• hülya avşar'ın son dönemlerde dibe vuran kariyerini kurtarmak için çırpınışlarının sonucu oluşan program. programda toplumun ve medyanın her kesiminde hemen hemen tüm primini tüketmiş olan eski bir yıldızın, son olarak eşcinselleri arkasına alma çabası bariz olarak görülmekte. bir keresinde kendi öz kardeşini (helin avşar'ı) konuk ettiği bir bölümde "ezilen eşcinseller hakkında sen ne düşünüyorsun?" sorusuna helin'in "madem eşcinsellerin yayılmalarını istemiyoruz bari onlara yaşayacakları alanlar verelim" cevabı hepimizi dumura uğratmıştır.
  • bizlere, hulya avsar'in rock muzik hakkinda hic bilgi sahibi olmadigini ve nasil bol keseden atip tuttugunu* gostermis olan program. emre aydin ile olan programinda, rock muzik ve dinleyicilerini sadece "saclari kirmizi ve pembe olan, heryerleri dovmeli ve garip piercingler takmis, sanki hepsi uyusturucu kullanan insanlar gibi duran bir kesim" olarak gormesi beni kendisine bir kez daha hayran birakmistir. dokuz eylul universitesi iktisat bolumu mezunu olan emre aydin'a " benim oglum olacak, iktisat okuyacak sonra boyle saclari dikip sarki soylecek, bilemiyorum ama bunlar tabiki kendi fikirlerim ve saygi duyuyorum" demesi, bunyemde dumur firtinalari estirmistir . sonrasinda kanali degistirip sevgili dunurumu izledim, kendime geldim.
  • emre aydın'ın konuk olduğu programda hülya avşar'ın rock müzikle ilgili hiç bir şey bilmediği ve anlayamadığını, anladığımız program. emre aydın'a acıdım yazık çocuğa hülya avşar'a rock dinleyenlerin öcü olmadığını anlatana kadar canı cıktı.
  • soruları yavrusu zehra nın yazdığına inandığım, gerçi mevzu bahis hülya avşar olunca daha fazlasını da beklemediğim başka bir program. bu ülkede -en azından şu an- çoğunlukta gibi görünen okumuş cahil/zırcahil kesim örneği hülya avşar sorular soruyor, koca koca adamlar geçip karşısına laf anlatmaya uğraşıyor.
    timur selçuk la geçen şu diyalog, ve hülya'nın aldığı ayar program hakkında çok şey anlatmakta:

    avşar: çok da güzel bir örneksiniz. hem laiksiniz, hem de duyduğum kadarıyla namaz kılıyorsunuz. 5 vakit olmasa da kılıyorum dediniz.

    selçuk: bir de sol görüşlüyüm ben. en büyük ayıbım o üstelik de...

    avşar: estağfurullah...

    selçuk: sosyal demokrat da değilim, onun da solundayım. toplumcu dünya görüşüne inanan bir insanım.

    avşar: demokratik solsunuz, aaa dsp’lisiniz...

    selçuk: dsp’li değilim...

    avşar: anlayamadım, çözemedim...
  • hülya avşar'a göre gayet kaliteli ama yine de bilgi yetersizliği arada bir patlak verince bir anda komediye dönüşebilen program. ricky martin in kıçını cimdikleyen ya da yürü ya kulum da poposunu sallayan kadın imajını düşünürsek oldukça gelişme var tabiki.

    programda hülya avşar ne kadar megaloman olduğunu her saniye insanın gözüne sokuluyor. kimi överse övsün cümlenin başında; ben de böyleyim, ben de aynısını düşünüyorum diyerek araya sokuşturmayı ihmal etmiyor, kendisinden çok başarılı, çok daha saygın insanları överken de kendini örnek göstermesi gülünç olabiliyor.

    ayrıca sanata destek için konuşurken 'aslında kültür bakanı için nedir ki sadece bütçenin şu kadarını sanata ayırın demesiyle bitecek, bir cümlelik bir iş neden yapmıyorlar yardım anlamıyorum' cümlesini sarf etti kendileri. evet anlamıyorsun ama senin anlamadığın şey bir ülkenin nasıl işletildiği, bakanın alt ve üst birimlerinin sistematiği, sanata gelene kadar eğitime, sağlığa yeterli bütçe sağlanamadığı...sana göre bizim ülkemizde 40 haramiler gibi bir hazine var zaten, hiç bir sorunumuz yok, tek sorunumuz bu cümleyi kurmaya üşenen insan evlatlarını barındırmamız.

    (ara: akıl fikir)

    yiğidi öldür ama hakkını ver kısmına gelince; kadının gözlerinde karşındakinden bir şeyler kapabilme, kendine geliştirme çabası rahatlıkla fark ediliyor, böyle giderse bir 5 10 yıla megalomanlık ta kalmaz belki .. *
  • banu alkan'ı konuk ettiğinde bir anda beni anaokul yıllarıma götürmüştür..

    --- spoiler ---

    programı izlemeyen (doğal olarak) muhtemelen bir halt anlamaz.

    --- spoiler ---

    sene:1990 yaş: 6. yanımda aynı yaştaki arkadaşım, onu seviyorum çünkü sabah bonibonu yere düşürdü ve benim yerden bonibonları bir yandan toplayıp diğer yandan ağzıma sokmama tepki göstermedi, ayaklarıyla hemen bonibona basmaya çalışmadı, hasan gibi bonibonlara tükürüp beni iteklemedi..
    neyse işte bu kız pembe t-shirt unu gösterip baaakkk bu çok güzelll dedi, hayır hiç güzel değil dedim, şuursuzdum, toydum, kıskanmıştım, sonra kendi t-shirt ümü gösterek bende kedi var tamamağğ dedim, zeka seviyem yerlerdeydi, heceleme yapamıyordum, o 7 yokmu onu da bir türlü ezberleyemiyordum, sinirim bozuldu, kızın şaçını çekmeye başladım o da ayağa kalktı, neyse ki hasan geldi aptal mısınız lan siz dedi, beyinsizler kaç yaşındasınız ulan zeka fakirleri dedi tokat attı ikimize de, kendime geldim, noluyor lan bana dedim. bir daha da ömür billah yapmadım benzer denyolukları, ama o gunu ne zaman hatırlasam kendimden utanırım ve hasanın lafları aklıma gelir, insan kendini düşürdüğü konumu fark edebilirse ancak utanabilir demişti hasan... neyse ki anaokulundan öteye gitmedi bu basitlikte muhabbetlerim. bazı insanlara bakınca şükrediyorum. allah herkese 6 yaştan öteye gidebilme kapasitesi versin, dinimiz amin.

    (bkz: anılar anılar şimdi gözümde canlandılar)

    bu ne demek istedi şimdi bu diyene
  • tayyip erdogan'in katilacagi program pazartesi günü 19.30'da yayinlanacak. sorulardan biri söyle:

    "seriat gelecek mi?"
  • bugün yayınlanacak bölümüyle muhtemelen kanalının ve programının alabileceği maksimum ratingi alacaktır.

    teması; "tayyip erdoğan nasıl sempatik gösterilir"
  • bugün yayınlanan bölümünde seyhan soylu'nun konuk olduğu laf salatası programı.
  • photoshop'lu yayınlanan program. kadının alnında bir tek alın çizgisi, bir tek mimik kırışığı görünmüyor yahu. ya da makyözü aşmış, bilemedim.
hesabın var mı? giriş yap