• ünlü italyan tiyatrocu dario fo'nun eşi ve ortağı.
  • franca rame milano şehrinin küçük bir kasabası olan parabiago’da doğdu. orada doğmuş olması tamamen rastlantıdan ibaretti: o sırada ailesi kasabada bir oyun oynamaktaydı. babası domenico, annesi emilia ve erkek kardeşi, beraberinde halalar, amcalar, kuzenler ve diğer anlaşmalı çalışan aktör ve aktrislerin hepsi lombardiya ve piedmont’un köy ve kasabalarında turne yapan gezici bir tiyatro kumpanyasının parçasıydı.
    rame ailesinin tiyatro ile bağları çok eskidir. 17. yüzyılın sonlarından beri dönemin taleplerine göre oyunculuk ve kukla ustalığı yapmışlardır.

    sinemanın ortaya çıkışıyla birlikte kukla tiyatrosundan, bu tiyatronun bütün “özel efektleriyle” geliştirilmiş gerçek tiyatroya geçtiler.

    bugün bile, franca rame’nin tiyatro ve televizyondaki kişisel başarısına rağmen, bu kasabalarda yaşayanlar franca’dan halen, “domenico rame’nin kızı” olarak söz ederler. commedia dell’arte geleneğini en iyi biçimde sürdürmüş olan rame ailesi, trajedi ile komik durumlar ve diyaloglar arasında çeşitlenebilen zengin bir repertuar içinden gösteriler doğaçlardı.

    yeni bir kasabaya gittiklerinde oyunlarını çoğu kez -kasaba halkı arasında yapılan oylamayı müteakip- yerel koruyucu azizin hayatını temsil eden bir sahneyle başlatırlardı.

    ailenin repertuarı incil’e ait metinler ve shakespeare’den, çehov ve pirandello’ya; niccodemi’den 19. yüzyılın –özellikle sosyalist ya da ruhban sınıfı karşıtı niteliğindeki- büyük tarihsel romanlarına kadar uzanıyordu. gösterileri çoğunlukla, giordano bruno, arnaldo da brescia ve galileo galilei gibi kişilerin hayatlarından canlandırmalar içeriyordu.

    domenico rame kumpanyanın ozanıydı; inançlı bir sosyalistti, bir gösteriden elde edilen gelir sıklıkla ya grev yapan işçilere destek olarak verilir, ya çocuk bakımı tesisleri kurmak için kullanılır, ya da başka yollardan sıradan insanların yaşamlarını iyileştirmek için harcanırdı. hâlihazırda rame-fo arşivinde bulunan bu faaliyetlere ait titizlikle belgelenmiş kayıtlar, büyük olasılıkla franca’nın bobbio’da bir belediye mühendisinin kızı ve aynı zamanda öğretmen olan annesi emilia baldini tarafından muhafaza edilmiştir.

    genç bir öğretmen olan emilia, kuklalarıyla bobbio’dan geçmekte olan –kendisinden 20 yaş büyük- domenico’ya aşık oldu. ailesinin şiddetli ısrarlarına karşın onunla evlendi ve birlikte bütün lombardiya’yı kapsayan bir turneye çıktılar. emilia çok geçmeden kostüm tasarımı ve oyunculuk sanatını öğrendi. dört çocuğuna oyunculuk yapmayı ve sahne üzerinde oynamayı öğreten de yine emilia’ydı. seçkin bir kadındı, her işinde çok titizdi ve mükemmel bir organizatördü. sonunda kumpanyayı omuzlarında taşıyan da o oldu.

    franca çıraklık dönemini böyle bir ortamda geçirdi. kendi deyimiyle, sahne üzerindeyken kendisini her zaman evinde hissederdi: “orada doğdum: annemin kollarında sahneye ilk çıktığımda yalnızca sekiz günlüktüm (brabant’lı genevieve’in yeni doğmuş oğlunu oynuyordu)… o akşam pek konuşma fırsatım olmadı!”

    http://www.feminisite.net/….php?act=details&nid=108
  • 84 yaşında yaşamını yitiren tiyatrocu. yıllarca red aid üyesi olarak politik faaliyetler içerisinde olmuş.

    orsola casagrande kendisi için bir yazı yazmış

    --- spoiler ---

    franca rame'yi anlatmak için tek bir kelime seçmek durumunda kalsaydık, bu şüphesiz fedakarlık olurdu.

    franca rame bugün hayatını kaybetti, 84 yaşında. franca ve dario fo'nun isimleri ayrışmaz bir şekilde bağlı olmuştur hep birbirine. olağanüstü bir çift onlar, hem sanatçı hem de yoldaş olan.

    her zaman en zayıfın yanında durarak, işçiler ve italya'daki 70'lerin hareketi ile sokaklara çıkarak, doğaçlama tiyatrolarda yer alarak, akademisyenler ve burjuvaların oturma odaları yerine halkın hayatında ve hayallerinde yer alan köklü bir kültür ile yaşadığı hayatında, fedakarlık franca'nın tercihlerini bir arada tutan kırmızı çizgiydi.

    cezaevlerinin baskı ve işkenceye karşı mücadele ve direnişi ile dolup taştığı zamanlarda red aid (kızıl yardım) ile birlikte hapis yatan franca, daha gelişmiş, adil ve eşit bir toplum için yükselen halk mücadelelerinde de yer aldı son yıllarda.

    tıpkı "ulusal çıkar"ın dostları tarafından kilit altında tutulan tarihteki diğer başka parçalar gibi, bugün isimleri "kara yürekler"in resmi tarihinden fırsatçı bir biçimde çıkarılan faşistler ve cellatlar tarafından tecavüz ve işkencelere maruz bırakılan bedeniyle ödedi franca bu fedakarlığının bedelini.

    kürtlerin bağımsızlık ve hak davasına her zaman destek vermiş olan franca ve dario'yu kürtler yakından tanırlar. kürtlerle ilgili destek sözcüklerini ifade etmekten asla vazgeçmeyen bu iki isim, kürtlerin davasını kendi davaları olarak gördüler hep. franca'yı (ve dario'yu) kürtlere kendi doğallığında destek verdiren şey ise son derece gelişmiş olan adalet duygusuydu. haksızlıklara karşı çıkıp mağdur edilenin yanında mücadele etmek onun doğasıydı.

    hoşçakal franca, seni çok özleyeceğiz
    http://www.firatnews.com/…nca-orsola-casagrande.htm
    --- spoiler ---
  • bugün hâlâ, aptalca bir düşünce nedeniyle, bir kadın isteği
    dışında cinsel tecavüze uğradığında, "şansı" varsa başvuracağı yetkili
    makamlar ancak kadın çok hırpalanmış ve kan revan içindeyse
    düzenleme yapıyorlar. belki de ölse daha iyi olur! onlar için tecavüz
    izleri taşıyan bir ceset daha garantilidir. son haftalarda roma
    mahkemelerine yedi tecavüz olayı geldi. saldırıya uğrayan öğrenciler
    okullarına gitmektelermiş, birisi yaralı olarak hastaneye kaldırılmış;
    kocaları tarafından tecavüze uğradığı için haklarını kullanıp boşanmak
    için başvuran eşler. tecavüze karşı var olan yasa tasarısının
    bilincindesiniz. parlementoda bulunan milletvekili casini tarafından
    öngörülen (hıristiyan demokrat milletvekili) yasanın ilk maddesi
    değiştirilerek "kişiye karşı işlenen suçlar" "kişilik onurunu zedeleyici
    cinsel tecavüz suçları" diye adlandırılmıştır her şey cinsel suç
    belirsizliğinin getirdiği bir karmaşadır. ama daha iğrenç olanı şiddet
    yanlısı bir alışkanlıkla polis, doktor, yargıç ve karşı avukatların
    tecavüze uğrayan kadının, hayali adalet için yetkili makamlara
    başvurusuna pis bir şekilde gülüp alay etmeleridir. (tipleri canlandırır)

    doktor : küçük hanım, ya da bayan; tecavüz süresince sadece acı mı
    duydunuz, yoksa bir çeşit tad aldınız mı? yani bir tür tatmin?

    polis : böyle bir sürü erkekle, sanırım dört kişi, hep beraber, böylesi sert bir
    tutkuyla, onlardan hoşlanıp, onları hiç umutlandırmadınız mı?

    yargıç : hep pasif miydiniz, yoksa bir noktada olaya katıldınız mı?

    doktor : tahrik oldunuz mu? kaç kez?

    karşı taraf
    avukatı : ıslandınız mı?

    yargıç : sizin ağlayıp inlemeleriniz, tabii acı çektiğiniz için, ama acaba bir
    çeşit boşalmanın etkisiyle diye düşünülebilir mi?

    polis : boşaldınız mı?

    doktor : orgazm oldunuz mu?

    avukat :evetse kaç kez?...

    yukarıdaki korkutucu diyaloglar, franca rame hanımın başından geçenlerdir. kendisi 4 kişinin zorla tecavüzüne maruz kalıp, bunu oyun haline getirmiştir. fisun demirel- aşk dersleri oyunundan izlemiştim. yanlış hatırlamıyorsam şuan 23 ülkede oynanmaktadir. dünyada yüzbinlerce cinsel saldırı, tecavüze uğramış insanlara yukarıdaki soruların sorulması ne kadar acı verici birşey olsa gerek.. ben youtube'den tecavüz oyunun linkinisunayım, bu oyundaki çığlıkları, feryatlari yüreğinde hissedenler, bu dünyanın yegane sahibi olan; gerçek insandır.
    tecavüz-franca rame

    https://youtu.be/ivtgjfrt_pi
  • uyanış isimli oyunu eşi dario fo ile birlikte yazmış, italyan tiyatro oyuncusu, oyun yazarı ve politik aktivist.
hesabın var mı? giriş yap