hasan basri alp
-
şair. niksar'da doğdu. bir süre ankara üniversitesi ziraat fakültesi'nde, sonra istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümü'nde öğretim gördü. 1944 yılında ilerici gençler birliği ile ilgili tutuklamalar sırasında istanbul emniyet müdürlüğü'nde öldü.
nazım hikmet sonrası genç kuşak içinde dönemin toplumcu dergilerinde konuşma dili özellikleri taşıyan özlü şiirlerden örnekler verdi. şiirinde orhan veli'den ve 1940'lı yılların toplumcu şiirlerinden etkilenmeler görülür. -
(bkz: mahsul/@kan ve para)
-
ikinci cihan harbinin en karanlık günlerinde chp li faşist saraçoğlu hükümetinin komünist gençlere yönelik tevkifatında, istanbul emniyetindeki sorgusunda işkence edilerek öldürülmüştür.
-
vedat türkali, "güven" romanını hasan basri alp'in yüce anısına diyerek başlatır.
-
“yatırdılar selimi yere
selim kalktığı zaman
basamıyordu döşemelere
yatırdılar selimi yere
selim kalktığı zaman
göremiyordu önünü artık.
yatırdılar selimi yere
selim kalktı ve yığıldı.
selimin koltuklarına girip
karanlık bir odaya götürdüler
ve duvarda bir çiviye bağladılar saçlarından
o suretle ki
döşemeye ancak parmaklarının ucu dokunuyordu.
bir tramvay geçti sokaktan gıcırtılarla
yakın bir yerde yarısı ezanı okunuyordu.
çözdüler selimi çividen
yatırdılar selimi yere
ve selim kalktığı zaman
bir pencere gördü uzaktan
çok uzaktan ama
perdesiz karanlık bir pencere
atıldı ona doğru
camlar kırıldı şangırdayarak
ilkönce kayboldu bir insan başı
sonra kayboldu iki ayak..” - nâzım hikmet -
attila ilhan'ın yasak sevişmek şiiri kendisi için yazılmıştır.
-
hasan basri, başında hamdi özdemir'in * bulunduğu b masası'nın elindeyken hayatını kaybetmiştir. resmî kayda göre, b masası'nın caddeye bakan odalarından birinde, pencerenin kenarındaki bir masaya oturmuş olan hasan basri alp, nöbetçi memurun usûlen önüne koyduğu kâğıda itirâfâtını yazarken yüzü sararır, elleri titremeye başlar; oradakiler ne olduğunu anlamadan oturduğu sandalyeden kalkıp kendini dördüncü katın penceresinden aşağıya atar. nöbetçi memurlar koşuşturarak indiklerinde hasan basri'nin parçalanmış cesedini bulurlar. ceset, tanınmayacak durumdadır.
mihri belli, hasan basri'nin işkencedeki üçüncü gününde öldüğünü söyler:
” … kendisine iki gün iki gece sürekli işkence edilmiş, üçüncü gün sansaryan hanı'nın en üst katından atlayarak intihâr etmişti. ” ( insanlar tanıdım, c.ı, s.232, 1988 )
vedat türkali ise sansaryan hanı'nın en üst katından atıldığını söyler ( komünist, s. 101, 2001 ).
hasan basri'nin mezarı kayıptır.
cahit ırgat 1947'de yazdığı ve hakkında ceza yasasının 142. maddesine göre dava açılan “rüzgârlarım konuşuyor” adlı şiir kitabında ondan şöyle söz etmiştir:
" selam, alın teriyle ekmek yiyen herkese
selam, bu günü hazırlayan ölüye
selam saçlarından asılan
tabanından çivilenen diriye
selam, seksen ayak merdivenli
kara yüzlü binanın
üst katından atılan
berrak gözlü
paramparça cesede
giden gitti, kalana sabır
bu kara kışlara, açlığa sabır
sabır sürgündeki, zindandaki dostlara
yeni bir gün doğuyor"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap