• çoğunlukla burada da yapıldığı gibi görelilik teorisi ile karıştırılır. matematikçilerin, fizikçilerin edebiyata hassas yaklaşmamaları sonucunda oluşmuş bir kavram karışıklığıdır bu. (bkz: matematikcilerin edebiyata hassas yaklasimi) görelilik diyip bişi söylememek bir şey ifade etmez.

    ilk önce görelilik ilkesi galileo galilei tarafından bulunmuş bir değişmezlik ilkesidir. yani fizik yasalarının alabileceği biçime bazı kısıtlamalar getiren çok genel bir ifadedir. buna göre fizik yasalarının belirli bir koordinat sistemine veya birincisine göre hareket (ivmeli veya sabit hızla) eden bir başka koordinat sistemine göre aynı biçimi korumalarını sağlar. gerçekte değişmez olan iki farklı referans sistemine göre hız, yer, hatta zaman vektörleri değildir kuşkusuz. bu vektörler farklı koordinat sistemlerine göre -farklı bakış açılarına göre- değişirler.

    görelilikçi kuram dendiğinde de en geniş anlamıyla, bir görelilik ilkesini (özel veya genel) sağlayan bir kuram anlaşılır.
    (bkz: özel görelilik teorisi)
    (bkz: genel görelilik teorisi)

    ve nihayet "görelilik" sözcüğünün yanlış bir seçim olduğu söylenebilir; çünkü görelilik kuramının temel hedefi, değişmez, yani göreli olmayan büyüklüklerin belirlenmesine yöneliktir.
  • görelilik ilkesi en yalın haliyle şudur: doğa yasaları tüm eylemsizlik referans sistemlerinde aynı şekilde işler. örnek olarak "ahmet topu at"tığında, mehmet doğa yasalarını ifade eden denklemlere göre "ahmetin topu tut"tuğunu hesap ediyorsa o doğa yasası görelilik ilkesini sağlamıyor denir. sonuç olarak camiadan o yasaya inanacak bir allahın kulu çıkmaz.
  • saltık uzay her zaman kendine benzer ve devimsiz kalan birşey olarak kavranır. uzay parçalarının düzenlenmesi zaman bölümlerinin sırasından daha öte değiştirilemez. onları yerlerinden deviniyor olarak tasarlamak bir yerin kendisinden uzaklaştığını tasarlamaktır.
    ama bir zaman bölümünü bir başkasından ayırdetmek için onlarda yer alan ayrı olaylar dışında hiçbirşeyin olmaması gibi, bir uzay parçasını bir başkasından ayırdetmek için de onun özdeksel cisimlerin yeri ile ilişkisi dışında hiçbirşey yoktur. bir olayın zamanını bir başka olaya gönderme yoluyla olmanın dışında, ya da bir cismin yerini bir başka cisme gönderme yoluyla olmanın dışında betimleyemeyiz. hem zamana hem de yere ilişkin tüm bilgimiz özsel olarak görelidir
    (bkz: einstein)
  • vergilius'un aeneas'inda su sekilde gecer bu ilke: "rihtimdan ayriliyoruz, ulkeler, kentler geri geri gidiyor." (nicoulaus copernicus'un gokcisimlerinin donusleri uzerine kitabindaki aktarimla.)
  • evet hakketen bu teoriyle einstein, newtonu göt etmiştir. fakat telaş yapmaya, "aman tanrım yer yerinden oynuyor" demeye gerek yoktur. anlaşılması gereken şudur ki, niewtonun fiziği şu an geçersiz değildir. hatta pratik anlamda, tekniksel hesaplamalarda kullanılan fiziktir. fakat işler yüksek hızlara, çok yüksek hızlara çıktıgında, newton fiziğinin yavaştan sıçmaya başladığı farkedilir. ve bu durumda einstein'ın tavsiyelerine uyulmaya başlanır, "haa demek hızlı giderkene cisim uzay-zaman eğrisini büküyor imiş" denmelidir.

    ama genel anlamda yani günlük hayatımızda halen newtonun fiziği hiç hesaba katılmayacak derecede farkla, gerçek sonuca yakın sonuçlar vermektedir. metin olunuz.
  • richard bach'in kitaplarinda yeryuzunu asagiya itmek olarak gecer*
  • zamanın kendi zatında sabit, değişmez olmadığını, zamanın tamamen olayları gözleyene bağlı oldugunu ve zaman ve mekanın birbirinden ayrı iki varlık olarak düşünülemiyecegini göstermiştir.

    özellikle kütlenin enerjiden başka bişey olmadığını, klasik fizigin* "parçalanamaz parçacıklar" dediği şeylerin sadece enerji hüzmelerinden ibaret olduğunu göstermiştir.
  • evrenin geometrik yapısını, içerdiği madde ve enerjiye bağlayan einstein'in kuramı
  • bulmak ve anlamak için deha olmaya gerek olmayan kuram.
    tek yapilmasi gereken, önyargılara karşı koyup, saçmalıklara da inanmak.
hesabın var mı? giriş yap