• basrolleri julia roberts, david hyde pierce, david duchovny, catherine keener, nicky katt, mary mccormack, blair underwood tarafindan paylasilan, steven soderbergh tarafindan yonetilen ve onumuzdeki sene vizyona girecek olan amerikan filminin adi. steven amca gene julia'ya rol vermis, hadi hayirlisi.
  • 1 kasımda gösterime girecek bir farkli bir film. film içinde film var. nefret edeni de seveni de bol olan bir film. catherine keener hatrina bakmak lazim gormek lazim.
  • çok özel ismi ile sinemalarda oynayan film.
  • seyrederken kafayı da çalıştırmanın* şart olduğu, bir avrupa veya festival filmi tadinda bir filmece fildirmece film ustunde kaydirmaca filmi. sinemayı terkedenlar sayesinde çok rahat izlenen güzel bir film.
  • hem soderbergh hem julia roberts oldugundan izlenecek filmler listemde ilk siradaki filmlerdendi. ama ne yalan soyleyeyim cok buyuk hayal kirikligina ugradim. bundan bir hafta once blockbusterdan sex, lies and videotape'i kiralamistim. senaryoda gapler olmasina ragmen ve bazi diyaloglarda garip sessizlikler olmasina karsin cok begenmistim. full frontal'in bu filmin sequel'i oldugu soylenmisti (devami manasinda degil de, yapi olarak benzer oldugu manasinda) ama bence soderbergin o eski filmi buna 100 basar bence. bu filmde fazlaca kasildigindan dolayi boyle bir sonuc alindigini dusunuyorum.
    dijital ile cekilmis olmasi filmin goruntu kalitesine cok etki etmiyor. sorun da o degil zaten. filmin cogunlugunda insanlar sessiz bir sekilde isleri ile mesgulken (i.e. araba kullanirken, yikanirken vs.) arka plandan farkli insanlarin degisik konulardaki fikirlerini sunduklari diyaloglar geciyor. o anda ekrandaki olaya mi yoksa arka plandaki sesin anlattiklarina mi konsantre olacaginizi bilemiyorsunuz.

    asagida filmin icerigi hakkinda bilgiler vardir, izlemek isteyen okumayabilir.

    full frontalda film icinde film demek bence biraz eksik olur. film icindeki film icinde film durumu var ve hangisinin gercek hangisinin film oldugu bazen karismaya basliyor veya en azindan artik sikici hale geliyor. soyle ki; francesca ve calvin filmin icindeki filmde basrolundedirler. francesca catherine adindaki gazeteci kadini oynar, calvin ise nicholas adinda bir aktoru oynar. nicholas yeni bir film teklifi almistir ve catherine onunla roportaj falan yapar, sonra sete giderler. burda tam bir karmasa yasiyor insan. deja vu gibi bisi hissediyorsun ama o da degil. full frontal icindeki filmde, nicholas brad pitt ile birlikte cekimdedir, catherine de onlari izler. yani film icindeki film icinde film olayi var. ama izleyici olarak sen kasilmissindir, yeter ulan diyesi gelir insanin falan.
    tabi bu kadar kucuk bir plottan ibaret degil film. cok farkli olaylar donuyor diger karakterlerin etrafinda ve hepsi o geceki davette bir araya getirilmeye calisiliyor. ama bence bunda da yeterince basarili olundugu soylenemez.
    kamera acilari konusunda ise tam olarak beni kasti bu film. bazen oyle ters bir yerden gosteriyor ki kareyi, insan sanki kafasi birisi tarafindan zorla tutularak oraya bakmaya zorlanmis gibi hissediyor. seyircinin ilgisinin odaklanacagi noktalardan ziyade yerdeki otla bokla veya restorandaki garsonlarla ilgili goruntuler falan goruyorsunuz. kardesim adam sanat yapiyor iste gibi bir yorumda bulunacaksaniz, onceki filmi de sanat ama orda sicmiyor derim ben de.

    neyse, daha once dedigim gibi gidin daha ucuza sex, lies, and videotape'i seyredin daha cok zevk alacaksiniz.
  • soderbergh amca soderbergh amca
    culian varmı?*
    var var
    biret pitin varmı?
    var var
    e ne duruyorsun?
    ei ne yapayım?
    filim yapsanaaa filim yapsanaa...

    hobarey hobarey gubarak gubarak.

    filmin özetini izlediğiniz için teşekkür ederim.

    cut!..
    iyi sahneydi ama bir daha çekebiliriz...
  • sex, lies and videotapevari olan soderberg in yeni filmi. kutu içinde kutu içinde kutucuklar.
  • eglenceli ve guzel bir film.
  • soderberghin " hollywoodda asimile olmadim, hala farkli ve amator ruhla yapilmis isler cikarabiliyorum" cabasini gostermek icin yaptigi filmlerden. anlasilan her biri film basina 25 milyon dolar gibi paralar alan oyuncular da ayni kaygiyi gutmusler ki, neredeyse bes kurus almadan oynamayi kabul etmisler bu filmde.
  • bir steven soderberg & debra zane filmi.

    filme kafada binbir türlü düşünceyle ve bir soderberg filmi olduğunu unutarak gidildiğinde, "aman da, bir yönetmen adayının bitirme tezi, pek de başarılı" diye düşünülebiliyor. soderberg, amatör ruhla çekmiş filmi diye eleştirenler oldu bu filmi. blair witch project'ten bu yana çoğalan az para harcayalım çok para kazanalım taktiği güdülmüş. böylelikle soderberg'in hollywood'a nasıl asimile olduğunu da görmüş olduk. tüm bunlara ve o iğrenç "glow"a rağmen gayet seyredilesi bir film.
hesabın var mı? giriş yap