• bir seether şarkısı. karma and effect albümünden.

    (ara: tam olsun)

    trust all the things
    i tell you are true
    dress up in your best
    so i can be proud of you
    and never believe i won't turn on you
    and never believe i do this for you...

    you're leading me on again
    and i find it yeah i like it
    and i'm reeling in awe for sure
    now i know it was given to me
    given to me

    how i wish i could be rid of this ennui
    make you regret and make you afraid of me
    and never believe i do this for me
    and never believe i'll do this gently

    you're leading me on again
    and i find it yeah i like it
    and i'm reeling in awe for sure
    now i know it was given to me
    given to me (2x)

    can't believe in broken promises
    and render conscious all of me
    i'll tell you it's all for you
    then deny it

    you're leading me on again
    and i find it yeah i like it
    and i'm reeling in awe for sure
    now i know it was given to me
    given to me (2x)

    it's all for me
  • ing. (noun olarak) belirlenmiş, kesinliği tartışılmayacak hal/durum/önerme.
  • şimdi yapacağım türden kıyaslarda oynama ve görecelik ön plandadır, zira bir kavramın insan ismine / soyismine dönüşmesi farklı coğrafyalarda farklı birtakım tarihî ve sosyal olgulara dayanır. örneğin bir toplum savaş içindeyse, o vakit doğan çocuklara ziyadesiyle içinde bulunulan çetin koşullara uygun isimler verilir, savaş, yiğit, aslan, kahraman vs. temalı. bu yüzden bir dildeki isimlendirmelerle başka bir dildeki isimlendirmeler her daim aynı kaynaktan beslenmeyebilir.

    ancak britanya'da ya da anglo-saxon nüfusun bulunduğu diğer muhitlerde given ismi/soyismi ziyadesiyle tanrısal lütufla alâkalandırılır. buna bağlı olarak bizdeki ihsan, atıfet, lütfi (lütuf, lütfiye) ve <çok daha belirgini> tanrıverdi isimlerine denk düşer. given isminin teşekkülündeki tümüyle edilgenlik ve geçmiş sıfat-fiil niteliği (perfectum participium / past participle) çocuğu edinenin edilgen kimliğini ve etken tanrı'nın inayetini gösterir, bu yüzden ismin verilmesi genelde söz konusu çocuğa geç sahip olunduğuna ve ebeveynin dinî hassasiyetlere sahip olduğuna delalet eder. bizdeki ihsan, lütuf, lütfiye gibi isimlerin genelde geç edinilen çocuklara verilip verilmediğini ise bilmiyorum, ziyadesiyle tanrı'nın inayeti fikri ön plandaymış gibi geliyor bana. bu kadar ihsan'ın hepsi de geç edinilmiş olamaz.

    yine given'ın tohumun/dölün kadının içine bırakılmasına bağlı olarak profan "kadına erkek tarafından verilmiş olan" anlamında kullanılıp kullanılamayacağını tam kestiremiyorum, bunu inceleyecek bir yiğide ihtiyaç var.
  • (bkz: verili)
  • shounen ai ve müzik türünde bir manga ve devamında animedir. bence ağırlıklı olarak dramdır.

    ilk olarak animesini izleyip devamında mangasını okudum edindiğim izlenim tek kelime ile muhteşem.
    sebeplerine gelecek olursak; japon’larda genelde ilk temiz aşk vs gibi muhafazakar ögeler vardır ancak burada olaya daha gerçekçi yaklaşılmış onu çok sevdim. ilk aşkın verdiği acı, yeniden sevmeye çabalamak ve bazen başaramayıp kırıp dökmek gibi daha hayattan şeyler şeyler işlenmiş.
    öylesine acı dolu ve gerçekçi ki insan kendinden birşeyler bulup bağlanıyor ister istemez.

    shounen ai türüne gareziniz yoksa mutlaka okuyun, izleyin, varsa da geçmiş olsun ön yargılarınız yüzünden bir şeyler kaçırdınız.
  • geçen gün "uzun zamandır karanlık seinen falan izliyordum, bünyeye biraz da romantik anime lazım" diyip bitirdiğim kısacık 11 bölümlük animedir.

    normalde bl türünden pek bir şey beklemem, bunun nedeni de piyasadaki yaoi türündeki çoğu manga ve animenin sağlıksız ilişkiler içermesidir. given ise şaşırtıcı bir şekilde "sadece bir yaoi" olmaktan öteye geçebilmiştir bence. sevgiyi ve hayatın akışını müzikle birlikte işlemesini gerçekten çok beğendim.

    --- spoiler ---

    dokuzuncu bölümdeki konserdeki çaldıkları şarkıdan aslında pek bir şey beklemiyordum, hatta mafuyu'nun önceki bölümlerdeki "nananana" yapışından kötü olacağını düşündüm bile diyebilirim. given ise beni haksız çıkararak gerçekten etkileyici bir performans bölümü sundu. helal olsun, birinin ölü aşkına duyduğu acıyı gayet güzel müziğe aktarmışlar.

    yalnız tam anlamadığım bir şey var: konser sonrası mafuyu gruba katılmaya karar verdiğinde grup ismini the seasons'tan given'a değiştiriyorlar. bunu neden yaptıklarını tam anlamadım açıkçası, mafuyu'nun gruba katılmasıyla isimleri tamamlanıyordu aslında. belki ileride açıklanacak bir nedeni vardır.

    mafuyu --> kış
    haruki --> ilkbahar
    ritsuka --> yaz
    akihiko --> sonbahar

    --- spoiler ---
  • favorilerimden biri olmasının yanı sıra filmini sürüne sürüne beklediğim on bir bölümlük, müzik temalı bir animedir. mangasını da okumuş olmama rağmen üstümden atamadığım müthiş bir yetersizlik hissi var. aynı konuya değinmeleri mühim değil benim için. yalnızca renkli ve seslendirilmiş versiyonu daha hoş kanımca.

    bu vesileler doğrultusunda gelecek olan filmi altyazısız şekilde izlemeye bile razı olmuş durumdayım. çıkarın artık şunu japonya sınırlarından, ne olur.

    dipnot: evet, fuyu no hanashi pek güzeldir ama albümün diğer parçalarını dinlemeniz de şiddetle tavsiye edilir. bebek gibi olan grubumuzun film fragmanında bizlere sergilemiş olduğu yeni parçada da bayağı iş var gibi.

    akihiko beylerin bir gün bateri solosu atma dileği ile...
    iyi seyirler!

    düzenleme: crunchyroll'un açıklamalarına göre film şubat gibi yer edinecekmiş sitelerinde. beklemedeyiz.
  • mafuyu aşkımın sonlara doğru söylediği şarkı fevkaladenin fevkindedir. on bir bölüm gibi kısa bir bölüm sayısına sahip olup yüreklere dokunan bir animedir. doğal hayatın içinden diyebileceğimiz bir animedir ayrıca. şahsen ben doğa-üstü fantastik şeyler izlemeyi sevsem de yine de beğendiğimi söyleyebilirim. yoksa yakın zamanda kimetsu no yaiba izleyip hala etkisinden çıkabilmiş değilim hehehe

    izleyin izlettirin:)
  • uzun zamandır aklıma takılan bir animeydi kendisi. bananafish'i izleyip uzun bir süre ağlamıştım. bananafish bana çok fazla ağır gelmişti. given de bananafish gibi dediler. ağlatır seni dediler. ama açıkçası bananafish kadar ağlatmadı. bu anime daha çok dokundu. kalbime dokundu diyebilirim. ağladığım yerler oldu ama o kadar da değil.

    ön yargılı biri olmadığım için listemde duran bu animeyi izlemeye başladım. 1 günümü bile almadı.

    given'de kendi içinizden bir şeyler bulduysanız size daha da ağır gelecektir. yas ve ölüm kavramı. özellikle sevdiğin bir kişinin ölmesi kavramı gerçekten dünyadaki en ağır kavramlardan birisi. sadece izleyerek en fazla etkilenir, iki damla yaş akıtırsın. ama bu duyguyu biliyorsan animenin içinde geçen her şeyi daha iyi anlayabiliyorsundur.

    beni ağlamaktan çok daha çok yıprattı. fazlasıyla üzüldüm. hani bazen en ağlamanız gereken yerde ağlayamazsınız çünkü acı ağlamaktan daha büyüktür ya, aynen öyle işte.

    mafuyu satou inanılmaz yazılmış. her duyguyu fazlasıyla hissettirdi. sesini kalbime işledi. şarkının kafamın içinde sonsuza kadar çalacağını biliyorum. eğer ön yargıları olan bir insansanız bence kırın. ön yargılarla bir yere varamazsınız. eskiden ben de öyleydim. çok şey kaçırdığımı fark ettim, çok geç kaldım, çok acı bir şekilde farkındalık kazandım.

    ön yargılarınızı kırıp izlemenizi öneririm. ya da gözlerinizi kapatıp kulaklığı takıp son ses verip fuyunohanashi şarkısını dinleyin. huzur verdiğini anlayacaksınızdır.

    daha fazla yazmak isterdim her karakter hakkında. ama yazmak bile acımı deşiyor şu an. iyi ki izlemişim dediğim animelerden birisi oldu.
  • ilk defa bir shounen ai denemeye karar verip çok beğendiğim animedir. dizi ve filmdeki şarkıları çok iyi bulmakla birlikte dizi açılışını da çok beğendim. dram ve romantik anime seviyorsanız denemelisiniz.
hesabın var mı? giriş yap