• vefat etmistir. ethnomethodoloji gibi bir armagani en azindan sistematiklestirip biraktigi icin tesekkur ettigimiz sosyolog.
  • etnometodolojiyi bulan adam. sosyologtur. hayat kendisini degisik sehirlere savurur. gittigi yerlerde zencilere yapilan ikinci sinif muameleyi gozlemler. sonra gozlemlerini derinlestirir. insani anlama uzerine yeni metotlar gelistirir. chicago'da hakimlerin nasil kararlar aldigi uzerine arastirmalar yapar. studies in ethnomethodologies kitabi meshurdur.
  • parsons sosyal düzenin temellerini tahlil etmek için "yukarıdan aşağı" değil "aşağıdan yukarı" bir yaklaşım önermiştir. bu, sosyal düzenin toplumda nasıl oluştuğunu anlamak için sosyal yapılar ve kurumlardan ziyade mikro etkileşimler ve alışverişlere bakmamız gerektiği anlamına gelir. bu yaklaşım geleneksel sosyolojik yöntem bilimi baş aşağı çevirmiştir: o zamana dek insanların davranışının temeldeki toplum " kuralları" bulunarak öngörülebileceği düşünülmüştür.

    toplumun yapısı sınırlı sayıda genel kural aracılığıyla " yukarıdan aşağıya" belirlenmez. kurallar küçük alışverişler ve etkileşimlerimizden " aşağıdan yukarıya" oluşur. bu kurallar sosyal yapılar ve kurumlarda değil gündelik hayattaki kendiliğinden davranışlarımızda görülebilir. en sıradan etkinliklere, olağandışı gösterdiğiniz dikkati gösterin.

    sosyal düzenin temel kuralları, insanların farklı koşullara yanıt olarak nasıl davrandığına göre şekillenir ve bu gündelik etkileşimler gözlemlenerek sosyal düzenin mekanizmaları hakkında fikir sahibi olunabilir.
  • etnometodologtur. garfinkel'e göre çoğu insan gibi çoğu sosyolog da ne gündelik hayatın düzenini sorgular , ne de onu ayrıntılı olarak araştırma ve inceleme gereği duyar. aksine onlar olağandışı olaylar, etkinlikler ve oluşumlara (terörizm suç vb) odaklanırlar ve bizi neyin birarada tuttuğunu ve her gün dünyadaki milyonlarca insanın gündelik yaşantılarını nasıl rutin bir biçimde sürdürdüğünü sorgulamalar. martin slattery.
  • en önemli etnhometodologlardan birisidir. kültürel örüntüler ve anomi üzerine çalışır, çünkü normal olan ve normal olmayanın, etnometodoloji ve fenomenoloji'nin öngördüğü üzere, toplumsal düzenin işleyişine etkileri ve schütz'ün söylemiyle "her günkü gibi düşünme" üzerindeki baskısı, sosyal bilimler için incelemeye değerdir.
  • breaching deneyi, garfinkel'in en eğlenceli çalışması olabilir. youtube a gidip breaching experiment yazarsanız mesela farklı farklı ve komik insan davranışlarına maruz kalabilirsiniz. gündelik hayatta yaptığımız bazı şeyleri o kadar düşünmeden ve alışkanlık halinde yapıyoruz ki bunların kırılması wtf tepkisi oluşturabiliyor. ama bazen de bunların varlığını ancak bu kırılma, sosyal yasalarını varlığını ancak ihlali gösterebiliyor. "tekerim patladı" diyen birine, "tekerim patladı derken ne demek istiyorsun" diye soran garfinkel'in aldığı cevap elbette ki "bu ne saçma bir soru, tekerim patladı işte" olur. bu şekilde diyalogları sohbetleri inceleyerek analizler yapar. belli konuşma kodları üzerine zaten uzlaşmış olan insanlar, netleştirmeye yönelik sorular karşısında, iş birliğini reddeden kişiye genelde sinirlenir.

    ayrıca garfinkel, hayat böyle oyun tiyatro gibi bir şey değil daha ciddi bir şeydir diyerek goffman'ı eleştirir. ayrıca der ki arka sahne diye bir şey, mola vakti diye düşünebileceğimiz zaman dilimi de yoktur, yalnızken bile hala kendimizi oynamaya devam ederiz.
  • "garfinkel, 1942'de askere alındı ve hava kuvvetlerine girdi. sonunda ona miami beach'de bir golf sahasında hiç tank olmadan savaş tankları konusunda askerleri eğitme görevi verildi. garfinkel'de sadece, life dergisinden resimler vardı. gerçek tankların tümü savaştaydı. kuramlaştırılmış açıklamaların yerine somut ampirik ayrıntı konusunda ısrar eden bu insan, askerlerin hayali tanklara yakınlık durumu gibi şeylerin yaşam ile ölüm arasındaki farkı belirleyebileceği koşullarda gerçek savaşa girmek üzere olan gerçek askerleri, hayali tanklara karşı savaştırarak eğitiyordu. bunun, onun görüşlerinin gelişimi üzerindeki etkisi sadece hayal edilebilir. o, askerleri, hayali tanklardan her biri üzerine patlayıcılar attırarak, hayali tankların onları görmesini engellemek için hayali tank yerlerine ateş ettirerek eğitmek zorundaydı. bu görev, garfinkel'in north carolina'da kuramsal konular olarak ilgilendiği, eylem ve açıklanabilirliğin yeterli betimlenmesiyle ilgili sorunları yeni ve çok somut bir biçimde ortaya çıkardı.

    (rawls, 2000)"

    *
hesabın var mı? giriş yap