• devlet adamı'nın tersine, adına çalıştığı devlete değil, hükümete bağlı kişiye verilen zattır.

    hükümet adamı, (başka mesleklerde örnekleri bulunsa da) genellikle orta veya düzey bürokrat olarak çalışır ve tek amacının kendisini bu göreve getiren hükümetin çıkarına çalışmak olduğunu düşünür. tarafsız hareket etmesi gereken görevlerde genellikle bir hınç içerisinde devri sabık yaratmaya çalışır. kendisinden başka herkesi hain, hırsız, işe yaramaz, tembel olarak görür.

    sahip olduğu görevi o kadar önemser ki kendi mensup olduğu siyasi görüş dışındaki tüm görüşleri düşman olarak beller, elinden ve görevinden geldiğince diğer görüşteki kişilere kan kusturur. bu kişiler, mensup oldukları anlayış hükümette oldukları müddetçe görevlerine devam eder, ardından iktidar el değiştirince önce görevlerinden alınırlar ardından da sayısız soruşturma ve davanın konusu olurlar.

    görevden alındıktan sonra kendilerini gazetelerin arka sayfalarında görürsünüz; bir zamanlar yaptıkları kahramanlıklar başlarına büyük belalar açmış, ellerindeki kuvveti de kaybedince eşekten düşmüşe dönmüşlerdir. işte o zaman çoğu bir kişisel hesaplaşmaya girişir ama artık çok geçtir. bir kenarda ya görev sürelerini doldurmayı ya da emekli iseler neden böyle olduğunu anlamayı beklerler.

    bu kişilerin birisi gider, birisi gelir ama yeni gelenlerin hiçbirisi malesef eskilerden ders almaz.

    (bkz: ahmet ertürk)
    (bkz: mustafa akın)
    (bkz: osman durmuş)
    (bkz: ahmet hakan)
    (bkz: daha gider bu)
hesabın var mı? giriş yap