• antik yunan ve marksist antropoloji üzerine külliyatları ile tanınmış bir yazardır. başyapıtları 2 ciltlik "tarih öncesi ege - eski yunan toplumu üzerine incelemeler" ve onun devamı niteliğindeki "aiskhylos ve atina - tragedyanın kökeni" kitaplarıdır. modern toplumun, bilimin ve sanatın gelişimi üzerine incelenesi eserlerdir bunlar.
  • dil ve toplumsal değişim üzerine fikir üreten ingiliz marksist filozof; bu değişimi en iyi yansıttığını düşündüğü antik ege ve yunan kültürü üzerinde yaptığı çalışmalarıyla bu alanda çok değerli eserler bırakmıştır.
    eserlerinde, eski yunan ve ege site devletlerinde dilin gelişimini, toplumsal tabakalaşmayla birlikte dinin, devletin ve yurttaşın birbirleriyle değişen ilişkilerini ve bu ilişkileri dönemin yaygın sanatı tragedya yoluyla ifadelendirilmesini inceler; marksist bakış açısıyla aktarır.
  • totemcilikten dine geçişi aşağı yukarı aşağıdaki gibi açıklamaktadır zatı muhterem, pek akıcı olan kitabı tarih öncesi ege'de,

    "totemcilik gelişmiş dinden, tanrı yakarılarına başvurulmamasıyla, buyrukların bulunmasıyla ayrılır. tapınıcılar kendi istemlerini toteme büyünün zorlayıcı gücüyle dayatırlar ve bu ortaklaşa zorlama ilkesi topluluğun her bir üyeden ve üyelerin tümünden üstün tutulduğu bir toplum düzenine uygun düşer. bütün topluluğun birleşik çabası topluluğun varlığını korumayla sınırlı kaldığı sürece, bireysel yetilerle kazanılan saygınlık dışında hiçbir ekonomik ya da toplumsal eşitsizlik söz konusu olamaz.(...) avustralya kabilelerinde ne şefler vardır, ne de tanrılar.

    din adını verdiğimiz şeye özgü daha ileri tapınma biçimleri, azınlığın çoğunluğun sırtından geçinmesini olası kılan üretim fazlasını gerektirir. başkanlık giderek seçime dayanma niteliğini yitirir, soydan geçme bir şeflik olur çıkar. toteme yakarılar ve övgülerle yaklaşılır, totem insan biçimine bürünür ve tanrı olur. uyrukları için şef neyse, topluluk için de tanrı odur. tanrı, ideal şefe yakıştırılan tüm niteliklerle donatılır. tanrı'ya gerçek şefe sunulan hizmetlerin örnek alındığı törenlerle tapınılır. bir yunan atasözünde belirtildiği gibi, armağanlar tanrıları da yol getirir, yüce kralları da. tanrı düşüncesi krallık gerçekliğinin bir izdüşümüdür. ama insan bilincinde bu ilişki tersyüz edilmiştir. kralın gücünü tanrı'dan aldığına inanılır ve kralın istemi tanrı'nın istemi olarak kabul edilir.

    kendi doğrulanışını tanrısal güçlerde bulan sınıf ayrıcalığının daha da artması, bu tanrısal güçlerin gitgide karmaşıklaşmasına yol açar. egemen klan, yetkesini genişlettikçe, öteki klanların totem tanrılarını kendine bağlar ve kendi totem tanrısına katar. egemen klanın totemi, kabilenin ya da kabileler birliğinin tanrısı durumuna gelir ve en sonunda da devletin tanrısı olur. kimi tanrılar öteki tanrılara üstün gelir; krallar ve ülkeler arasında patlak veren savaşlar bir kez de gökyüzünde verilir.mısır firavunlarının görkemli giysilerini süsleyen totem belirtkeleri gerçekte kabilelerin çözülerek bir krallık etrafında birleşmelerini simgeler. (...)

    (...)dinsel simgecilik hala tanrı'nın kökeninde yatan hayvanların izlerini taşımaktadır.
    totemin tanrıya dönüşmesiyle birlikte totem töreninin yerini de kurban töreni aldı. (...)şölen bir kurbanla başlıyordu; yani ilk kesilen et klan üyeleriyle birlikte sofraya oturan klan tanrısına sunuluyordu. çünkü klan tanrısı klan üyelerinin akrabasıydı ve şeflerin şefi sayıldığı için klan şefinden önde geliyordu. tarım topluluklarında, ilk hasadın tanrı'yı simgeleyen şef ya da rahibe sunulması da, ekin bölüşülürken ilk payın şefe ayrıldığı zamanlardan kalma bir görenektir. "

    fakat yine de, marksist antropolojiye yapılan genel eleştirilere takılmaktadır. totemcilikten dine geçiş esnasında üretim ilişkilerinin gelişmesine bağlı mutlak bir ilerleme veya gelişmeden bahsedemeyiz gibime geliyor zira.
  • sanırım irlandalı'dır. çin devrimi'nden etkilenmiş, eserlerinde mao'ya atıflar yapmıştır.
  • "insanın özü" ve "marksizm ve şiir" adlı kitaplarında şiirin ve türkülerin doğrudan emek mücadelesinin bir ürünü olduğunu ileri süren, toplum ve emek tarihi araştıran herkesin mutlaka varlığından haberdar olması gereken sosyal bilimcidir.
  • ingiliz bilim adamı yeryüzünün birçok uygarlığına kaynaklık eden tarih öncesi ege'yi toplumsal,kültürel,sanatsal ve düşünsel yönleriyle incelemek için yıllarını vermiş.
    (bkz: tarihöncesi ege ve ilk filozoflar)
  • insanın özü, payel yayınları çevirmiş.
    bağlamları, tarihsel bilinç düzeyi yüksek bir yazar.
    mutlaka göz atılmalı.
  • george thomson insanın özü kitabında sanatla bilimin tarihsel işlevini inceleyip, toplumsal gücün bilim ve sanatla uyuşmasına ve ortak faaliyetlerine değiniyor.

    insanın evrimsel sürecinden başlayarak duygu ve düşüncelerinden öze ait birçok konuya değinirken de karl marx, friedrich engels ve daha pek çok düşünürden aldığı alıntılarla da fikirlerini destekliyor.

    celal üster’in çevirirken öztürkçe kelimelerden de yararlandığı, incecik görüntüsüne rağmen zihni aydınlatan bir kitaptır.
  • marksist bir 20. yy filozofudur
  • birgün gazetesinin ekşisözlük sorumlusu olan editörü falan ellam. sözlükten güzel trafik alıyor siteye.
hesabın var mı? giriş yap