• kendisi son halifedir. vakti zamaninda bir ingiliz gazeteciye şöyle demec vermistir: "padişah ve ben sizin yardımınızı hararetle istiyoruz. biz türkler bütün kültürümüzü fransa ve ingiltere'den aldık." halen tevfik fikret'in asiyan'inda sergilenmekte olan sis siirinin tablosu'nu yapmistir.

    son halife abdülmecid efendi 1868 yilinda istanbul'da dogdu. sultan abdülaziz ve ikinci abdülhamid döneminde sarayda kapali ve kontrol altinda yasadigi için güçlü bir ögrenim göremedi. ancak resime merakliydi ve oldukça basarili tablolari vardi. mesrutiyet döneminde bunlar sergilenirdi. vahdettin 1918'de tahta geçince, abdülmecid veliaht ilan edildi. 1 kasim 1922'de saltanat kaldirilinca da abdülmecid, 18 kasim 1922'de türkiye büyük millet meclisi'nce halife seçildi. bu görev, cumhuriyet'in ilkeleriyle bagdasamayacagindan, tbmm 3 mart 1924'te halifeligin de kaldirilmasina ve osmanli hanedaninin türkiye sinirlari disina çikarilmasina karar verdi. 1944 yilinda paris'te ölen abdülmecid efendi'nin kemikleri 1954'te medine'ye nakledilerek haremi serif'e gömüldü. (ikinci kita www.gbg.bonet.se/osmanli/sahislar/ abdulmecid_efendi.htm adresinden alinmi$tir.)
  • ressam kisidir.
  • halife abdulmecid koskunin kapisina tum zenginligi, gosterisi ve zerafetine ragmen la galibe illallah * yazdiran mutevazi halife.
  • tarihler kendini beğenmiş bir kişi olduğunu söyler. sırf belgelere (aslında olmayan) unvanı yazılmadı diye mehmed vahdettin ile anlaşmazlığa düştüğü için beş parasız yaşamaya muhkum etmiştir ailesini (hanedanı).
  • tevfik fikret`in "sis" şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü "sis" tablosuyla bilinen sehzade..
  • son halife.

    istiklâl savaşında mehmet vahdettin vatana saldıran düşmanla birleşerek millî kuvvetler üzerine, kuvay-ı inzibatiye isimli halife orduları gönderdi. vahdettin'in kaçması hâdisesi ise halifelik şerefini büsbütün kırdı. saltanatın kaldırılmasından sonra büyük millet meclisi tarafından veliaht abdülmecit efendiye halife unvanı verildi.

    mustafa kemal, cumhuriyetin ilânından sonra artık, halifeliği rejim için zararlı görmekteydi, buna rağmen halifeliğin kaldırılması için münasip zaman ve fırsatı bekledi. bu fırsatı da halife ve taraftarları yarattılar. abdülmecit efendi halife seçildikten sonra kendisine verilen talimata göre şunları yapacaktı:

    a)halife-i müslîmin deyiminden başka unvan kullanmayacak.

    b)islâm dünyasına bir beyanname yayınlayarak kendisini büyük millet meclisinin seçtiğini bildirecek ve türkiye büyük millet meclisi hükümetinin yaptığı hizmetlerden beğeniyle sözedilecekti.

    c)vahdettin'in tutumunu ve kaçışını eleştirecekti.

    abdülmecit efendi, imzasının üstünde halife-i müslimin ve hadimülharemeyn sanının bulunmasını, vahdettin hakkında bir şey yazmamayı, beyannamenin türkçe'siyle birlikte arapça'sının da olmasını istedi. halife cuma namazına giderken beyaz bir ata biniyor, fatih sultan mehmet gibi giyinip, başına aynı biçimde sarık sarıyordu. imzasını da "halife abdülmecit bin abdülaziz han" diye atıyordu.

    halifeyi âlet olarak kullananların ve inananların tutumları da endişe verici nitelikte idi. bazı muha1îf milletvekilleri istanbul'a gittiklerinde halifeyi ziyaret ediyorlardı: yabancı elçiler de ilk önce halifeye gidiyorlardı. bu gibi hareketler normal zamanlarda belki tehlike teşkil etmezdi. fakat henüz halifeliğe bağlılığın devam ettiği bir devirde anlam taşıyordu. bir milletvekili yayınladığı bir broşürde "halife meclisin, meclis halifenindir." fikrini ileri sürmekte idi. bazı istanbul gazetelerinde halifeliğin öneminden bahseden yazılar çıkıyordu. bunların savundukları nokta şu idi: türkiye fakirdir ve küçük bir devlettir. onun bu küçüklüğünü örten hilâfettir. o halde bu tarihi makamın devam etmesi gereklidir. bu kimseler hâlâ müslüman dünyasının manevî şefi kalmamızdan büyük faydalar bekliyorlardı.

    mecliste de halife taraftarlarıyla devrimcîler arasında tartışmalar oluyordu. bütün bu olaylar ;halife hakkında bir an önce karar almayı gerektiriyordu. fakat mustafa kemal'i halifeliğin kaldırılmasına yönelten en kuvvetli sebep, halife kaldığı sürece devrim yapılamayacağı düşüncesiydi. o sırada savaş oyunları sebebiyle izmir'e giden mustafa kemal, beraberinde bulunan ismet paşa, fevzi paşa ve kâzım paşa ile halifeliğin kaldırılmasını kararlaştırdı. mustafa kemal, ankara'ya döndüğü zaman mecliste bütçe görüşmeleri yapılıyordu. abdülmecit efendi hanedana verilen tahsisatın az olduğunu meclise bildirmişti. bu vesile ile halife hakkında yana ve karşı birçok konuşmalar oldu. sonunda büyük millet meclisi 3 mart 1924 günü halifeliğin kaldırılmasına ve osmanlı hanedanının memleket dışına çıkarılmasına karar verdi. 5 mart 1924 sabahı abdülmecit efendi ailesiyle birlikte türk topraklarından ayrıldı.
  • istanbulda sis i gerceğinden daha guzel resimlemis ressam.
  • kısa ve dekadan hayatının tablolardan bize ulaşan demi ve duruşu bir osmanlı'dan çok bir dandy'i çağrıştırıyor.
    o öldüğünde oscar wilde daha 7 yaşındaymış.
  • kendisinin tablolarıyla (şok!) karşı karşıya kaldıgım gun papanın türkiyede olması bende gelsin de görsün hissiyatı yaratmıştı. pardon muslumanlarda resim çizmek hele ki otoportre yapmak yasak değil miydi, putperestlik ve bilimum sapkınlıga yol açmıyor muydu, bana noluyosa ben ateistim falan derken baya bi şaşırtmıştır beni bu son halife.
  • en önemli özelliği son halife olmasından çok ressam kimliğidir. haremde goethe adlı eseri taşıdığı batılı ve oryantalist temalarla kendisini otoportresinden bile daha iyi yansıtır. "kadında küpe haremde göte" esprilerini başka arkadaşlara bırakıp bahsi geçen goethe kitabının faust olduğunu belirteyim. halife olarak iz bırakan bir icraatı olmamıştır.
    http://img174.imageshack.us/…g174/2742/pic39kb6.jpg

    ikinci abdulhamid tarafından sarayda tecrit edilmiştir. o da haliyle amcasını pek sevememiş ve ona muhalif yazarlarla arkadaşlık etmiştir. veliaht olduğu dönemde de o dönem ressamlarının hamisi olmuştur. halifelik kaldırılınca, paris'te sürgünde, onu terkeden çok sevdiği torunları ve oğlunundan uzak bir şekilde kalp krizinden ölmüştür. hanedanın ortadoğu petrolleri üzerindeki haklarından yararlanabilmek için, oluşturulması planlanan aile birliği gereği vahdettin ile ortak bir vekalet vermesi istenince, halife ve ailenin resmi reisi olduğunu iddaa ederek ortak vekalet vermeyi reddetmiştir, böyle de kibirli birisidir. sonuçsuz kalan bu teşebbüs sonucunda hanedan umduğu faydayı sağlayamamıştır. kızı haydarabad nizamının oğlu ile, torunları da mısır ın kavalalı prensesleri ile evlenerek abdülmecit e maddi katkıda bulunmuşlardır. her ailenin yüz karaları olduğu gibi hanedanın da yüz karaları vardır, abdülmecit de onlardan biridir. siyasal anlamda etkisiz, karakter olarak yetersiz, aile reisi olarak basiretsiz birisidir.
hesabın var mı? giriş yap