*

  • zülfü livaneli'nin nefesim nefesine albümünden gitmeyi güzel anlatan, hadi gidelim dedirten bir şarkı.

    ela gözlüm benle gitmek dilersen
    eylen güzel eylen bile gidelim
    yel vursun erisin dağların karı
    koyun kuzu melesin de gidelim
    irak derler karaman'ın ilini
    köprüsü yok geçemedim selini
    menevşe yaylanın perçem belini
    lale sümbül bürüsün de gidelim
    karacaoğlan der ki ne fayda
    merhamet kalmadı yoksula bayda
    bu ayda olmazsa gelecek ayda
    onbir ayın birisinde gidelim
  • ezginin günlüğü'nün doğu türküleri albümünün en güzel türküsü olan kırmızı gül'de de hakan yılmaz'ın mükemmel solosuyla ilk 4 mısrasını dinleyebileceniz türkü.
  • bir zamanlar sihirli olan, ama artık sihri kaçmış bir sözdür.
    80'lerin başları, anne ve annenin arkadaşı teyze tuhaf triko elbiseleri, omuzlarında vatkaları ile, pazardan alınma tuhaf porselen biblolarla süslü o salonda oturup kimbilir nelerden bahsetmektedir.
    annenin arkadaşı olan teyzenin ya çocuğu yoktur, ya da okula gitmesi gereken büyük çocuklardır onlar.
    kek, börek, paşa çayı vs faslı bitmiş, evde keşfedilmesine müsade edilen yerlerin keşfi tamamlanmış, can sıkıntısı canavarı bastırmaya başlamıştır. sonunda minik dudaklardan sessizce çıkar işte bu "gidelim". anne ile arkadaşı teyze duymazlar önce, ya da duymazdan gelirler. az sonra bir kaç desibel yükselir "gideliiim". annenin gözleri şöyle bir üzerinizde dolaşır tamam sabret biraz daha anlamında. ama zaman, ah o zaman akmaz ki böyle durumlarda. 1 saat gibi geçen sıkıcı bir beş belki on dakikanın sonunda yeniden gelir "gidelim" ses yükselir, frekans artar... en nihayetinde anne dayanamaz daha fazla kalkılır o sıkıcı misafirlikten.
    eve, odaya, oyuncakların yanına, hayallerin mekanına kavuşulur nihayet.
    keşke şimdi de hayat katlanılmayacak kadar ağırlaştığında bu sihirli sözle kurtulup her şeyden, korunaklı bir dünyaya gitmek mümkün olsa. "gidelim" diye mızırdanacak biri olsa dedirtir insana.
  • ayten mutlunun siirleri. birincisi boyle:
    i
    uzaklara gidelim, yağmurun çanlarına
    ışığına gölgeler kralının, suyun çıplaklığına
    yürüsün yol, uysal ve inatçı bir yoldaş
    yanımız sıra, biz gidelim, çoğalan arzusuna
    patikaların, kanın çığlıklarına

    dursun zaman, biz gidelim
    seke seke gidelim
    göğün suretini çizen denize,
    kımıldayan taşların şarkılarına
    yeraltı madenine kardeş dağların
    çağrılı bir konuk gibi gidelim
    ırmakların soluksuz yankılarına
    altın bir muştu gibi soluk soluğa

    morötesi sözcüklerle gidelim, yalanların
    ürkünç gece kuşlarının uğramadığı orman
    yalınlığına, art arda örülmüş duvarların
    ötesine geçelim, okşayan yalımına
    otların, karanlık sokakların kıvılcımına
    içimize gidelim ateşin ve külün barıştığı toprağa
  • ayten mutlu daveti .ikincisi ise soyle:
    ii
    çocuk yüzlü sabaha
    direncine delikanlı çağların
    kurumuş dalların içindeki yaprağa
    bekleyen rüzgârına çöl yıllarının
    kızıl bir nar olup çatlasın güneş, biz gidelim
    üzüm buğularına
    yıldız kavşağına haritaların

    ufkun yatağını sersin gökyüzü, çıngırak seslerine
    bilge hayatın, dansederek kanın mağarasında
    dönsün mavi bir buğu gibi dünya
    biz oraya gidelim, elma kokularına
    yitirilmiş ne varsa çağırsın aşk
    adımızı güzelliğe sora sora gidelim

    saf mücevher günlere
    mor sümbül gecelere, ömrün köpüklerinde
    açan o kızıl güle
    çamurun kalbindeki acıyla yakıp meşaleleri
    unutulmuş saflığın izlerini süre süre gidelim

    biz nereye gidelim?
    o yakut ülkesine yüreğimizin
    hadi gidelim

    (çocuk ve akşam)
  • karacaoğlan koşması, zülfü livaneli türküsü/şarkısı.

    sözleri; yollar çamur kurusun da gidelim, yel vursun erisin dağların karı/koyun kuzu melesin de gidelim, lale sümbül bürüsün de gidelim der, ciğerleri dağlar, ağlatır, umut verir. gitmek, aklın bir köşesinde unutulmuşken, bunu duyduktan sonra düşünülecek tek şeydir. ama gidilemez... nasıl olacak diye düşünülür, buna da, karac'oğlan cevap verir: on ik'ayın birisinde gidelim.
  • (bkz: eğlen güzel)
  • gidelim hadi dedi adam.
    çok uzağa değil dedi kadın.
    çok uzak da ne ki dedi adam. 'olduğun yer' dedi kadın ..
    ...

    edward estlin cummings.
  • hemen şimdi atlasak ya arabaya, gitsek buradan, götürsem ya seni..gitmek istediğin yer neresi ise....biraz yalnız, biraz uzağa, biraz için(d)e sevdiğinin..gün bugün olsa, biz yol olsak, içimizde çiçekler gürültüyle açsa*`
  • "eğer benim ile gitmek dilersen
    eğlen güzel, yaz gelsin de gidelim"*
hesabın var mı? giriş yap