güç mesafesi

• geert hofstede tarafindan kulturel boyutlar tartismasi icinde tanimlanan kavram. kulturel boyutlardan ilki.
  bir ulke icindeki orgutlerin ve kurumlarin daha az guce sahip olan uyeleri tarafindan gucun esitsiz dagiliminin ne olcude beklendigini ve kabullenildigini anlatir.
• https://en.wikipedia.org/wiki/power_distance
• üniversitede çok sevdigim ders olan okul yönetimi'nde ilk kez duyduğum ve dönem boyunca duymaya devam ettiğim kelime grubu. eger bir kurumda (aile şirket okul vs.) ; güç mesafesi yüksekse yönetici ile çalışanlar arasındaki iletişim az , başarı ve verimlilik düşük ve korku fazla olurmuş ama güç mesafesi düşük olursa özgür çalışma ortamındaki insanlar birbirleriyle kolay iletişim kurabilir , başarılı kişiler olurlar ve kurumsal verimlilik artar imiş.
  zamanın ötesinden edit: noktalama.
  çalıştığım kurumdaki ilk yılımda güç mesafesi o kadar fazlaydı ki ne çalışmalarımı hatırlıyorum ne başka bir şey tek hatırladığım yaşadığım stres ve verdiğim kilolardı. bir hata , beğenmemezlik olacak diye adım dahi atmaya korkardım. sigaraya başladım.
  ikinci yılımda nispeten daha az güç mesafesiyle karşılaştım.daha huzurlu , mutlu ve verimli çalıştım.
• hiyerarşiye yönelik tavırlarla ilgili olarak; özellikle de belli bir kültürün otoriteye ne kadar değer verdiği ve saygı duyduğuyla ilgili kavram. güç mesafesini ölçmek için hofstede “deneyimlerinize göre, şu sorun hangi sıklıkta ortaya çıkıyor; çalışanların yöneticileriyle aynı görüşte olmadıklarını dile getirmekten korkmaları hangi sıklıkta yaşanan bir durum?” gibi sorular yöneltir. “kurum ve kuruluşların daha güçsüz üyeleri, gücün eşit olarak dağıtılmamasını” ne ölçüde “kabul ediyor ve bekliyor?” yaşlı insanlara ne kadar saygı duyuluyor ve onlardan ne kadar korkuluyor? gücü elinde tutanlara özel ayrıcalıklar veriliyor mu?"
  
  “güç mesafesi endeksi düşük olan ülkelerde güç, gücü elinde tutanların neredeyse utandığı bir şeydir ve onu daha az önemli göstermeye çalışacaklardır." diyen hofstede'yi ülkemizin güzide kültürüyle tanıştırmak gerekiyor...
  
  ayrıca bakınız:
  (bkz: güç mesafesi endeksi)
  (bkz: hofstede boyutları)
• (bkz: 38 yıllık mühendise posta koyduğunu sanan ergen)
  
  güç mesafesine inanmayan yeni nesille, bu kültürle büyüyen nesilin çatışmasına gerçek hayat örneği...
• güç mesafesi yükseldikçe bireyselleşebilme kabiliyeti azalır ve korku artar. bu durumda düzende sürekli bir üst etki ve yönetimsel müdehale ihtiyaç duyulur.
• güç mesafesi yüksek toplumlarda gücü göstermek için statü, title/unvan, rütbe önemlidir.
• (bkz: outliers) kitabının miras kısmında bu konu güzel betimlenmiştir. kolombiya havayolu şirketi avianca'nın 052 sefer sayılı uçağının düştüğü kaza muhteşem bir örnektir. kazanın sebebi aslında yakıtın tükenmesi ancak daha da büyük sebep kolombiyalı yardımcı pilot ve abd'li kontrolörün arasındaki iletişim. kennedy havaalanı'ndaki kontrolör aslında pilot ve kendisi arasında herhangi bir rütbe farkı hissetmiyor ve gayet resmi ve soğukkanlı biçimde sorular soruyor. ancak kopilotun yakıt tükenmek üzereyken kaptan pilota dediği tek şey: adam çok sinirli.
  
  mutlaka okuyun.
  
  konuyla ilgili daha fazla bilgiyi de şuradan bulabilirsiniz:
  https://www.hofstede-insights.com/…ntry-comparison/
• doğu toplumlarında, bu mesafeyi düşük tutmanın, çalışanda bu mesafe azlığını suistimal etme eğilimine yol açma ihtimalini yüksek görüyorum, hatta bu durumu tecrübe ettim, ediyorum...
• endeks; gelir adaleti, politik güç, yönetim değişim sıklığı, sosyal ve teknolojik inovasyon başlıkları dikkate alınarak hesaplanmaktadır. işte bu noktada güç mesafe endeksine göre eğer siz güce ulaşmış herhangi bir insana karşı normal bir insan gözü ile bakabiliyorsanız, güç mesafesi düşük bir toplumda “gelişmiş insan” oluyorsunuz.
  
  endeksin yüksek olmasının topluma getirdiği zararlar;
  
  1. siyasi partiler ve liderlerin yetkileri belirsizleşir
  
  2. yetkin olmayan kişiler yetki sahibi olabilir
  
  3. işletmelerde verimlilik düşer
  
  gelişmenin temelinin insan olduğunun kabul edildiği ülkelerde; hollanda başbakanı işe bisikletle gider, almanya başbakanı hep aynı kıyafetleri giyer. bu onların dilinde “bizde sizler gibiyiz daha fazlası değil” demektir.