gerontokrasi

• yasca buyuklerin^* yasca kucukler^*** uzerinde uyguladiklari tahakkumun dogal karsilandigi duzen^*
• yaslilarin egemen oldugu siyasal ya da toplumsal sistem
• yaşlılar yönetimi. köylerdeki ihtiyar heyetleri buna örnek gösterilebilir.
• (bkz: brontokrasi)
• "biz babadan böyle gördük" kelimeleri ile özetlenebilecek kavram.
• güzel yurdumda genotokrasi olarak da söylenegelen, yaş ve kıdem üzerine kurulan bir egemenlik ilişkisi..
• (bkz: cayda dem sozlukte kidem)
• ortalama insan ömrünün sürekli arttığını ve doğum oranının azaldığını düşünürsek batılı toplumların başına gelmesi muhtemel durum . yine de isaac newton , euler , einstein gibi ileri yaşlarda akli melekelerini koruyabilmiş insanların da bulunması biraz ümit vaadeder .
• tuhaftir ki gencligin kurdugu ve genclige emanet edilmis genc bir ulkede kemiklesmis bir kibir seklinde tezahur eden ariza. leyla neyzi ben kimim'de turkiye'de gencligin nasil kurgulandigini cok nefis bir sekilde ozetledikten sonra genclerin "yola getirilerek" yetiskinler sinifina nasil dahil edildigini turkiye'deki kriterleri ile birlikte cok carpici anlatmis. bu kadar genc bir nufusa sahip bir ulkede genclerin potansiyel tehlike olarak gorulmesi de cok ilginc tabii.
  meseleye sozluk uzerinden bakinca gene ayni ironi karsimiza cikiyor. 'ayricalikli' genc bir nufusun ortaklasa uretmekte oldugu boyle bir platformda sivrilen -daha?!?!-genc yazarin uzerine "sen giderken biz geri donuyoruz hadeeee" , " bu cocuk canim buyuyunce gecer" , "kendi fikirleri degil bunlar, uslubu da degisiyor iste, kendisi yazmiyor yazdiriliyor" vb. kibir, guvensizlik duygusu, haddini bildirme istegi dolu ayarlarla gidenlere bakinca o iddia ettikleri demlenmisliklerinden suphe duyuyorum. gencligin hastalik gibi goruldugu bir ulkenin bitmeyen bir kimlik sorunu yasamasina da sasirmiyorum.
• yaşlılar iktidarı. üst düzey bürokratların ölümlerine değin görevde kalmaları. hatta ölürken koltuklarını da yanlarına götürmeleri. (bkz: deniz baykal) ^*