki have/has to verb1 kalıbı kullanılır ancak durum bir koşula bağlıysa (if) future will have to kullanılır.
  
  not have to: zorunlu olmayan, yapılıp yapılmaması çok bir şey ifade etmeyen, kişiye kalmış durumlarda kullanılır. bir olayın şart olmadığını ifade eder.
  
  present tense:
  i don't have to wear suit at work. (kişinin çalıştığı yerde kıyafet zorunluluğu olmadığı için takım elbise giymesi şart değildir. takım elbise giyse de kendisine kalmış bir tercihtir.)
  she is very rich. she doesn't have to work. (kişinin çalışıp çalışmaması kendisine kalmıştır.)
  past tense:
  we didn't have to read literature books for this course.
  present perfect tense: i haven't had to wear a uniform since i started working for this company.
  
  not have to ile mustn't karistirilan kaliplardir. not have to kullaniminda "zorunlu olmayan durumlar, kisiye kalmis olaylar" bahsedilirken, mustn't kalibinda ise yapilmamasi zorunlu eylemlerden bahsedilir. for example,
  
  i don't have to wear a uniform at work. (iste uniforma giyme zorunlulugu yok, bana kalmis.)
  you mustn't wear casual clothes at work. (iste gunluk kiyafetler giymemelisiniz. bu bir kuraldir. yapilmamasi sart olan bir zorunluluktur.)