• kendisinin oturdugu evden başka evi olan kişilerin verecegi iraddır, ayrıca kendisinin evi olup kendi evini kiraya vermiş olsa dahi başkasının evinde kirada oturan kişiler de garyri menkul sermaye iradında bulunurlar. türk muhasebecilerinin yaptıgı araştırmaya göre ilgili mahsuplarda düşüldükten sonra bir evin bir aylık kirasının yüzde 80 oranında bir tutara devlet vergi adı altında el koymaktadır.işte buna gayri menkul sermaye iradı diyoruz.
  • 193 sayılı gelir vergisi kanununun 70. maddesinde düzenlenmiştir. bazı menkullerin, hatta fikri hakların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler de gmsi olarak nitelenmiştir.
  • çok yanlış bilinen bir şey, işyeri kira gelirlerinde bir "istisna"nın var olduğudur. hayır efendim işyeri kira gelirlerinde bir istisna falan yoktur.

    konut kira gelirlerinde 2011 yılı için 2.800 lira istisna vardır. yani yılda 2.500 lira kira geliri elde ettiyseniz hiç beyanname vermezsiniz. 3.000 lira kira geliri elde ettiyseniz, bundan 2.800 lirayı düşersiniz, verginiz 200 lira üzerinden hesaplanır.

    işyeri kira gelirlerinde ise böyle bir şey yoktur. ha şimdi diyeceksiniz "23.000 lira vardır". o bir istisna değil, bir sınırdır. yani 20.000 lira kira geliri elde ettiyseniz hiç beyanname vermezsiniz. ama 25.000 lira kira geliri elde ettiyseniz kiranız 25.000 lira üzerinden hesaplanır. "23.000 lira istisnayı düşeyim, 2.000 lira üzerinden hesaplayayım" diye bir şey yoktur.

    peki niye böyle bir sınır konmuştur? çünkü işyeri kira gelirinin vergisi, kiracı tarafından stopaj yoluyla peşin peşin ödenmektedir zaten. devlet der ki "bunun vergisi zaten peşin peşin ödendi. 23.000 liradan azsa bir de sen beyannameyle falan uğraşma, ben zaten alacağımı aldım. ha 23.000 liradan çoksa vergiyi bunun üzerinden hesapla, çıkan miktardan kiracının peşin peşin ödediklerini de düş, kalanını bana öde. eğer kiracının ödedikleri daha fazlaysa benden alacaklı çıktın, bir dilekçe ver, fazla ödenen paranı geri al."
  • 5 yıl olmasın o sakın?
    (bkz: zamanaşımı/@yorganadam)
  • 193 sayılı gelir vergisi kanununun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır.
    bu mal ve haklar aşağıdaki gibidir.

    1. arazi, bina (döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir.), maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;

    2. voli mahalleri ve dalyanlar;

    3. gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen, mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı, demirbaş eşyası ve döşemeleri;

    4. gayrimenkul olarak tescil edilen haklar;

    5. arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı (ihtira beratının mucitleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.), alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar (bu hakların kullanılması için gerekli malzeme ve teçhizat bedelleri de gayrimenkul sermaye iradı sayılır.);

    6. telif hakları (bu hakların, müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.);

    7. gemi ve gemi payları (motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaz) ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları;

    8. motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri.

    bir kira gelirinin gayrimenkul sermaye iradı sayılması için mutlaka yukarıda yazılı mal ve hakların arasında yer alması gerekir. örneğin, kanunun 70. maddesinde bisikletten söz edilmemiştir. o zaman bisikletin kiralanmasından elde edilen gelir gayrimenkul sermaye iradı değildir.

    kanunun 70. maddesinin 1. fıkrasının 5 ve 6. bendlerinde yer alan ihtira beratı ve telif haklarının bunların müellifleri ve mucitleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanması serbest meslek kazancı sayılmış aynı kanunun 18. maddesine göre serbest meslek kazancı istisnasından yararlandırılmıştır. dolayısıyla telif hakları ve ihtira beratlarının kiralanmasının gayrimenkul sermaye iradı sayılabilmesi için bunların müellifleri, mucitleri ve kanuni mirasçıları dışındaki kimseler tarafından kiraya verilmesi gerekmektedir.

    70. maddenin 2. fıkrasında “yukarıda yazılı mallar ve haklar ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratları ticari veya zirai kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanır.” denilmiştir. yani ticari bir işletmenin aktifinde kayıtlı bir gayrimenkulün kiraya verilmesi durumunda bu irat gayrimenkul sermaye iradı değil, ticari kazanç sayılır.

    fıkranın devamında “tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu bölümdeki hükümler uygulanır.” denilmiştir. yani ticari işletme sahibinin tapuda kendi adına tescilli gayrimenkulünden elde ettiği irat hakkında 193 sayılı gelir vergisi kanununun gayrimenkul sermaye iradına ilişkin hükümleri uygulanır.

    70. maddenin son fıkrasında “vakfın gelirinden hizmet karşılığı olmayarak alınan hisseler ile zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri bu kanunun uygulanmasında gayrimenkul sermaye iradı addolunur.” denilmektedir.

    özellikle büyük aile işletmelerinde miras paylaşımı büyük sorunlara yol açabilir. 4751 sayılı türk medeni kanununun 526. maddesine göre miras bırakan terekesinin, tasarruf edilebilir kısmının tamamını veya bir bölümünü özgülemek suretiyle vakıf kurabilir. şirketlerin yönetimi vakfa geçer ve vakıf mirasçılara düzenli olarak ödeme yapar. böylece miras parçalanmamış olur.

    diğer yandan zirai faaliyetine bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin bu geliri gayrimenkul sermaye iradı sayılmıştır. bu arazi ticari veya zirai bir işletmenin aktifinde yer alıyorsa bu irat ticari veya zirai kazanç ölçülerine göre hesaplanır ve vergilendirilir.

    193 sayılı gelir vergisi kanununun 1. maddesine göre gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde etmiş olduğu kazanç ve iratların safi tutarıdır. o zaman gayrimenkul sermaye iradında da safi tutarı bulmamız gerekmektedir. aynı kanunun 71. maddesine göre gayrimenkul sermaye iradında safi irat, gayrisafi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.

    gayrimenkul sermaye iradında gayrisafi hasılat hesaplanırken tahsil esası geçerlidir. bunu kanunun 72. maddesinden anlıyoruz. söz konusu maddede “gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılat, 70. maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır.” denilmektedir. yani kira gelirini mutlaka elde etmek gerekmektedir.

    aynen tahsil edilen tutarlar 213 sayılı vergi usul kanununun değerlemeye ilişkin hükümlere göre emsal bedeli ile paraya çevrilir.

    gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiralar, ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılır. ölüm ve memleketi terk hallerinde mükellefiyetin kalktığı tarihi takip eden zamanlara ait olmak üzere peşin tahsil olunan kiralar, mükellefiyetin kalktığı dönemin hasılatı addolunur.

    örneğin, kiracıdan 5 yıllık kirayı peşin tahsil ettiniz. o zaman tahsil edilen tutarı 5’e bölüp her yılın kirasını ilgili olduğu dönemde beyan etmeniz gerekmektedir. veya kiracı 5 yıl kira vermedi. 5 yılın sonunda bütün alacağınızı tahsil ettiniz. o zaman geçmiş yıllara ait kira geliri tahsil edildiği dönemde beyan edilmesi gerekir. eğer mahkeme kararıyla tahsil etmişseniz ve mahkeme faize de karar vermişse, kira geliri gayrimenkul sermaye iradı, faiz ise menkul sermaye iradı sayılır. faiz geliri ile ilgili 193 sayılı gelir vergisi kanununun menkul sermaye iradına ilişkin hükümleri uygulanır.

    örneğin, kiracıdan 5 yıllık kirayı peşin tahsil ettiniz ve hemen aynı dönemde yabancı bir ülkeye yerleşmek zorunda kaldınız veya öldünüz. o zaman tahsil edilen 5 yıllık kira geliri o dönemin kira geliri sayılır.

    kiracının bilginiz dahilinde bankaya, ptt’ye, veya başka bir kuruma kirayı yatırması tahsil sayılır. ayrıca kira alacağının başka bir şahsa temliki yani alacak hakkının devri de tahsil sayılır.

    193 sayılı gelir vergisi kanununun 21. maddesine göre binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın belirli bir miktarı (2019 yılı için 5.400 tl) gelir vergisinden istisnadır. aşağıdakiler istisnadan yararlanamaz.

    1. istisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan etmeyenler veya eksik beyan edenler.

    2. ticari, zirai veya mesleki kazancının yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar.

    3. beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 103. maddede yazılı tarifenin 3. diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarı (2019 yılı için 148.000 tl) aşanlar.
    istisna haddi üzerinde hasılat elde edip beyan etmeyenler veya eksik beyan edeler 213 sayılı vergi usul kanununun 371. maddesinde yer alan pişmanlık ve ıslah hükümlerinden faydalanabilir. pişmanlık beyannamesi verir ve istisnadan yararlanır.
    ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olanlar kazanç elde etmese bile beyanname vermek zorunda oldukları için hiçbir şekilde bu istisnadan yararlanamaz. ancak 193 sayılı gelir vergisi kanununun 18. maddesi kapsamında mesleki faaliyet yapanlar, kazançları istisna olduğundan ve beyanname vermek zorunda olmadığından bu istisnadan yararlanır. burada belirleyici olan 21. maddeden de anlaşılacağı üzere beyanname vermektir.

    ayrıca mükelleflerin ticari, zirai ve mesleki faaliyeti yoksa ancak gelir vergisi kanununun 2. maddesinde sayılan diğer gelir unsurlarından elde ediyorsa, bunların giderleri ve istisnaları düşülmeden önceki gayrisafi tutarlarını toplar. bu tutar 2019 yılı için 148.000 tl’yi geçiyorsa istisnadan yararlanamaz.

    bu istisna sadece mesken olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen kira gelirlerine uygulanır. örneğin, işyeri olarak kiraya verilen gayrimenkullere veya kiraya verilen motorlu taşıtlara uygulanmaz.

    mükelleflerin birden fazla mesken olarak kiraya verdiği gayrimenkulü olduğu durumlarda sadece bir kere istisnadan yararlanır. aynı gayrimenkulün birden fazla ortağı olduğu durumlarda her ortak ayrı beyanname vereceğinden her biri ayrı ayrı yararlanır.

    gayrimenkul sermaye iradında, safi iradın bulunması için, 21 inci maddeye göre istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan 74. maddede yazılı giderler indirilir.

    bunlar,
    “1. kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri,

    2. kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri,

    3. kiraya verilen mal ve haklara müteallik sigorta giderleri,

    4. kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin %5'i (iktisap bedelinin %5'i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır. ancak, indirilmeyen kısım 88. maddenin 3. fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz.),

    5. kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları,

    6. kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar (amortismana tabi değer, malum ise maliyet bedeli, malum değilse, bina ve arazi için vergi değeri, diğer mallar için vergi usul kanununun 267. maddesinin 3. sırasına göre tespit edilen emsal değeridir) ile kiraya veren tarafından yapılan ve gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar (bu harcamalar bir takvim yılı içinde vergi usul kanununun 313. maddesinde belirlenen tutarı aşıyor ise maliyet olarak dikkate alınabilir.),

    7. kiraya verenin yaptığı onarım giderleri (emlakin iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya bunlara ilaveler yapılması için ihtiyar olunan giderler onarım gideri sayılmaz),

    8. kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri,

    9. kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler,

    10. sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli (kira indirimi gayri safi hasılattan bu maddenin 1 ila 9 ve 11 numaralı bentlerinde yazılı giderler düşüldükten sonra, kalan miktar üzerinden yapılır; kiranın indirilemeyen kısmı 88. maddenin 3. fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz),”

    gerçek gider yöntemini seçen mükellefler yukarıda sayılan giderleri indirebilirler. tabi bu giderleri 74. maddede özellikle parantez içi hükümlere dikkat ederek indirebilirler. bu giderler bir şekilde belgelenmelidir. bunlar yapılırken 213 sayılı vergi usul kanununun muhafaza, ibraz ve zamanaşımı hükümleri dikkate alınmalıdır.
    yukarıda sayılan 10 adet giderden önce 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9. bentlerde yer alan giderler gayrisafi irattan indirilir. bunlar zarar olsa bile indirilebilir.

    bununla birlikte, 74. maddede kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların indirilebileceği belirtilmiştir. bu gider 1. fıkrada sayılan giderlerin arasında yazılmamış. ayrıca gider fazlası sayılmayacağına ilişkin hükümde bulunmadığına göre zarar olsa bile indirilebilir.

    geriye irat kalırsa önce 4. bentte sonra 10. bentte yazılı giderler indirilir. bu 2 giderin öncelik sırasını belirleyen bir şey ne kanunda var ne de diğer düzenleyici işlemlerde var. bu giderlerden indirilemeyen kısım zarar yazılamadığı için sırası önemli değil.
    gayrimenkul sermaye mahiyetindeki mal ve hakların kısmen kiraya verilmesi halinde, yukarda yazılı giderlerden yalnız bu kısma isabet edenler hasılattan indirilebilir.

    gerçek gider yöntemini seçen mükellefler yukarıdaki giderleri toplar. bu giderlerden istisnaya isabet eden kısmı indiremez. yani mükellef istisna edilen irat ile gayrisafi iradı oranlar. bu oranı giderler ile çarpar ve bulunun tutarı gider olarak indiremez.
    gayrimenkullerine ilişkin giderleri az olan mükellefler yukarıdaki bilgilerle kafalarını hiç karıştırmadan (hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarından % 15'ini götürü olarak indirebilirler. götürü gider usulünü kabul edenler 2 yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler. götürü gider usulü, gerçek gider usulünde olduğu gibi kafa karıştırıcı değildir. önce istisna düşülür. sonra %15 gider düşülür.

    74. maddenin son fıkrasında “bu madde hükmünün uygulanmasında para cezaları ve vergi cezaları hasılattan gider olarak indirilemez.” denilmektedir.

    mükellefler takvim yılını takip eden yılın mart ayının 25. günü akşamına kadar gelir vergisi beyannamesini verirler. beyanname üzerinde isterlerse belgelendirmek şartıyla 193 sayılı gelir vergisi kanunun 89. maddesinde yazılı indirim haklarından yararlanabilirler. beyanname verme işlemi gelir idaresi başkanlığının hazırladığı “hazır beyan sistemi” kullanılarak internet üzerinden yapılabilir. hazır beyan sistemine giren mükellefler kendilerine ait gayrimenkulleri adresleri ile birlikte görürler. sistemde kayıtlı olmayan gayrimenkulleri kolay bir şekilde adresleri ile birlikte kaydedebilirler. sistemde beyanname verme işlemi tamamlandıktan sonra ödenecek vergi çıkmışsa ödeme işlemi de rahatlıkla yapılabilir.
  • gayrimenkul sermaye iradında gelirin elde edilmesinde “tahsilat esası” benimsenmiştir. bu esas uyarınca, kira gelirlerinin vergiye tabi olabilmesi için mutlaka tahsil edilmiş olması gerekmektedir.
    işyeri kiralamalarında, herhangi bir tutar sınırlaması olmaksızın kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerin, banka veya posta ve telgraf teşkilatı (ptt) genel müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu vardır. konutlarda ise bu zorunluluk (her bir konut için) 500 tl ve üzerindeki kira ödeme ve tahsilatları için geçerlidir.
    kiracı tarafından gayrimenkulü genişletecek veya gayrimenkulün iktisadi değerini devamlı surette artıracak şekilde gayrimenkule eklenen kıymetler, kira dönemi sonunda bedelsiz olarak gayrimenkul sahibine bırakılırsa, bu kıymetlerin emsal bedeli de devir tarihi itibarıyla aynî olarak elde edilmiş kira bedeli sayılır gerçek kişiler tarafından işyeri olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen gelirler tevkifat kapsamındadır. tevkifat yapmak zorunda olan kişi ve kurumlar ise gelir vergisi kanunu’nun 94. maddesinde sayılmıştır. bu kişi ve kurumların, gerçek kişilere yaptıkları işyeri kira ödemeleri üzerinden kestikleri vergiler (tevkifat); gerçek kişilerin bu gelirlerini beyan etmesi durumunda, beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilmektedir. kiralanan gayrimenkulün ticari işletmenin aktifine kayıtlı olması durumunda ise ödenen kiralardan tevkifat yapılmayacaktır. gerçek kişilerin yanı sıra, dernek ve vakıflara ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri de gelir vergisi tevkifatı kapsamındadır.
    kiracılar tarafından peşin ödenen kira bedelleri üzerinden, ödemenin yapıldığı tarihte gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir.
    kira bedelini ödeyen (kiracı), vergi kanunları bakımından vergi sorumlusu olarak kabul edilmiştir. bu sıfatı ona, kira ödemesi
    yaptığı sırada vergiyi kesme ve kanun’da belirlenen süreler içinde vergi dairesine beyan edip yatırma sorumluluğunu yüklemektedir.
    tevkifat yapmama veya eksik yapma fiili ile sebep olunan vergi ziyaının (kaybı) sorumluluğu ve sonuçları (gecikme faizi, vergi ziyaı cezası) tamamen, kira ödemesini yapan kiracıya aittir.
    gerçek gider yöntemini seçen mükelleflerin, yaptıkları giderlerle ilgili belgeleri zamanaşımı süresince (5 yıl) saklamaları ve vergi idaresince istendiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir. ayrıca bu yöntemin seçilmesi durumunda, varsa istisna kazanca isabet eden giderlerin indirimi de mümkün bulunmamaktadır.
    götürü gider yönteminde mükellefler, tahsil ettikleri kira bedelinin %15’ini gider olarak indirebilmektedirler. (bu oran en son 2016 yılına ilişkin kira gelirlerinin beyanında %25 olarak kullanılmış olup, 1 ocak 2017 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere %15’e düşürülmüştür.) bu yöntemde gider olarak indirilen tutarın belgelendirilmesine ihtiyaç yoktur.
    götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda %15’lik giderden ayrı olarak, kanun’da sayılan gerçek gider kalemlerinin (boya, badana, tamir, sigorta, yönetim gideri ya da amortisman gibi) indirimi de mümkün bulunmamaktadır.
    emsal kira bedeli uygulaması, gayrimenkul sermaye iratlarının vergilendirilmesinde kullanılan bir vergi otokontrol müessesesidir. uygulama; beyan edilecek gayrimenkul sermaye iratlarının, kiraya verilen bina veya arazinin özel yetkili mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirasının, bu suretle tespit edilmiş kira mevcut değilse, vergi değerinin %5’i olarak tanımlanan bir sınırdan daha düşük olamayacağı esasına dayanmaktadır. örneğin 2019 yılı emlak vergisine esas değeri 200.000 tl olan bir gayrimenkulden, aynı yıl 12 aylık kira alınmış olması durumunda, beyan edilecek kira gelirinin (özel yetkili mercilerce veya mahkemelerce kirası takdir veya tespit
    edilmemişse) kural olarak 10.000 tl’den (200.000 x %5) daha az olmaması gerekir.
    gelir vergisi kanunu’nda, emsal kira bedeli uygulamasının istisnaları 4 başlık altında sayılmıştır.
    buna göre aşağıdaki durumlarda emsal kira bedeli karşılaştırılması yapılmayacaktır:
    • boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadıyla
    bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması,
    • binaların, mal sahiplerinin çocuklarının, ana-babalarının veya
    kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi (her biri için ancak bir
    konut tahsisi için uygulanmaktadır),
    • mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede
    ikamet etmeleri,
    burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kiralamalar hariç, emsal kira
    bedeli esasının uygulanmayacağı belirtilen kiralamalarda, kira alınmayan gayrimenkulün konut olarak kullanılması zorunluluğudur. örneğin sahibi olduğu bir işyerini kira almadan çocuğunun kullanımına tahsis eden kişinin, işyerinin emsal kira bedeli üzerinden gayrimenkul sermaye iradı beyan ederek, bu gelirin vergisini ödemesi gerektiği unutulmamalıdır.
    gelir vergisi açısından temel kural, beyannamenin, geliri elde eden kişinin ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine verilmesidir.
    türk medeni kanunu’nun 19. maddesindeki “yerleşim yerinin tekliği” ilkesi doğrultusunda adres kayıt sistemi'nde kişinin “türkiye cumhuriyeti kimlik numarası” ile eşleştirilen tek bir yerleşim yeri adresi (ikametgâh) bulunmaktadır.
    beyannamenin vergi dairesine elden verilmesi veya postayla
    gönderilmesi halinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi
    gerekmektedir:
    a. beyanname bir örnek doldurulmalıdır,
    b. beyannamenin doldurulması sırasında, siyah ya da mavi
    tükenmez kalem kullanılmalıdır,
    c. beyanname büyük matbaa harfleri ile doldurulmalıdır,
    d. alfabetik karakterler sola, sayısal karakterler sağa yanaşık
    olarak yazılmalıdır,
    e. beyanname mükellef tarafından imzalanmalıdır,
    f. beyanname üzerinde silinti ve kazıntı bulunmamalıdır,
    g. mükellefle ilgili bilgiler beyannameye doğru aktarılmalıdır
    söz konusu indirimlerin bazıları aşağıda dikkatinize
    sunulmuştur:
    beyan edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını (2019 yılında 30.700,80 tl) aşmamak şartıyla; mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri.
    beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması, türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti
    bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları,
    beyan edilmesi gereken gelirlerin beyan edilmediğinin tespit
    edilmesi durumunda;
    • beyan edilmemiş ve ödenmemiş olan vergi aslı,
    • normal vade tarihinden ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihine
    kadar gecikme zammı oranında hesaplanacak gecikme faizi,
    • vergi aslının bir katı tutarında vergi ziyaı cezası,
    tahsil edilmektedir
hesabın var mı? giriş yap