gebermek

• öztürkçe "kabarmak"tan gelir, açikta birakilan cesetlerin sismesinden esinlenilerek uydurulmus bir sözcüktür. gebe ve gobek de ayni kökten gelir.
• (bkz: ölmek).
• birine aşırı ilgi ve yakınlık duymak.
• kaba bir şekilde ölmek.
• ölmenin asilce olmayanıdır. fiziksel olarak sürünürken ruhsal olarak ölmektir.
• ölmenin en acılı halidir. bir rivayete göre de hakedilmiş halidir. gerçek veya mecazi olması da halihazırda mümkündür.
• bir türlü beceremediğim... o kadar sürünüyorum, acısını çekiyorum, niye ölemiyorum lan! niye...
• çok ağır.
  ölmek de değil.
  gebermek mayko!
  canın yavaşça çıkıyor.
  yavaşça.
  canın sıkışıyor.
  mengeneyle ölünür mü be.
  nefesini tutuyorsun.
  tuttuğun kadar yaşayacaksın.
  geberirken de
  verdiğin nefes kadar inleyeceksin.
  çok ağır.
• gebermek istemem
  bilmeden önce
  meksikanın siyah köpeklerinin
  nasıl rüya görmeden uyuduklarını
  tüysüz kıçlı maymunların
  tropik meyvaları nasıl öğüttüğünü
  gri örümceklerin
  baloncuklarla dolu yuvasını
  
  ...
  
  gebermek istemem
  bilmeden önce cüzzamı
  ya da yedi hastalığı
  nasıl seni yanına aldığını
  iyi ve kötü
  acı çekmezdim
  eğer bilseydim
  armağana sahip olacağımı
  ve aynı zamanda şu var ki
  bütün bildiklerim
  bütün desteklediğim
  ve sevdiğimi biliyorum
  denizin yeşil yüzeyini
  alglerin valz yaptığı
  dalgalı kumun üzerinde
  haziran'da yanmış çim
  çatlamış toprak
  kozolaklı ağaçların kokusu
  onun öpücükleri
  işte bu
  oradaki benim
  güzel ciğerim,hayatım
  senin ağzınla benim ağzım
  senin vücudunla benim ellerim
  dinlenmek gözlerimde
  başka bir şey söylememe gerek yok
  hürmetkar kalırken^**
• kötülerin ölme şekli.