get gone
-
fiona apple'ın when the pawn albümünde bulunuyor, çok çok güzel bir şarkı.
-
(bkz: get lost)
-
sinir arbedelerim sırasında bas bas bağırarak, yastıkları, duvarları yumruklayarak eşlik edilmek suretiyle** komşuları birazcık(!) rahatsız etmeme sebep olmuş, içe atılan nefreti kusturucu özellikteki serbest dolaşım sakinleştirici...
-
fiona'nin isyankar sesine en cok yakisan sarki, evet...
-
bagira bagira cilginca soyleyin. nakarat kismi gecince bi sakinlesin sonra bagirmaya devam. cok guzel fiona apple sarkisi.bi daha. bi daha. bi daha.bidaha.bi daha...
(bkz: fucking go!) -
melodiyi, düzenlemeyi, her bir şeyi geçtim, içinde 'it’s time the truth was out that he don’t give a shit about me' gibi bir vecizeyi barındırması dahi defalarca dinleme sebebi. fiona'nın en güzel albümünün pek sinirli/direkt mesajlı, söylemesi zevkli şarkısı. o halde i’m not benefiting, instead i’m sitting singing again.
-
"it's no sacrifice, because the price is paid and there's nothing left to grieve"
"hiç birşeyi feda etmedin çünkü, herşeyin bedeli ödendi ve ardından yas tutulacak birşey kalmadı." -
fiona'nın 'fucking go!' diyişine hasta olduğum şarkısı. sözler de yazılmamış, benden olsun. her cümlesi bizzat benim ağzımdan çıkmış gibi zaten. bi yerlerden bizi gözetledin de mi yazdın sen bu şarkıyı annem, ne iş?
how many times do i have to say
to get away-get gone
flip your shit past another lasses
humble dwelling
you got your game, made your shot, and you got away
with a lot, but i'm not turned on
so put away that meat you're selling
cuz i do know what's good for me
and i've done what i could for you
but you're not benefiting, and yet i'm sitting
singing again, sing, sing again
how can i deal with this, if he won't get with this
am i gonna heal from this; he won't admit to it
nothing to figure out; i gotta get him out
it's time the truth was out that he don't give a shit about me
how many times can it escalate
till it elevates to a place i can't breathe?
and i must decide, if you must deride
that i'm much obliged to up and go
i'll idealize, then realize that it's no
sacrifice, because the price is paid, and
there's nothing left to grieve
fuckin go-
cuz i've done what i could for you, and i do know what's
good for me and i'm not benefiting, instead
i'm sitting singing again, singing again, singing again,
sing, sing, sing again
how can i deal with this, if he won't get with this
am i gonna heal from this; he won't admit to it
nothing to figure out; i gotta get him out
it's time the truth was out that he don't give a shit about me -
pek güzel bir fiona apple kışkışlaması;
kaç defa söylemek zorundayım
sana def olup gitmeni-toz ol!
boktan paslarını ve çalımlarını başka bir kızın
fakirhanesinde at
oyununu oynadın, atışını yaptın ve kazandıkların hep
yanına kar kaldı, ama tahrik olmuş falan değilim
bu yüzden o eti bana satmaya çalışmasan iyi olur
çünkü benim için neyin iyi olduğunu biliyorum
ve senin için yapabileceğim her şeyi yaptım
ama senin bana faydan yok, ve hala oturup
şarkımı söylüyorum, yeniden söylüyorum
bununla nasıl başa çıkabilirim, eğer bu işe bir son vermezse
kendimi toparlayabilecek miyim, buna izin vermiyor ki
düşünecek bir şey yok, onu hayatımdan çıkarmak zorundayım
onun hiç de umurunda olmadığım gerçeğini kabul etmenin vakti geldi
kaç defa yükselebilir bu şey
benim nefes alamayacağım bir noktaya gelmeden önce
ve eğer karar vermek zorundaysam, sırf
kalkıp gitmekten başka yapabilecek bir şeyim olmadığı için
benimle alay etmenin adil olup olmadığına
idealize edeceğim, o zaman anlamak zor değil
bunun bir fedakarlık olmadığını, çünkü bedeli çoktan ödendi, ve
yasını tutacağım bir şey kalmadı ortalıkta
s. git!
çünkü senin için yapabileceğim her şeyi yaptım
ve kendim için neyin iyi olduğunu biliyorum
ve fayda gördüğüm de yok, bunun yerine
hala oturup şarkımı söylüyorum, yeniden söylüyorum
bununla nasıl başa çıkabilirim, eğer bu işe bir son vermezse
kendimi toparlayabilecek miyim, buna izin vermiyor ki
düşünecek bir şey yok, onu hayatımdan çıkarmak zorundayım
onun hiç de umurunda olmadığım gerçeğini kabul etmenin vakti geldi -
bir zamanlar sevdiğiniz insanı düşünerek dinlediğinizde çok daha iç acıtan bir şarkı. ''it's time the truth was out that he don't give a shit about me'' yazılmış en güzel sözlerden biri.
hayatım film olsaydı olayların boka sardığı sahnede bu çalardı kesin.
edit: hayatımda dinlediğim en güçlü şarkı, artık iç acıtmaktan çok sinirlendiriyor.
''ı’ll idealize, then realize
that it’s no sacrifice because the price is paid
and there’s nothing left to grieve'' kısmını dinlerken ''aklı başına geldi herhalde'' diye düşünürken fiona apple ''fuckin' go''yu bir yapıştırır siz de kendinizi eski sevgilinize nefret kusarken bulursunuz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap