• gaetano mosca’ya göre bütün toplumlar yönetici sınıf ve yönetilen sınıf olarak ikiye ayrılmaktadır. yönetici sınıf siyasal fonksiyonları üstlenen ve iktidarın nimetlerinden yararlanan azınlık elit gruptur. yönetilen sınıf ise yönetici sınıf kontrolündeki çoğunluk grubudur.
    yönetici sınıfın azınlıkta olmasına karşı egemen durumda olmasının sebebi örgütlenmiş olmasıdır. mosca’ya göre “tek bir itici güç ve güdüyle hareket eden bir azınlığın, örgütlenmemiş ve dağınık bir çoğunluğu hükmü altına alması kaçınılmazdır”. ayrıca yönetici sınıfın mensuplarının çeşitli üstün ve özel yetenekleri, toplumda önemli bir konumları vardır. yönetici sınıf halk kitlelerini kontrol altında tutmak için çeşitli metotlar kullanır. öncelikle hukukun kendi çıkarlarına göre düzenlenmesi ve buna uygun bir ideolojik propaganda düzeninin yaratılması şarttır. yönetici sınıf zor durumda kaldığında farklı metotlara (şiddet, zor kullanma, kandırma, hile, darbe vs.) başvurabilir.
    toplumsal dinamikler nedeniyle zaman içerisinde yönetici sınıflar değişebilir ya da çeşitlenebilir. bu yavaş ve düzenli bir şekilde gerçekleşirse reformlar, ani ve şiddetli bir şekilde olursa devrimler meydana gelir. mosca’nın yönetici sınıfı marks’ın hakim sınıfı gibi sadece ekonomik üstünlüklere değil, entelektüel, eğitim, aile, soy, başarı gibi farklı kıstaslara göre oluşur. mosca’ya göre yönetici sınıf daima varolmuş ve olmaya devam edecektir. sınıfsız bir toplum mümkün değildir.

    (bkz: elit teorileri)
    (bkz: vilfredo pareto)
  • g. mosca'nın "roma ve ortaçağ. siyasî müessese ve doktrinler" başlıklı yazısının mukbil özyörük imzalı eski çevirisi için bkz.
    http://goo.gl/snolz

    kimi terimlerin ve özel isimlerin nasıl türkçeleştirildiğine bilhassa dikkat etmenizi isterim sizden.
  • klasik elitizmi açıklamıştır:
    -elitizmde değişim süreklidir, kalıcı sürekli değildir.
    -aşağıdan yukarıya bir hareket mevcuttur-değişimde-
    -elitlerin dolaşımı yavaşlatılmak istenince "sosyal patlama" olur.
    -her zaman ve mutlaka yönetici elit olacaktır.

    ve şunu eklemek gerekir;
    demoktratik sisteme ve eşitliğe aykırı olduğundan faşizmin babalarından biri sayılır.(diğeri de pareto olarak ifade edilir.)
  • pareto ve ardından mosca deyince ilk akla gelen şey elit teorileridir. bu arkadaşlar tarih marksizmde olduğu gibi sınıf çatışmasıyla değil elitlerin yer değiştirmesiyle akıp gider diyor ve elit yönetimini kaçınılmaz görüyorlar. marks ekonomiye kim hakimse yönetime de o hakim olur diyor. mosca ise ekonomik hakimiyetin yanında entelektüel üstünlük yoksa bu hakimiyetin uzun sürmeyeceğini söylüyor. bilim adamları ve aydınların eşlik etmediği bir egemenlik kalıcı ve istikrarlı olamaz diyor.
  • klasik elitizmi örgütsel bir yaklaşımla açıklayan italyan siyaset bilimci. oligarşinin tunç yasası teorisini ortaya atan robert michels'in de hocasıdır.

    mosca, insan doğasının tek tip olduğunu düşünür ve sosyal ilişkilerin tarihin her döneminde birbirini tekrarladığını savunur. tarihin her döneminde yönetici bir azınlık, diğer insanlar üzerinde hakimiyet kurmuştur ve bu azınlık kuralı kaçınılmazdır. mosca ve öğrencisi michels sınıfsız bir toplumu savunan marksist düşünceye de şiddetle karşı çıkmıştır. çünkü örgütsel yaklaşım, yönetici azınlık kuralının sadece şimdiye kadar var olan toplumların değil bundan sonra var olabilecek tüm toplumların da bir özelliği olduğunu iddia eder.

    bu yaklaşımın özü, iktidardaki elitist azınlığın gücünün tümüyle örgütsel yeteneklerine bağlı olduğudur. mosca'ya göre iktidarın sahibi ne tek bir adamdır ne de halk kitlesidir. iktidar, iyi örgütlenmiş elit bir kitlenin elindedir.

    iktidar elitleri küçük bir gruptur ve küçük grupların organize edilmesi daha kolaydır. iyi organize edilmiş küçük örgütlerde üyeler arası iletişim daha kolay olacağı için alınan kararlar daha kaliteli olacaktır. bu tür örgütlenmeler, olağan dışı olaylara karşı daha iyi fikirler üretir ve sürekliliğini korurlar. bu nedendendir ki halk ne kadar elit azınlığa karşı güçlü görünse de onlar kadar iyi örgütlenememiştir, elit azınlık örgütsel yetenekleri sayesinde büyük halk kitlelerinden daha güçlü daha sağlamdır. nihayetinde örgütsüz çoğunluk, yalnızca ortak bir amacı olan fakat iletişim ve koordinasyon yeteneği bakımından yetersiz büyük bir topluluktan başka bir şey değildir.

    temelde elit iktidar sahiplerinin otorite sağlamaları için iki ideal ideoloji vardır: otokrasi ve liberalizm. elit iktidar ne tam liberal ne de tam otokratik olmalıdır. çünkü aşırı otokratik tutum eninde sonunda yönetici elitler ve yönetilenler arasındaki bağlantıyı koparacaktır. tamamen liberal bir ortam ise elit sınıfa karşı bir devrim yaratacak ortam hazırlayacaktır.

    kısacası mosca için iktidar elitlerinin kalıcılığını korumasının yolu çok iyi bir örgütlenme ve çok iyi bir örgüt yönetiminden geçer.
  • mosca'ya göre tarihte iki sınıf vardır:
    1. örgütlü yönetici elit
    2. dağınık yönetilen habersiz kitleler
    tabi zaman içinde elitist okul içinde bu düşünce evrimleşmiştir.
    örgütlü yönetici elit homojen değil ve şekil demokrasiler ile yönetilen kitleler de elitlerin bölünmüşlüğünden faydalanarak az buçuk yönetimde söz sahibi olabilmektedir.
  • richard sennett meşruluk, gönüllü itaatle ölçülen otorite’den bahsederken the ruling class‘dan burada dursun isteğim şu alıntıyı yapıyor;

    “siyasal formüllerin, kitleleri itaate yöneltmek için uydurulmuş şarlatanlıklar olduğunu [söylemek yanlıştır]…gerçekte bu formüller, insanın toplumsal doğasında hissettiği gerçek bir ihtiyacı karşılar;
    kişinin yalnızca maddi ya da düşünsel bir güç temelinde değil, aynı zamanda, ahlak ilkesi temelinde yönetilme ve yönetildiğini bilme ihtiyacının -bu ihtiyaç evrensel olarak hissedilir- pratik ve gerçek bir önemi olduğu kuşkusuzdur.”
hesabın var mı? giriş yap