gövdemdeki kurt
-
nazım hikmet in nüzhet berkin e * yazdığı serzenişi... şöyledir...
sen
benim
minare boyunda çam gövdeme,
yumuşak
beyaz
bir kurt gibi girdin,
kemirdin!
ben
barsaklarında solucan makdonaldı besleyen
ingiliz amelesi gibi taşıyorum
seni içimde!
biliyorum
kabahat kimde!
ey ruhu lordlar kamarası kadın!
ey uzun entarili tüysüz puankare!
karşımda:
demirleri kıpkızıl
bir şimendifer ocağı gibi yanmak
senin en basit hünerin;
yine en basit hünerin senin
buzun üstünde bir paten gibi kıvranmak!
soğuk!
sıcak!
kaltak!
dur!
yumuşak
beyaz
kıvrılışlarınla
beynime giriyorsun
kemiriyorsun!
oraya giremezsin!
onu kemiremezsin!
yumuşak
beyaz
kıvrılışlarıyla
beynime giren kurdu
çürük bir diş çeker gibi söktüm!
epeyce ter döktüm!
bu sonuncuydu
bir daha olmayacak! -
ilk bakışta kadını fare-yılan vs. gibi bir böceğe benzetme sezilebilir. zira bu yanlıştır. gövdedeki kurt, basbayağı kovuğa buyur edilmiş sevilen bir insandır, ilk bakışta ağaç onundur. sonra değişir tabi.
-
nazım hikmet'in evlenmeden önce eşi nüzhet hanım'ı kıskandığı için yazdığı komik şiir.
bu şiir, nazım'ın o zamanki düşünce yapısı ve gençlik tutkusunu* o kadar güzel yansıtıyor ki, benzetmelere bakın:
siyasi düşüncelerinin yoğunluğu aşk şiirini bile etkilemiş,
"barsaklarında solucan makdonaldı besleyen
ingiliz amelesi gibi taşıyorum seni içimde "
sonra,
"demirleri kıpkızıl, bir şimendifer ocağı gibi yanmak"
sovyetlerde yaşamasının etkisi,
"buzun üstünde bir paten gibi kıvranmak"
ve nazım bir hoş oluyor, aynı zamanda sinirli,
"soğuk! sıcak! kaltak! dur yumuşak beyaz kıvrılışlarınla beynime giriyorsun, kemiriyorsun"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap